Cemil KOÇAK
Anadolu Kulübü, Cumhuriyet tarihinin erken dönemlerinden itibaren Ankara ve İstanbul seçkinlerinin adeta merkezi olmuştur denilebilir. Kulübün üyesi olmak, sosyal hayatta (eskiden sosyetede de denilirdi) başarılı olunduğunun adeta bir kanıtı gibiydi.
Anadolu Kulübü, Atatürk’ün talebiyle 1926 yılında kuruldu. Ankara’da Hakimiyeti Milliye matbaasında basılmış olan ilk tüzüğünde kuruluş amacı şöyle ifade edilmişti: “Anadolu Kulübü, Ankara’da oturan Türk ve yabancı üyelerine buluşup, görüşme imkânı sağlamak ve başkentte bir kuruluş meydana getirerek, kulübe girecek üyeler arasında sosyal ilişkileri kolaylaştırmak amacıyla kurulmuştur.” Sonradan İstanbul Büyükada’da da güzel bir yeri oldu kulübün…
Kurucuları tanıyalım
Kulübün ilk fahri başkanı, Başbakan İsmet İnönü’dür! Uzun yıllar boyunca kulübün yönetim kulübü, o sırada göre yapan bakanlar kurulu idi! Kulübün kurucuları arasında Cumhurbaşkanlığı başkâtibi Tevfik Bıyıklıoğlu; Kılıç Ali; Necip Ali Küçüka; Reşit Galip; Hasan Saka; Falih Rıfkı Atay; Hamdullah Suphi Tanrıöver; Ruşen Eşref Ünaydın; İbrahim Tali Öngören; Fuat Bulca; Kâzım Özalp ile Fevzi Çakmak da vardı. Bu isimlere Şükrü Kaya ile Refik Koraltan’ı da katabiliriz.
Kuruluş ve yükseliş
1950 yılına kadar Ulus’ta; vakıflar binası ile Stad Oteli arasında; Anadolu Ajansı’ nın da bulunduğu Vakıflar İdaresi’ne ait binalarda; 1953 yılına kadar Merkez Bankası’ nın bir katında kiracı olarak hizmetlerini sürdüren kulüp; 1952 yılının sonlarında eski Başbakanlardan Hasan Saka’nın Kızılay’da iki dönüme yakın bir bahçe içinde bulunan iki katlı evi satın alınarak, 23 Mart 1953 tarihinde kendi malı olan binasında hizmete açılmış ve 1965 yılına kadar da burada hizmete devam etmişti.
Daha sonra bu bina 1965 yılında yıkılmış ve yerine inşaata başlanmış; yapımı 1968 yılında tamamlanarak; aynı yılın ortalarında Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından hizmete açılmıştı. Bütün bunlar devletin desteği ile olmuştu.
İstanbul Büyükada’ da bulunan ve 1906 yılında kurulmuş bulunan İngilizlerin Yat Kulübü; tüm bina ve tesisleriyle birlikte 1928 yılında Anadolu Kulübü’ne verilmişti. Kulübün Büyükada şubesi; bugün de kulüp üyelerinin yazın dinlendikler ve tatillerini geçirdikleri nezih bir yer olarak hizmet vermektedir. Kulübün Büyükada şubesinde bulunan ve Atatürk’ün hediyesi olan tarihi köşkler ve binalar da zikredilmelidir elbette... Anadolu Kulübü her hangi bir dernek değildir. Bugüne kadar hükûmet ve Meclisle yakın ilgisi nedeniyle devletten daima himaye ve yardım görmüştür. Bugüne kadar da bu mahiyetinden ötürü sürekli olarak devlet hazinesinden yardım almıştır. Zaten kulübün üyelerinin “büyük çoğunluğu; eski ve yeni milletvekilleri olmak ükere; üniversite rektörleri, yüksek yargı organlarının başkan ve üyeleri; yüksek seviyeli askerî ve sivil büroktaları ile içtimaî mevki sahibi zevattan oluşmaktadır.”
