Vahap COŞKUN
Erdoğan, cumhurbaşkanı adayı olduğunda önce, onun üniversite mezunu olmadığı ve aday olma şartlarını taşımadığı öne sürüldü. Marmara Üniversitesi Rektörlüğü, Erdoğan’ın dört yıllık bir fakülte mezunu olduğunu açıkladı, diplomasını kamuoyuna gösterdi ve bu tartışmayı bitirdi.
Ardından Erdoğan’ın, cumhurbaşkanı adayı olduğu için başbakanlıktan istifa etmesi gerektiği iddia edildi. Bunun için Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ve Anayasa Mahkemesi’ne başvuruldu. Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nda böyle bir şart bulunmadığından bahisle bu iddia da kabul edilmedi. Erdoğan cumhurbaşkanlığı yarışına –başbakan olarak- devam etti.
10 Ağustos’ta cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. YSK, 11 Ağustos’ta geçici seçim sonuçlarını, 15 Ağustos’ta da kesin seçim sonuçları açıkladı. Kesin sonuçlarının açıklandığı 15 Ağustos ile Erdoğan’ın göreve başlayacağı 28 Ağustos tarihi arasında 13 günlük bir süre var. Bu da yeni bir tartışmaya sebep oldu; Erdoğan’ın hangi tarihte seçilmiş sayılacağı noktasında bir hukuki bir münakaşa başladı.
‘Rejim krizi’ ve ‘anayasal darbe’
CHP, kesin sonuçların açıklandığı andan itibaren cumhurbaşkanı seçilmiş sayıldığını, bu nedenle partisiyle ilişkisinin bitmesi gerektiğini, genel başkanlık ve başbakanlığın sona erdiğini savunuyor. CHP’ye göre, 15 Ağustos’tan sonra Erdoğan’ın AKP Genel Başkanlığı ve başbakanlık görevlerini sürdürmesi bir anayasa ihlalidir. Nitekim CHP milletvekillerinden Atilla Kart, durumu “rejim krizi” ve “anayasal darbe” olarak tanımlıyor. CHP, “darbe”nin önlenmesi ve anayasayı ihlal edip darbe gerçekleştirmek isteyen AKP hakkında gereğinin yapılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu, Anayasa Mahkemesi ve Cumhurbaşkanlığını bilgilendirerek göreve davet etti.
Buna mukabil AKP cenahı, cumhurbaşkanlığı seçiminin bütünüyle tamamlanma tarihinin 28 Ağustos olduğunu savunuyor. Onlara göre, 28 Ağustos’ta seçildiğine dair mazbatanın kendisine verilmesiyle birlikte Erdoğan Cumhurbaşkanı seçilmiş sayılabilir, dolayısıyla genel başkanlık ve başbakanlık görevini bu tarihe kadar sürdürmesinde hukuken bir mahsur yoktur. Cumhurbaşkanı sıfatını kazandıktan sonra, Anayasanın gereği olarak, Erdoğan’ın partisiyle ilişkisi kesilecek ve genel başkanlık ve başbakanlık görevleri de sona erecektir.
Hukuki normlar
Hukukçular da bu konuda ikiye ayrılmış durumda. Taraflar bazı hukuki normlara dayanarak kendi görüşlerinin doğru olduğunu ispata çalışıyorlar. Erdoğan’ın 15 Ağustos’ta seçilmiş olacağını belirtenler Anayasanın 101. maddesine işaret ediyorlar. 101. maddenin son fıkrası “Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği sona erer” hükmünü içerir. Burada mühim olan konu, “Cumhurbaşkanı seçilen” sıfatının hangi tarihte kazanıldığıdır. Levent Köker’e göre, Erdoğan’ın “seçilen” olması, dolayısıyla AKP ve TBMM üyeliği ile başbakan sıfatının sona ermesi için cumhurbaşkanlığı seçimlerinin sonlandırılması gerekiyor.
“Burada, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’na göre davranma zorunluluğu var. Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu’nun 20. ve 21. maddelerinde YSK’nın yapacağı iki tür işlem öngörülüyor:
1) Cumhurbaşkanı seçiminin sonuçlandırılması
2) Cumhurbaşkanı’na tutanağın verilmesi ve ant içme töreni.
