Cemil KOÇAK
Kısa bir süre önce Türkiye sosyalist hareketinin önemli isimlerinden Behice Boran’ın ölüm yıldönümüydü; onun 1945’de üniversitedeki görevine kimin son verdiğini de unutmayalım ama.
Behice Boran ile birlikte Niyazi Berkes ve Pertev Naili Boratav, DTCF’deki görevlerinde, 15 Aralık 1945 tarihinde Millî Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel tarafından “görülen lüzum üzerine” bakanlık emrine alınmışlardı. Karar değişmediği sürece mesleklerini sürdürme imkânı kalmamıştı. Ayrıca, haklarında soruşturma da açılmıştı. Hatırlanmalıdır ki, bu tarihten sadece birkaç gün önce ünlü 4 Aralık Tan matbaası baskını gerçekleşmişti; söz konusu üç isim ise, solcu bilinen “Görüşler” dergisinde yazar olarak yer alacaklarını vaat etmişlerdi. Tam da bu sırada; “Görüşler” de yakılıp yıkılacaktı.
Yücel’in siyaset yasağı genelgesi
Bu tarihte üniversite özerkliği meselesi de gündemdeydi; Yücel ise, profesörlerin ve öğretmenlerin basında siyasî nitelikte yazı yazmasını yasaklayan bir genelge yayınlamıştı. Bu genelge, Meclis’te bile tartışmalara yol açmıştı; fakat Yücel, “üniversitede fikir hürriyeti, zannedildiği gibi, hiçbir yerde hudutsuz değildir” şeklinde yanıt vermişti. Yücel’e göre, solcu sayılan “Görüşler” ile “Yeni Dünya” dergileri, “gençlerin yetişme hürriyetine mâni”ydi.
Danıştay’a başvuru
Üç hoca için yapılacak tek şey, kararın iptali için Danıştay’a başvurmaktı. Onlar da öyle yaptılar. Elimizde Danıştay kararları da bulunmaktadır. Boran, “hiçbir gerekçe gösterilmeksizin haksız yere bakanlık emrine alınması yolunda tesis edilen tasarrufun iptaliyle aylıklarının tam olarak” ödenmesini istemişti. Danıştay, ilk adımda aylıkların tam olarak yeniden ödenmesi yolundaki talebi, ayrı bir dava olarak ele alınması gerektiği düşüncesiyle red etmişti. Fakat ilk talep incelemeye alınmıştı.
Bakanlık kararında ısrarlıydı; bakanlığa soracak olursanız, DTCF dekanlığından alınan bir yazı ve fakültedeki olaylar üzerine Boran hakkında bakanlığın müdürler komisyonunda soruşturma başlatılmış ve bu inceleme sonucunda “görülen lüzum üzerine” Boran bakanlık emrine alınmıştı.
Siyasî hüviyeti sakıncalı hocalar
Bakanlığın müdürler komisyonunca hazırlanan rapora göre; “fakültedeki bazı öğretim üyelerinin fakültedeki çocuklarımızın fikirlerini zararlı istikâmetlere yöneltmekte âmil oldukları kanaati” ortaya çıkmıştı. Diğer hocalarla birlikte Boran’ın da “politik eğilimi belli olan ‘Görüşler’ isimli haftalık siyasî derginin yazı heyeti arasında bulunmaları, adları geçenlerin bu vesile ile de açıkladıkları siyasî hüviyetleriyle öğretim ögesi olarak fakültede kalmamalarını gerektirir mâhiyette görülmüştü.” Fakülte dekanlığı da, “Görüşler” dergisinde yazı yazmayı vaat etmeyi şöyle yorumlamıştı: “Politika eğilimi ilmî düşüncesiyle uzlaşma kabul etmeyecek karakterde olan bu dergiye” yazı vaat etmek kabul edilemezdi; hele hele dergiyi gördükten sonra, “kendi hakkındaki ibareyi yalanlamamasını akademik kariyer düşünce ve çalışmalarına aykırı” olduğu açıktı.
