Mustafa Karaalioğlu
Çatışma geçmişi olan bütün çözüm süreçleri sancılıdır. Zor olur ve çoğu kez eski, acılı, kanlı hatıralar kaçınılmaz olarak geri gelip sürecin üzerinde ağır bir baskı kurar. İnsani, vicdani ve duygusal çelişkiler bazen kaldırılamaz yüke dönüşür. Sadece tarihi gerçekler değil semboller de önemli hale gelir; hatta semboller bazen daha önemli olur. Birinci (açılım) ve ikinci (çözüm) sürecinde bunları tecrübe etmiştik. O girişimlerin akamete uğramasında başka sebeplerin yanında psikolojik ve sembolik faktörlerin payı büyüktü.
Yaşanan iki tecrübe aynı zamanda bugün devam etmekte olan çözüm süreci (Terörsüz Türkiye) için hem bir uyarı hem de bir fırsattır. Bazı aşamalar geçilmiş sayılabilir, bazıları da hassasiyet gerektirir. Kritik olan şu ki hassasiyet gereken noktaların ne olduğu her zaman öngörülemez. Çünkü sürece karşı olanların iletişim gücü böyle zamanlarda normalden daha fazla artabilir. Nitekim hem önceki iki tecrübemizde bunu yaşadık hem de bugün görüyoruz.
Sürecin ana hatlarından daha önemli olan hassasiyet ve duygulardır. Türklerin de Kürtlerin de kendisini iyi hissetmesi lazım ve süreç sıkı pazarlık görüntüsünden çok farklı kaygıları gideren bir yöntemi gözetmek zorundadır. Kimsenin kimseyi kandırmadığı, birbirinin hakkını gaspetmediği ve yarın yeniden yumrukların sıkılmayacağı bir uzlaşmaya gidildiği kanaati hakim olmalı.
Bunu sağlamak sanılanın aksine hiç zor değildir.
Hedef çözüm olduktan sonra; yani sonunda Kürt (veya terör) meselesini çözmekten gayrı maksat olmadıkça Türkiye bu işin üstesinden gelebilir. Zaten an itibariyle gelinen aşama da küçümsenemeyecek kadar ileridir.
Çözümün en büyüm muhalifi olan MHP tam destek veriyor. Bununla kalmayıp her aşamada devreye girerek çözüm katarının yoldan çıkmasını engelliyor.
Öcalan, şiddet döneminin kapandığını açıkladı. PKK’ya çağrı yaptı ve onlar da silahları bırakmaya başladı.
DEM Parti eski tecrübelerden de ders alarak son derece hassas cümlelerle sürece eşlik ediyor.
Başta CHP olmak üzere, muhalefetin büyük çoğunluğu da elini taşın altına koyuyor.
Elbette Cumhurbaşkanı Erdoğan da sözleriyle sürece sahip çıkıyor ama bu noktada bir “ama” var. Açık ki sürecin zorlukları, hassasiyeti ve önündeki engellerin aşılması için daha yüksek bir tempo ve daha kararlı bir liderlik gerekiyor. Belki önceki çözüm süreçlerinin başarısız olması, belki Başkanlık Sistemi’nin dayattığı kritik oy dengeleri yüzünden Erdoğan yeterince konsantre değil… Mesela, İmralı heyetinin Öcalan’ı ziyaretinde açıktan inisiyatif almayıp konuyu komisyona havale etmesi gibi. CHP’nin heyete temsilci vermeme kararı kadar, Erdoğan’ın bu ikircikli tavrı da tartışmalıdır. Tartışılıyor da… Oysa, ana muhalefet çözüme hazırken iktidarın bu gibi konularda ayak sürümeden ilerlemesi gerekiyor.
Çözüm sürecinin başarısı, iletişimini bizzat Cumhurbaşkanı’nın söz, tavır, hal, hareket ve kararlarıyla birlikte göstereceği liderliğe bağlıdır. Türkiye’nin kapısına bir kez daha gelen bu büyük fırsatın kaçmaması için köprüleri yakarak ilerlemek gerekiyor. Bunu da sadece elinde yekti olan kişi yapabilir; Erdoğan.
Aksi durumda, yani tereddüdün yüze ve kararlara yansıması halinde kırılgan olan sürecin üzerindeki yük daha ağırlaşır. Bunu da en iyi Cumhurbaşkanı bilir.
Bugün, çözüm sürecinin önünde İmralı ziyaretinden daha önemli meseleler ve atılmayı bekleyen adımlar var. En önemlisi de Türkiye’nin bu kez yoldan geri dönmemesi mecburiyeti var.
Şimdi söylenecek şudur. Ne yaparsanız, nasıl yaparsanız yapın bu kez çözün ve bu kez sorunu bitirmeden masadan kalkmayın. Yarım asırlık bir sorunun ortadan kalkması en ağır ve meşakkatli mesaiye değer.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAdaya da gidildi; peki bundan sonraki hamle ne? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeepfake mi? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSıra Mansur Yavaş’ta mı? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCHP’siz İmralı olur ama çözüm süreci olmaz 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciZindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’ 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYDünya gündemi ve Türkiye'de barış sureci 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBravo CHP’ye!!! 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanCHP’nin kendi geleceği ile büyük Kürt imtihanı 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşuİmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMeclis komisyonu İmralı’ya gidecek ama nasıl… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDünya değişirken İBB İddianamesi! 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal eti kimler paylaşıyor? halktv.com.tr şirket şirket ortaya çıkardı 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli’nin dediği olursa 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselDezenflasyon havlu mu attı? 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan, DEM Parti, dağda kart kurttan Kürde 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALAnton Çehov’un silahı gibi… 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpEnflasyon raporu: Bozulan diyet ve kredibilite sorunu 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTCMB'den gelen itiraf 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.11.2025
17.11.2025
15.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
6.10.2025
4.10.2025
28.09.2025
22.09.2025
15.09.2025