Cemil KOÇAK
Nazilerden kaçan Yahudi göçmenlerin gemisi
İş ecnebilere gelince; hemen herkeste bir hoşgörü edebiyatıdır başlıyor. Ama tarih yazımımızda Struma’nın hala nasıl devletçi, milliyetçi yaklaşımla ele alınmaya devam edildiğini görmezden de gelemeyiz.
Bundan neredeyse çeyrek yüzyıl önce “Türkiye’de Millî Şef Dönemi (1938-1945)” adlı doktora tezimde Struma’yı, batırılışının üzerinden yaklaşık 40 yıl geçtikten sonra, tarih yazımının artık ayrılmaz bir ögesi haline getirmiştim. Kitabımda dönemin basın koleksiyonu arasında kalmış ve neredeyse unutulmuş olan bu gelişmeyi, Ankara’nın Almanya ile ilişkileri çerçevesinde değerlendirmiştim. Aradan geçen yıllar, Struma’yı tarihten alıp toplumsal ve siyasal hafızamıza yeniden kazıdı.
Struma’nın devletçi, milliyetçi anlatımı
Struma’nın trajik öyküsü, bizde devletçi, milliyetçi bir tarih yazımına da dönüşmüştür. Burada artık insanî yönlerden değil de, trajedinin sorumlusunun aranıp bulunmasından ve mahkûm edilmesinden başkaca hiçbir şey gözetilmez. Bu anlatımın tipik bir örneği, Çetin Yetkin’in “Batılıların Kirli Yüzü: Struma” adlı kitabıdır. Yetkin, kitabında Struma’nın trajedisini tamamen İngiliz politikasına yüklerken, Almanya’nın ve Romanya’nın Yahudi karşıtı politikasına hemen hemen hiç yer vermemektedir. Hatta “Struma’nın batırılmasında Almanya’nın doğrudan bir rolü de bulunmamaktaydı” demektedir. Oysa Almanya’nın ve bağlaşığı Romanya’nın Yahudi karşıtı politikası olmasıydı Struma benzeri olaylara hiçbir zaman rastlanmayacaktı. Yazara göre Türkiye İngiliz politikasının baskısı altında kalmıştır. Bir ölçüde Alman tehdidi de söz konusudur. Ancak Yetkin’e göre Türkiye, her şeye rağmen üzerine düşenleri bütünüyle yapmıştır ve olaydan hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yahudiler Almanya'da özgür
Yazar, Refik Saydam’ın başbakan olarak 1939 yılında mecliste okuduğu hükûmet programında, “Almanya’daki gelişmeler karşısında Yahudilerin özgür ve eşit vatandaşlar olduklarını belirtmek gereğini duydu” demektedir. Gerçekten mi? Tabiî ki Yetkin yanılıyor… Anlaşılan Saydam Hükûmetleri’nin (iki tane vardır) hükûmet programlarına ya hiç bakmamış ya da olmayan bir şeyi varmış gibi anlatıyor. Gerçekte her iki Saydam Hükûmeti’nin programında da Yahudilerle ilgili herhangi bir açıklama yoktur! Bu, benim “Geçmişiniz İtinayla Temizlenir” kitabımda sözünü ettiğim ve uyduruk tarihçilik saydığım türden bir tarih anlatımı ve aktarımıdır! Yine yazarın iddiasına göre, Saydam, “başbakanlığı döneminde Avrupa’dan gelen Yahudi mültecilere her türlü kolaylığı gösterdi.” Sahiden mi? Bu saptamayı biraz daha yakından incelemekte yarar var: Resmî denetim altında bulunan Türk basınında “davetsiz misafirler”den söz edilirken ve daha 1939’un ağustos ayında İzmir limanına ulaşan ve 600 Çekoslovak Yahudisini taşıyan Parita gemisi, “serseri Yahudiler nihayet İzmir’den hareket ettiler” başlığı ile uğurlanırken, sadece resmî politikanın yansımaları görülüyordu.
