Mustafa Karaalioğlu
CHP’nin İmralı’ya giderek Öcalan’la görüşecek TBMM heyetine temsilci vermeme kararının yarattığı tartışma çözüm sürecinin aslında nasıl bir hedef olduğunun hala yeterince anlaşılmadığını gösteriyor. Bir yanda CHP’yi bu kararından dolayı eleştirenler öte yanda takdir edenler hattı var. İki hattın kullandığı karşılıklı sertlik dili meseleyi çözüm odağından uzaklaştırıyor. Bu tehlikeli ve sıkıntı bir gelişme çünkü partilerin bazı durumlarda birbirinden ayrışan kararlarında önemli olan sürecin başarıyla sonuçlanmasıdır.
En nihayet süreç devam ediyor ve CHP bunun bir adamından geri durmakla o sürecin parçası olmaktan vazgeçmiş değil. Olmadığını kendileri de söylüyor. Sadece İmralı parantezine itirazları var ve belki ileride başka partilerin başka parantezlere itirazları olacak. Mesela, sürecin en önemli ayağı olan infaz düzenlemesiyle PKK’lıların hayata karışması ve Öcalan’a umut hakkı konularının kapağı açılmış bile değil. Ki bu bahisler İmralı heyetine kimlerin katılıp katılmayacağından çok daha önemlidir.
İster MHP çok ileri gitsin, ister CHP biraz temkinli davransın; sürecin selameti yetki sahibi olan ve o yetkiyi de sınırsız kullanma selahiyetine haiz olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın elindedir. Siyasi risk ihtimali görüyorsa bile yetkisini ve imkanlarını kullanmalıdır. Çünkü, bu kez ok yaydan çıkmıştır. Üçüncü kez başarısızlık düşünülemez.
Gelgelelim CHP’nin İmralı kararına… CHP heyete temsilci vermeli miydi? Verse isi olurdu. CHP’nin, başta Erdoğan’ın ikircikli tutumu olmak üzere kendine göre bir dizi gerekçeleri var. Oradan bakınca ve üstelik toplum da bu kararı benimsemiş görünürken katılmama kararı iyi görünebilir ama sürece dair istekliliğini göstermek adına daha cesur davranmak da iyi görünebilirdi.
Peki, bir TBMM heyetinin İmralı’yı ziyaret etmesi çözüm sürecinin sıhhati açısından olmazsa olmaz bir karar mıydı? Hayır değildi. Bu olmadan da süreç ilerleyebilir yahut bir hayli sembolik önem kazanan bu görüşme yine sembolik yollarla; mesela görüntülü konuşarak da yapılabilirdi. Madem böyle bir niyet vardı en azından CHP’nin katılma garantisi alınmadan açıklanmayabilirdi. Dolayısıyla, CHP’nin Öcalan’la görüşme ekibinin bir parçası olmama kararıyla, İmralı’ya bir heyet gönderme kararı aynı oranda tartışmayı hak ediyor. Doğru bir stratejiyle, AK Parti/MHP ve DEM’in heyette yalnız kalması önlenebilir ve çözüm sürecinin sadece iktidar işine dönüşmesi görüntüsü yaşanmazdı.
Böylesi adımlar daha ilan edilmeden taraflarca mutlaka konuşulmalıdır. Kamuoyunda şüphelere yol açmamak için ince diplomasi şarttır. Bunun birçok yolu var ama öncelikle Cumhurbaşkanı’nın zaman zaman kararsız görünen tutumundan sıyrılıp sürece odaklanması gerekiyor. Çünkü, başarılı sonuç dışında her durum elbette önce ülkenin sonra da iktidarın aleyhine olur. CHP’nin İmralı’ya gitmemesi de mazeret olarak işe yaramaz.
Artık acilen bu tartışmadan çıkıp içinde CHP’nin içinde daha aktif olarak bulunacağı aşamaya geçmek doğru olacaktır. CHP’nin toplumun bir kesiminden alkış olması veya bir kesimin de onları çözüme karşı olmakla itham etmesi gibi faydasız tartışmadan hızla uzaklaşmak gerekiyor. En nihayet, içinde ana muhalefet partisinin olmayacağı bir çözüm süreci düşünülemez. Böyle bir çözüm kimsede “Kürt meselesi artık çözüldü” duygusunu uyandırmaz. O duygu olmadıktan sonra da gerçek ve kalıcı bir çözümden söz edilemez. Sadece CHP’nin değil Yeni Yol Grubu’nun da bu hatta tutulması zarureti vardır. Çözüm sürecinin iktidar bloku dışında mümkün olduğunca çok destekçiye ve sahiplenene ihtiyacı vardır.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTPrusias ad Hypium’den Akçakoca cezaevine… 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni sürecin ilk büyük krizi: CHP’nin İmralı kararı 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENDeepfake mi? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilDevlet Bahçeli, MHP ve Kürt Sorunu: Çelişkiler, strateji ve olasılıklar 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan artık masada 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasÖcalan ziyaretinin kilitlediği çözüm 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolSıra Mansur Yavaş’ta mı? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAdaya da gidildi; peki bundan sonraki hamle ne? 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAİmralı’ya Gidiş; Tarihsel Bir Eşik ve Yeni Dönemin Habercisi... 25.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCHP’siz İmralı olur ama çözüm süreci olmaz 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİBB İDDİANAMESİ… 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciZindan yetmedi bir de ‘Açlık Cezası…’ 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEİmralı konusu 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin toplumsal trendleri: Eriyen orta sınıf, sosyal gettolar, anlık tatmin ekonomisi ve gelec 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÖrgütüne silah bıraktırırken Öcalan’ın “teröristbaşı” olduğunu hatırlayanlar…. 24.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP'ye haksızlık ediliyor 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYDünya gündemi ve Türkiye'de barış sureci 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist stratejiye dair hayati tartışmalar 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANİmralı ziyareti fırtınası 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezİBB iddianamesi: İslamî kesimden örnek yorum 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBravo CHP’ye!!! 22.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanCHP’nin kendi geleceği ile büyük Kürt imtihanı 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen Çalıkuşuİmralı’ya gidilsin mi gidilmesin mi… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMeclis komisyonu İmralı’ya gidecek ama nasıl… 21.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRİthal eti kimler paylaşıyor? halktv.com.tr şirket şirket ortaya çıkardı 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDünya değişirken İBB İddianamesi! 20.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli’nin dediği olursa 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBahçeli neden “gerekirse ben giderim” dedi? 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.11.2025
17.11.2025
15.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
6.10.2025
4.10.2025
28.09.2025
22.09.2025
15.09.2025