Memursun memur kal
Danıştay kararında idarenin iddialarına da yer verilmişti: Boran’ın daha önceki siyasî etkinliklerinden de söz ediliyordu. Boran, memur olduğu halde, daha önceleri “Görüşler” dergisinde yazı yazmıştı; üstelik bu dergi “hükûmetin umumî siyasetine aykırı”ydı. Çok daha önce yayınladığı “Adımlar” dergisi de, keza hükûmetçe aynı nedenle kapatılmıştı. Boran, “memur olduğu halde memleketin umumî siyasetine muhalif neşriyatta bulunan gazete ve mecmualara yazı yazmayı itiyat [alışkanlık]” haline getirmişti.
Danıştay’ın bozma kararı
Nihayet Danıştay kararı bozacaktır. Bozma kararında; kriterin, memurun eylem ve hareketinin gördüğü kamu hizmetine doğrudan doğruya etkide bulunması ve bu hareketin hizmetin amacıyla uyuşmasına imkân bulunmaması olduğu özellikle vurgulanmıştı. Ancak bu takdirde alınan karar geçerli olabilirdi. Oysa, memurun eylem ve hareketleri göreve devamını zararlı kılmadıkça, bakanlık emrine alma kararı geçerli olamazdı. Boran’ın siyasî eğilimi belli olan bir dergiye siyasî mâhiyette yazı yazmasının dahi, “taşıdığı ve neşrettiği siyasî kanaatini öğrencilerine telkin suretiyle hizmetin icablarından ayrıldığı tahakkuk etmiş olmadıkça, bu kanaatin göreve müessir [etkileyen] bir hal aldığı ileri sürülemez”di. “Kaldı ki, okul dışında siyasî neşriyat [yayın] yapan ve siyasî cemiyetlere [derneklere] intisap eden [katılan] bir öğretmenin mevzuat mucibince [gereğince] (…) bu fiil ve hareketini öğretim görevini siyasete âlet yapmış olmadıkça” sakıncalı saymaya da imkân yoktu.
Fakülte yazısı geçersizdir
Danıştay kararında fakültenin söz konusu hocaları suçlayıcı yazısı için de şöyle deniliyordu: “Davacının okul içinde siyaset yapmak suretiyle hizmetin istikâmetini değiştirdiği hakkında fakültenin esas yönetmeliğine göre kendisini birinci derecede denetlemekle mükellef [yükümlü] olan profesör ile enstitü direktörü tarafından bir beyan ve işaret vâki olmamakla beraber dekanlığın (…) yazısı da, haddi zatında okul içinde cereyan etmiş [gerçekleşmiş] bir vak’adan [olaydan] bahis olmayıp, sadece davacının siyasî bir dergiye yazı vaat etmiş ve yazı yazmış bulunmasının muvafık [uygun] olmayacağını belirtmekten ibaret bulunduğundan, kendisini hizmetten ayırmak için idarî lüzumun sübutuna [sabitliğine] kâfi [yeterli] sayılacak bir delil [kanıt]” sayılamazdı. Danıştay’a göre, eğer hocalara yönelik bu suçlama gerçekse, zaten bu takdirde suçun cezası çok daha ağır olmalı ve tarda kadar gitmeliydi; fakat bunun için yasanın bir başka hükmüne başvurulmalıydı. Boran ve diğer hocalar görevlerine dönmeliydiler ve döneceklerdir de. Fakat yaklaşık iki yıl sonra bu kez de Meclis kararı ile görevlerine son verilmek üzere!