Türkiye göçmen kabul edemez!
Yetkin, nedense başta Rifat Bali’nin araştırmaları olmak üzere, benzeri eleştirel hiçbir yayından yararlanmamış olmayı tercih etmiş. Bu tercih, gerçekte yazarın ne denli tek yanlı olduğunu ve amacının nesnel bir değerlendirme değil de, yalnızca devletçi, milliyetçi savunma refleksi içinde bulunmaktan ibaret olduğunu açıkça göstermektedir. Yetkin, bilimsel ve akademik bir çalışma yapmak değil de, Türkiye’nin resmî propaganda tezlerini yinelemek amacındadır. Bu bakımdan metni kritik edilmek zorundadır. Yetkin, başbakan Saydam’ın, 1939’un Ocak ayında “Türkiye başka ülkelerden göçmen kabul edemez” dediğini de görmezden gelme eğiliminde değildir. Saydam’ın açıklamasının aksine davrandığını iddia etmektedir. Ancak kitabında bu iddiasını somut olgularla desteklemek konusunda herhangi bir çaba içine girmeye de ihtiyaç hissetmemiştir.
Türkiyeli Yahudilere bile izin vermediler
Yetkin, kitabında Struma’ya her türlü yardımın yapıldığını kanıtlama çabasındadır. Yapılamayan yardımların da meşru gerekçesini ise Türkiye’nin içinde bulunduğu imkânsızlıklar olarak gösterir; Meselâ gıda yardımı yapılamamasının nedeni, Türkiye’nin iaşe yetersizliğidir. “Türkiye’de Millî Şef Dönemi (1938-1945)” adlı kitabımda Türkiye’nin yaşadığı iaşe sıkıntılarını ayrıntılı bir şekilde anlatmış olmama karşın bu gerekçeyi tuhaf bulduğumu söylemeliyim. Türkiye elbette yaklaşık 800 kişilik, üstelik de İstanbul/Sarayburnu’ndaki bir geminin iaşe ihtiyacını rahatça karşılayabilirdi. Karşıla(ya)maması, imkânsızlıktan deği, yalnızca basit bir politik tercihti. Nitekim İstanbul’un Yahudi cemaatinin de gemiye yardımı kısıtlanmıştır. Bizzat Yetkin, Struma’nın gelişinden 15 gün sonra ilk Yahudi’nin gemiye çıkabildiğini yazmaktadır. Benim tezim, Ankara’nın tercih etmesi halinde Struma’ya destek verebileceği yönündedir.
Kurtuluş vapurunu nasıl unutuyorsunuz?
Nitekim Türk resmî propagandasının en sevdiği konulardan bir tanesi de, Kurtuluş vapurunun öyküsüdür. Belgeseli dahi yapılmıştır. Struma daha İstanbul’a varmadan yalnızca birkaç hafta önce 1941 yılının ekim ayında Türkiye bütün imkânsızlıklarına rağmen Yunanistan’a gıda yardımında bulunmaya başlamıştı bile! Yetkin’in gözünden kaçan bu küçük ayrıntı, Türkiye’nin iaşe sıkıntısının Yunanistan’a yardımı engellemediği gerçeğidir. Sadece bu olgu dahi Struma’nın yalnız bırakılmasındaki politik tercihi açığa vurmaktadır. Yetkin, trajedinin bütün sorumluğunu İngiltere’ye yüklerken, Türkiye’nin moral ve ahlakî sorumluluğunu hiç kaale almaksızın savunmasını tamamen reel-politik üzerinden yapmaktadır. Yanlış ve eksik olan da budur. Fakat yazar, Türkiye’nin bu acımasız ve gaddar İngiltere devleti ile müttefik olduğununun da farkında değilmiş gibidir. Türkiye, müttefiki İngiltere’nin ve kısa süre önce dost olduğu Almanya’nın Yahudi politikasında nesnel olarak bir araya geldikleri bu konjoktürde, kendi politikasını kendisinin belirlemeye hakkı olduğunu açıklayabilirdi. Nitekim savaş yıllarında pek çok konuda bunu yapabilecektir. Ama Yahudiler söz konusu olduğunda değil!
