Salih Tuna
Recep İvedik serisi hakkında, lümpenliğin ne kadar yaygınlaştığının kanıtıdır diyebiliriz.
En kolay ve risksiz “yorum” budur.
Gişe başarısını böyle açıklamakla hem başımız ağrımaz hem de belirli bir “mizah” zevkimizin olduğunu “ihsas” etmiş oluruz.
Biraz daha kaptırıp, söz konusu serideki “mizahın” lümpenliği meşrulaştırdığını da söyleyebiliriz.
Lakin kendimizi kandırmaktan da ileri gitmiş olmayız.
Recep İvedik'in, “gösteriş toplumuna” karşı, nevi şahsına münhasır bir başkaldırı olduğu gerçeğini görmezlikten gelemeyiz.
Tamam, bu “başkaldırıyı” veya (yabancılaşmaya karşı bu) “uyumsuzluğu” son derece kaba / saba bir şekilde yapıyor.
Fakat…
Recep İvedik dışında hiçbir Türk komedi filmi de, “gösteriş toplumunun” dekor, ambalaj, vitrin, makyaj ve türedi kurallarının saldırısına maruz kalan sosyolojinin “intikamını” böyle almıyor.
Mezkur sosyoloji bir film dolayımında da olsa, maruz kaldığı psikolojik baskıyla ödeşerek rehabilite oluyor. Bunun karşılığını da gişede ziyadesiyle veriyor.
Recep İvedik 5, serinin 1 ve 2'sinden iyi değil ama 3 ve 4'ü kadar da kötü değil.
Kaldı ki, Şafak Sezer'in birkaç işini (Kolpaçino, Kolpaçino Bomba ve Kutsal Damacana) hariç tutacak olursak, birbirini tekrarlayan diğer komedi filmleri “mizah” kalitesi bakımından Recep İvedik'lerden daha matah değil.
Her şey bir yana, Recep İvedik'in gişedeki olağanüstü başarısı nihayetinde Türk sinemasının başarısıdır.
Şahan Gökbakar'ın bu hakkını teslim etmek zorundayız. Mizahından hiç hazzetmeyebiliriz, o ayrı konu.
Zaten herkesin mizah zevki kendine…
Ona bakarsanız ben de Fe'mi Bey'in “mizahından” aldığım zevki hiçbir komedi filminden alamıyorum. (Gerçi Fe'mi Bey “mizah” niyetine değil “analiz” niyetine kelime yakıyor ama olsun, bendeki karşılığı bu. )
Bu zevki de sizinle kaçtır paylaşıyorum.
Böyle böyle Fe'mi Bey 4'e ulaştık işte. Daha ne kadar sürer bilemiyorum tabii. (Bir de bakarsınız ki, “Fe'mi Bey'in Alkolsüz Şampanyası” filmi sinemalarda Recep İvedik'le yarışıyor. Neden olmasın?!)
Fe'mi Bey'in referandumda “evet” diyenleri “hayır” dedirtmek için izlediği “yöntem” gerçekten çok komik.
Yakın çevresinde yaptığı istişareler sonucu “insanların” kolay kolay “evet” demeyeceklerini gözlemlemiş. Aynı “insanlar,” sonuna kadar Erdoğan cumhurbaşkanı kalsa sorun olmazdı, diyorlarmış.
Ama neylersin ki, her fani gibi Erdoğan da ölümlüymüş; ya o yetkileri başkaları kötü kullanırsa imiş?!
Fe'mi Bey'in çevresindeki bu “insanlar” arasında yer alan bir “türbanlı yazar” da geçenlerde sistem değişikliğini sadece Erdoğan için yapalım, demişti. (E tabii, kişiye özgü sistem değişikliği olmayacağına göre bu “türbanlı” yazar “hayır” demek zorunda kalacak. Vah ki ne vah!)
Tuhaf olan…
Sayın Erdoğan'a güya sonsuz kredi tanıyan aynı “türbanlı yazar” 7 Haziran seçimleri ardından Erdoğan'a “diktatör” demeye başlamıştı.
FETÖ'cülerle senkronize biçimde 2011'den beri Erdoğan'a “diktatör” diyen CHP'nin Akif Hamzaçebi'si de, “Erdoğan başkan olsun diye bu sistemi getirenler laik bir diktatörle de tanışabilir…” dedi, iyi mi?
Görüyor musunuz komediyi: Cari sistem üzerinden Erdoğan'a matine suare “diktatör” diyenler, önerilen sisteme “hayır” demek için Erdoğan sonrası ne olacak diye güya endişe ediyorlar!
Fe'mi Bey de “hayır” çıkmasından çok endişeli. Onun için “evet” demenin sakıncalarını anlatıyor.
Mümkün olsa da Franscis Veber'in “Salaklar Sofrası” (Le Dîner de Cons) misali, bunları bir sofranın etrafında toplasak da, bize “endişelerini” anlatsalar.
Ah be Asuman, Fe'mi Bey'in yüzünden sana yine yer kalmadı.
Yazarlar
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
5.02.2019
21.02.2019
20.02.2019
19.02.2019
12.02.2019
6.02.2019
5.02.2019
31.01.2019
29.01.2019