Hasan Âli Yücel’in serzenişi
Danıştay’ın idarenin kararını iptal etmesi, Yücel’i hayli üzmüş ve sinirlendirmişti anlaşılan. Kararın ardından Başbakanlığa yazdığı yazıda; söz konusu hocaların “politik eğilimi malûm bulunan ‘Görüşler’ adındaki siyasî dergiye yazı göndermiş, neşretmiş veya vaat etmiş olmaları sebebine ve fakültedeki çocukların fikirlerini zararlı istikâmetlere yöneltmekte âmil oldukları kanaatine dayanılarak” bakanlık emrine alınmalarına rağmen; kararın Danıştay’ca iptal edildiğini bildiriyordu. Bu karar üzerine mecburen ilgili hocaların tayinleri yeniden yapılmıştı. Yücel, kızgınlığını şu satırlarla ifade etmeyi uygun bulmuştu: Bakanlık “emri müessesesinin [kurumunun] kıymet ve müessirliği [değer ve etkisi] hakkında bir belge olması itibariyle karar örneklerini (…) arz ederim.”
Yücel de solcu; Boran da solcu!
Ben de tarihe mal olmuş olan bu belgeyi hatırlatmak istedim: İşin ilginç kısmı, bütün bunlar sanki hiç olmamış ya da yaşanmamış gibi; geçmişte olsun, günümüzde olsun, bazı solcuların ve sosyalistlerin hem Yücel’i, hem de Boran’ı aynı anda yüceltmeye devam etmesidir! Buna bir çift sözümüz olmalıdır: Şöyle ki; Boran’ı siyasî görüşleri yüzünden görevden alan, sonra Danıştay kararını mecburen uygulamak zorunda kaldığı için bundan dolayı Başbakanlığa şikâyette bulunan Milli Eğitim Bakanı Yücel, solcu kategorisinde ele alınamaz. Ama alındı çoktan. Bu da Türkiye’de bazı solcuların ve sosyalistlerin kendi tarihlerini bile bilmedikleri kadar; bilseler de, ideolojik ve politik mülâhazalarla çelişkiler içinde bulunmaktan kurtulamadıklarını göstermektedir. Eğer Boran ile birlikte diğer solcu hocalar sadece siyasî görüşleri yüzünden üniversitedeki görevlerinden alınıyorlarsa; bunu gerçekleştiren kişi de solcu olamaz; ortada ciddî bir siyasî ve ideolojik yanılgı ve karışıklık bulunmaktadır. Bu durum, biraz da aradan yıllar geçtikten sonra, 12 Eylül sonrasında solcu hocaları üniversiteden atan İhsan Doğramacı modelinin de solcular tarafından baş tacı edilmesine benzer! Solcular ve sosyalistler, bu türden çelişkili siyasî ve ideolojik körlükten kendilerini bir an önce kurtarmalıdırlar.
MERAKLISI İÇİN NOTLAR
Son yıllarda yayınladığım “Türkiye’de İki Partili Siyasî Sistemin Kuruluş Yılları” (1945-1950) adını verdiğim serinin ciltlerinde, bu dönemde Türkiye solun macerasının bu kısmına uzun uzun yer verme fırsatını buldum. Merak eden okuyucular; “İkinci Parti”; “İktidar ve Demokratlar” ve nihayet yakın bir zaman önce yayınlanan “Rejim Krizi” adını verdiğim kitaplarımda (İletişim Yayınları) son derece ayrıntılı bilgilere ulaşabilirler. Kitaplarımda ilgili belgeleri de yayınlama fırsatını bulmuştum. Behice Boran’ın mektupları da Tarih Vakfı’ndan iki büyük cilt halinde geçende yayınlandı. Akademik ve bilimsel bir biyografisi ise hala yazılmayı bekliyor! Yüceltici eğilimlerden kaçınarak ve aynı zamanda da eskiden kalmış siyasî ve ideolojik tartışmaların gölgesinde onu hedef almamak üzere. Soğukkanlı bir şekilde tarihe mal olmuş bir sosyalistin hayatını bu çerçeveye sadık kalarak yazmak bakalım ne zaman mümkün olabilecek?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016