Seçimin kesin sonuçlarının açıklanması, sonuçların YSK tarafından TBMM Başkanlığı’na, TC Cumhurbaşkanlığı’na bildirilmesi, kamuoyuna ilan edilmesi ve Resmi Gazete’de yayınlanması yoluyla olur. Burada YSK bir tutanak hazırlayarak TBMM Başkanlığı’na gönderir. İkinci işlem, 20. maddeye göre hazırlanan tutanağın TBMM Başkanı tarafından TBMM oturumunda, “seçilen” Cumhurbaşkanı’na verilmesi ve aynı oturumda Cumhurbaşkanı’nın ant içmesi ve görevine başlamasıdır. 28 Ağustos’ta yapılacak olan bu ikinci işlemdir. 28 Ağustos’taki işlemin yapılabilmesi için, 20. Maddede geçen “kesin sonuçların açıklanması” işleminin tamamlanmış olması gerekir.
Erdoğan, YSK’nın kesin sonuçları Resmi Gazete’de yayınlamasıyla, 101. maddede geçen “Cumhurbaşkanı seçilen” kişi oluyor. Dolayısıyla Erdoğan’ın AK Parti ve TBMM üyeliği ile başbakan sıfatı derhal sona eriyor. Hukuken doğru olan budur.”[1]
Aynı anda iki cumhurbaşkanı
Yani Köker’e göre resmi sonuçların açıklandığı 15 Ağustos’ta Erdoğan artık cumhurbaşkanı seçilmiştir, AKP ve TBMM üyeliği ile Başbakanlığı sona ermiştir. Bu görüşü savunan hukukçular (Ergun Özbudun, Ergun Teziç, Mustafa Erdoğan), YSK’nın seçim sonuçlarını açıklamasıyla Erdoğan’ın başbakanlığının düşeceğini, bundan ötürü 15 Ağustos’tan sonra Erdoğan tarafından yapılacak olan bütün işlemlerin geçersiz olduğunu ve dava açılması halinde bu işlemlerin iptal edeceğini belirtiyorlar.[2]
Fakat bu yorumun iki önemli problem içerdiğini belirtmek lazım:
1) Gül’ün cumhurbaşkanlığı süresi 28 Ağustos’ta doluyor. Eğer Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olarak seçildiği tarih 15 Ağustos olarak tayin edilirse bu, ülkede 13 gün boyunca aynı anda iki cumhurbaşkanının olduğu anlamına gelir. Oysa hukuki olarak buna imkân yoktur. Hâlihazırda cumhurbaşkanlığı makamı doludur; Gül, cumhurbaşkanı olarak bütün hak ve yetkileri kullanmakta, görevleri ifa etmektedir. Makam, Anayasada belirtilen süre dolunca boşaltılacak, Erdoğan’ın cumhurbaşkanlarına tanınan hak ve yetkileri kullanabilmesi, ancak 28 Ağustos’tan sonra mümkün olabilecektir.
2) Erdoğan’ın 15 Ağustos’ta cumhurbaşkanı olduğu kabul edildiğinde şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: Bir taraftan mevcut cumhurbaşkanının görev süresi dolmadığından, cumhurbaşkanı seçilmiş sayıldığı halde Erdoğan cumhurbaşkanının sahip olduğu yetkileri kullanmayacaktır. Diğer taraftan ise parlamento üyeliği düşmüş olacağından milletvekili görevlerini yerine getirmeyecek, milletvekillerinin hak ve yetkilerinden istifade edemeyecektir. Yani Erdoğan seçimi kazandığı için bir nevi cezalandırılacak, 13 gün süresince ne cumhurbaşkanı, ne de milletvekili olabilecektir. Bu, mantıken kabul edilemez.
Tutanak ve yemin
Erdoğan’ın 28 Ağustos’ta cumhurbaşkanı olduğunu savunanlar, Anayasanın 101. Maddesi ile 6271 sayılı Cumhurbaşkanlığı Seçim Kanunu’nun ilgili maddelerinin birlikte yorumlanması gerektiğini ifade ediyorlar. Bahse konu kanunun “Cumhurbaşkanı seçiminin sonlandırılması” başlığını taşıyan 20/2 maddesi, “Seçilen Cumhurbaşkanı adına YSK tarafından Cumhurbaşkanı seçildiğine dair bir tutanağın düzenleneceğini” kayıt altına alır. “Cumhurbaşkanına tutanağın verilmesi and içme töreni” başlıklı 21. Madde ise şu açık hükmü içerir:
“Seçilen Cumhurbaşkanı adına düzenlenen tutanak, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı tarafından verilir ve aynı oturumda and içme töreni yapılır. Bu oturum, eski cumhurbaşkanının görev süresinin dolduğu gün, makamın başka sebeple boşalması halinde ise seçim sonuçlarının kesinleşmesinden itibaren üç gün içinde gerçekleştirilir.”
