Salih Tuna
Drama alanında böyle bir senaryo yazılsa, hiç inandırıcı değil, denir; en azından seyirci duygusal boşluğu tamamlayamaz yollu itiraz edilir.
Ama gerçek hayatta kör gözüm parmağına misali "senaryolar" yazılıyor.
Hem de ateşle, kanla!..
Allah aşkına nedir ABD konvoyuna şu saldırı "muhabbeti?"
Herkesin aklıyla zekasıyla alay eder gibi.
Onca zamandır Suriye'de en ufak saldırıya uğramayan ABD, çekilme kararı verdikten sonra neden ikidir "saldırıya" uğruyor?
Bu kadar acemi, bu kadar kepaze senaryo mu olur?
Malumunuz, geçen çarşamba Münbiç'teki saldırıda 4 ABD askeri öldürülmüş, DEAŞ da acil bir şekilde bu saldırıyı üstlenmişti.
O kadar acil ki, nerdeyse önce üstlenip sonra saldıracaklardı.
Dün de Suriye'nin kuzeydoğusundaki Heseke'de, ABD askeri konvoyunun geçişi sırasında bombalı araç saldırısı düzenlendi.
ABD'nin "kara ordumuz" dediği teröristlerden 5 kişi öldü; öz askerlerinden de bir kişi yaralandı.
Bu saldırıların ABD'nin çekilme kararını değiştirmeye yönelik olduğu kuvvetle muhtemel.
Zira, ABD'nin sahada kalmasını isteyen güçlerin varlığı sır değil. Bu provokasyonlar da sürpriz değil.
Mahut senaryonun en komik yanı:
ABD'nin çekilmesi durumunda neler olacağını tehdit edercesine açıklayan terör örgütüne, bizzat ABD'nin binlerce TIR silah vermesi.
Pardon, şimdi daha komiği aklıma geldi: Trump'ın Kürtlerin hamiliğine soyunması.
"Kürtlere dokunursanız, ekonominizi mahvederiz" muhtevalı bir tweet atmıştı hani.
Göçmenlere engel olmak için Meksika sınırına duvar örecek bir kafanın, Kürtlerin de anavatanı olan Türkiye'ye karşı, Kürtlerin hamiliğine soyunmaya kalkışmasından daha komik ne olabilir?!
Neyse ki, Erdoğan Trump'ı aradı da bu "komediyi" nihayete erdirdi.
Gelinen nokta itibariyle soru şudur:
ABD'li senatör Graham'la da ayrıntıların konuşulduğu, Suriye'nin kuzeyinde "tampon bölge" veya "güvenli bölge" oluşturmak kazanım mıdır yoka taviz mi?
Taviz olduğunu söyleyenler var.
Misal olarak da, ABD'nin "demokrasi götürmek" bahanesiyle işgal ettiği Irak'ı 3'e böldüğünü, Kuzey Irak'ta (doğrusu, "Irak'ın kuzeyi" olmalı) "güvenli bölge" mesabesinde "uçuşa yasaklı bölge" tezgahını devreye soktuğunu hatırlatıyorlar.
Endişeleri hiç kuşkusuz tartışılmaya değer.
Lakin, şuncağızı gözden kaçırıyorlar:
Irak'ta hiçbir bölge bizim kontrolümüzde değildi; Suriye'de "güvenli bölge" kesinlikle bizim kontrolümüzde olacak.
Başkan Erdoğan bunu şart koşmuştu zaten.
Tamam, ABD'nin PKK'nın Suriye kollarından kolayından vazgeçmeyeceğini, onca silahı onlara boşa vermediğini aklımızdan çıkartmayalım.
Suriye'nin toprak bütünlüğü hedefinden de vazgeçmeyelim. Astana sürecini zevale uğratacak girişimlere karşı da çok dikkatli olalım.
Lakin, "kazanımlarımızı" da yok saymayalım.
Unutmayalım ki geçen çarşamba günü Münbiç'te dün de Heseke'deki terör saldırıları, söz konusu "kazanımlarımıza" karşı rahatsızlığın da ifadesidir.
Hedef büyütürken eldekini de kaybetmeyelim.
Ortadoğu'nun yakın tarihinde, taviz vermemek uğruna kimi kazanımları ellerinin tersiyle itenlerin nasıl yanıldıklarını gösteren mebzul miktarda örnek var.
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2019
5.02.2019
21.02.2019
20.02.2019
19.02.2019
12.02.2019
6.02.2019
5.02.2019
31.01.2019
29.01.2019