Arşivden bir esinti
Anadolu Kulübü’nün Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi’nde bulduğum bir çağrısını sizlerle paylaşmadan edemedim doğrusu… Anadolu Kulübü Büyükada şubesi, 1945 yılının Nisan ayında; yani savaşın bitmesine haftalar kala; yönetim kurulunun bir kararını üyelerine duyurmuştu bile… 1945 yılında Büyükada şubesi, 30 Mayıs’ta açılacaktı. Bunun için “küçük bir yemek servisi” düzenlenecekti.
Haziran ayı sonuna kadar yıllık abone kartı almayanlar, kulübe giremeyeceklerdi. Üstelik tüzük hükmü gereğince üyelik hakkından da vazgeçmiş sayılacaklardı. Yıllık üyelik aidatı da açıklanmıştı: Üyelik aidatı, eşi ve on sekiz yaşına kadar olan çocukları dahil kişi başına 35 lira idi. Eğer kız çocuğunun yaşı on sekizin üzerinde ise; bu takdirde diğer aile efradı için de kişi başına on lira ödenmeliydi. İlk kez üye olacaklar için ise; bir kere mahsus olmak üzere, üyelik girişi için ayrıca 50 lira ‘duhuliye’ ücreti alınıyordu. Ama bu hükümler de herkes için değildi tabiî; kulübün merkezine kayıtlı olanlar bundan muaftılar.
Büyükada’da oda fiyatı
Eğer yazı geçirmek için Büyükada’da kulüpte oda tutmak istiyorsanız; önce bu konuda bir başvuruda bulunmanız gerekiyordu. Tarih tercihinize göre, dileğinizin gerçekleşip gerçekleşemeyeceği size bildirilecekti. Eğer oda revervasyonunda bulunursanız ve gelmezseniz, oda kirası sizden tahsil edilecekti. İstanbul’a geçici olarak gelen yerli ve yabancılar, iki daimî üyenin önerisi üzerine kulübe geçici olarak katılabilirlerdi. Bu gibiler, kulüpte bulunacakları ilk üç gün için üç ve daha sonraki her gün için de bir lira ödeme yapacaklardı.
Geçici üyelerin de bazı hakları vardı tabiî: Önceden yönetime bildirmek, misafir defterine adını yazdırmak ve her bir misafiri için de bir lira ödemek koşuluyla; her üye dışarıdan kulübe yemeğe misafir davet edebilirdi. Yemek harici olarak davet edilecek misafirler için ise; yine önceden haber verilmek kaydıyla, hafta içinde bir ve hafta sonlarında da üç lira ödenmeliydi.
Uyulması gereken kurallar
Elbette böylesine nezih bir toplulukta bazı kurallar da olacaktı; buna göre; “misafirler, davet eden üye ile birlikte bulunmak şartıyla, kulübün büfe, lokanta, salon ve bahçesinden ancak istifade edebilirler”di. Misafirlerin kulüpte yatması kesinlikle yasaktı; oyun bahçesine ve salonuna girmeleri de keza yasaktı. Eğer gerekirse; hafta sonları kulübe misafir getirilmesi yasaklanabilirdi. Ayrıca, bir mevsim içinde bir kişi iki defadan daha fazla misafir olarak kulübe getirilemezdi. Kulüp üyeleri, “kendisini hariçten görmeye gelenleri hususî misafir odası’nda kabul edebilirdi. Fakat “odasına ve üyelere mahsus yerlere bu gibilerin götürülmesi yasaktı.” Üyeler, çocukları hakkında tüzükte bulunan kurallara harfiyen uymalıydılar.