Yusuf Şevki Hakyemez’e göre bu iki hüküm birlikte ele alındığında varılacak sonuç şudur: Yeni cumhurbaşkanının seçildiğine dair Yüksek Seçim Kurulu tarafından düzenlenen tutanağın TBMM Başkanı tarafından TBMM Genel Kurulu’nda kendisine takdim edildiği tarih, kendisinin cumhurbaşkanı sıfatını kazanarak kendisine anayasada tanınan yetkileri kullanmaya başlayacağı tarihtir.
“Bundan önceki aşamalar ve özellikle YSK’nın kesin seçim sonuçlarını açıklaması ise sadece cumhurbaşkanı seçilme işi ile ilgili prosedürel işlemler olarak görülmelidir. Bunun içindir ki kanun koyucu da cumhurbaşkanı seçildiğine dair mazbatayı, kesinleşmiş seçim sonuçlarının açıklanması anında değil; önceki cumhurbaşkanının görev süresinin dolduğu günde vermeyi öngörmektedir. Yine bununla bağlantılı olarak kanun cumhurbaşkanının göreve başlaması için gerekli olan and içmeyi de özellikle aynı oturumda yapmayı zorunlu kılmaktadır.”[3]
İhzari değil inşai
Cemil Kaya da, aynı kanıdadır. Kaya, cumhurbaşkanı seçiminin, seçilen kişiye “tutanak verilmesi” ve “and içme töreninin yapılması” ile son bulacağını belirtir. Kaya’ya göre bu özel düzenleme, “tutanak verilme” ve “and içme törenini” hukuki niteliği itibariyle “ihzari (açıklayıcı) değil inşai (kurucu)” yapar. Buna göre, Anayasanın 101. maddesinin son fıkrasında yer alan “seçilen” ibaresinin içinde “tutanak verilme” ve and içme töreni” de mündemiçtir.
“Anayasa değişikliği sonucunda ülkemizde cumhurbaşkanının ilk defa halk tarafından seçilmesi söz konusu olduğundan, Anayasanın 101. maddesinin son fıkrasında yer alan “seçilme” ibaresini, “tutanak aldıktan ve ant içtikten” sonra “göreve başlama” olarak anlamak gerekmektedir. Kısacası, Anayasa değişikliğinden sonra cumhurbaşkanı “seçilmeyi”, “göreve başlamadan” ayırt etmek mümkün değildir.”[4]
Eski uygulamalar
Bu konuda geçmiş uygulamalara atıf yapmak, milletvekillerinin durumunu örnekleyerek sonucu varılamaz. Zira milletvekilliği ile cumhurbaşkanlığının statüleri birbirinden farklıdır. Keza Özal ve Demirel dönemindeki uygulamaları emsal göstererek de bir çözüme ulaşılamaz. Çünkü hem söz konusu uygulamalarda da birçok hukuki sıkıntı vardır, hem de geçmiş ile bugün arasında seçim sistemi farklılaşmıştır. Kanımca doğru olan, Erdoğan’ın 28 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı olduğunu öngören ve hukuken daha isabetli olan yorumu esas alarak bu sorunu çözüme kavuşturmaktır. Bu, gelecek için de sağlam bir dayanak oluşturur. Elbette parlamento önümüzdeki dönemde dilediği takdirde, üyelerinden birinin cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması halinde göreve başlayıncaya kadar mevcut görevine devam edeceğini hükme bağlayan bir düzenleme de yapabilir.
_______
[1] Levent Köker; Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı ve hukuki sorunlar, 12 Ağustos 2014, http://www.aljazeera.com.tr/gorus/erdoganin-cumhurbaskanligi-ve-hukuki-sorunlar
[2] http://www.taraf.com.tr/haber-hukukculara-gore-artik-tum-kararlari-gecersiz-161592/
[3] Yusuf Şevki Hakyemez; Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, Star – Açık Görüş, 10.08.2014,
http://haber.stargazete.com/acikgorus/cumhurbaskani-secildikten–sonra/haber-923477
[4] Cemil Kaya; Başbakan’ın görev süresi ne zaman sona erecek?, http://www.sde.org.tr/tr/newsdetail/cumhurbaskani-seciminden-sonra-basbakanin-gorev-suresi-ne-zaman-sona-erecek/3832
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIRVerilerle toplumsal sıkışma: Kredi limiti artık yaşamı belirliyor, halk borçlanarak hayatta kalıyor 17.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları












































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2025
3.09.2025
27.08.2025
23.08.2025
19.08.2025
14.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
22.07.2025
15.07.2025