MENÜ VE FİYATLAR
Fiyatlar da değişiklik gösteriyordu; yazının ekindeki fiyat listesine göre; ‘büyük ev’de oda fiyatları 725 ilâ 950 kuruş arasında değişiyordu. İki kişilik oda fiyatı ise 1600 ilâ 1850 kuruş arasında idi. Eğer ‘beyaz ev’de oda kiralamak isterseniz, bu takdirde tek kişilik oda için 960 kuruş; iki kişilik oda için ise 1750 ilâ 1900 kuruş ödemeniz gerekirdi. Üç kişilik oda fiyatı 2400 kuruştu. Bir de ‘sarı ev’ vardı; buradaki oda fiyatları tek kişilikler için 950 ilâ bin ve iki kişilikler için ise 1800-1900 kuruştu. İki kişilik odalar 1800-1900 kuruş iken; eğer canınız ‘köşk’te kalmak isterse, bu takdirde 2400 kuruş ödemeniz gerekecekti.
Pahalı mı geldi? Gelmesin; çünkü bu fiyata; akşam yemeği (çorba; et suyu veya börek; balık, piliç veya et; etli veya zeytinyağlı zerzevat; meyve, komposto veya yoğurt ile taşdelen suyu ve ekmek) de dahildi! Yine mi pahalı geldi? Fakat sabah kahvaltısı da fiyata dahildi: Sütlü çay veya kahve, tereyağı, reçel ve kızarmış ekmek…
İlânda şu açıklama da yapılmıştı: “Akşam yemeği ve sabah kahvaltısı, oda kirasının içinde olduğundan, kulüpte oda tutanlar, akşam yemeğini veya sabah kahvaltısını ister yesin ister yemesin, bu parayı verecektir. Yalnız esenlik yüzünden akşam yemeğini yemeyenler, önce müdüriyete söylemek ve hiç değişmemek üzere akşam yemeğini her daim öğle de yiyebilirler ve akşam ne yerse, onun parasını verir. Bunun dışında sabah kahvaltısını akşam veyahut akşam yemeğini öğle yemeği yerine yiyemez.”
YEMEKHANE DÜZENİ
Hâlâ kesin karar verememiş olan okuyucular açısından biraz daha detay vereyim bari… Öğle yemeği saati, çocuklar için 11:30-12:30 arasındaydı. Üyeler için bundan sonra başlıyordu ve iki saat boyunca sürüyordu. Akşam yemeği çocuklar için 19:30’da başlıyor ve bir saat sürüyordu; ardından saat 20:00 ile 22:00 arasında üyelere akşam yemeği veriliyordu. Böylece yemekler çocuk gürültüsünden uzakta, sakince yenebiliyordu! Ama bu benim yorumum! Çünkü, ilânda; çocukların yemeklerini “dadıları” ile beraber, kendilerine ayrılan yemek salonunda yiyecekleri özellikle vurgulanmıştı! Bu arada; kulüp üyesi olup da; dadısı olmayan çocuk olur mu hiç! Yoksa sizin dadınız olmadı mı hiç? -Burada bir yüz buruşturma ifadesi koymadan geçmek de olmaz yani…
Öğle yemeği, alakarttı; yalnızca yirmi kuruştu; akşam yemeği ise tabldot olup, üç kaptı ve meyve de buna dahildi. Perhizdekiler de düşünülmüştü; arzu edenler yemeklerini her sabah ona ve akşamları da altıya kadar metrdotele haber vermek kaydıyla yiyebilirlerdi. Biraz güç beğenenler için de bir yöntem bulunmuştu: “Akşam tabldot yemeklerinden birini başka bir yemekle değiştirmek” ancak bazı şartlara göre mümkündü. Aksi halde, değişen yemek, alakart olarak hesaba geçecekti. Elbette sağlık açısından mazereti olanlar ya da misafir çağıranlar, önceden haber vermek koşuluyla, istedikleri yemekleri ısmarlayabilirlerdi. Oda servisi de var mı diye soracak olanlar varsa eğer; “odalarda yemek isteyenlerden elli kuruş fazla” ücret alınacaktı. Ben beğendim doğrusu; bu yazı Büyükada’da geçirebilirim. Tabiî bir zaman makinem olsaydı!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016