Türkiye kucak açabilirdi ama...
Türkiye, sanıldığının aksine, Avrupa’dan kaçan Yahudilere kucak açabilirdi. Nitekim resmî propagandanın pek sevdiği İspanya’dan kovulan Yahudilere 500 yıl önce kucak açıldığı öyküsünün neden tam bu sırada bir kere daha gerçekleş(e)mediğinin herhangi bir açıklamasını henüz göremedim. Başbakan Saydam, trajediden hemen sonra mecliste yaptığı açıklamada, “Biz bu hususta elimizden gelen her şeyi yaptık. Maddî, manevî en ufak mesuliyetimiz yoktur. Türkiye, başkaları tarafından arzu edilmeyen insanlara meclâ olamaz. Türkiye, başkaları tarafından arzu edilmeyen inanlar için vatan hizmeti göremez. Bizim tuttuğumuz yol budur. Kendilerini bu sebepten İstanbul’da alıkoyamadık” derken, Yetkin’in yazdıklarını da tekzib etmektedir. “
‘BÜYÜKELÇİ’ RESMİ TEZİ TEKZİP EDİYOR
Emir Kıvırcık, savaş yıllarında Türkiye’nin Paris Büyükelçisi olan Behiç Erkin için hazırladığı “Büyükelçi” adlı kitabında, Türkiye’nin resmî propagandasında kullanmayı pek sevdiği Avrupa’daki Nazi zulmü altında toplama kamplarında imha edilmek üzere iken Türk diplomatlar tarafından kurtarılan Yahudilerin öyküsünün hayli abartılmış bir versiyonunu yeniden dile getirirken, aslında savaş yıllarında Avrupa’daki Yahudileri korumaya çalışan Türk diplomatlarının öykülerine yer veren bütün diğer propagandif kitaplar gibi, Struma’nın devletçi, milliyetçi tarih yazımını da tahrip etmektedir. Öyküler, adeta birbirini tekzib etmektedir. Bir yanda, İstanbul’dan kovulan Struma vardır; diğer yanda ise Fransa’da yaşamakta olan Yahudilerin Türk diplomat(lar)ı tarafından kurtarılışı. Üstelik Struma’nın yalnızca yaklaşık 800 yolcusuna karşılık, bu kez 20.000 (!) civarında Yahudiden söz edilmektedir. Yahudilere yak(ın)laşmanın pek de cazip olmadığı bir dönemde Struma’nın ve benzerlerinin başına gelenler ile, aradan uzun bir zaman geçip de bu zor ve karanlık dönemde Yahudilere sahip çıkmanın prim yaptığı bir sırada ortaya konulan saklı kalmış gerçekler arasındaki gözle görülür zıtlık ilginçtir. Struma’nın trajedisinde Türkiye’ye toz kondurmak istemeyen devletçi, milliyetçi tarih yazımının hem de aynı zamanda, ama bu kez tamamen farklı gerekçelerle ve anlatımlarla Yahudi hâmisi Türk diplomasisi resmi çiziyor olması, tutarsızlığın yeni bir örneği olarak karşımızda durmaktadır.
20 BİN YAHUDİ’YE NE OLDU?
Kitap, aslında resmî propagandayı tam olarak yansıtmaktan da uzak kalmakta ve yazar, yalnızca Behiç Erkin’i kahramanlaştırmaya çalışmaktadır. Resmî görüşü tam olarak yansıtmaktan uzaktır, çünkü neticede yazar, Erkin’in Ankara’ya rağmen girişimlerde bulunduğunu kanıtlama çabasındadır. Herhâlükârda yazar, Erkin’in girişimleri sonucunda Fransa’dan Türkiye’ye gelen Türk Yahudilerinin 20.000 civarında olduğunu yazarken, maalesef bu konuda bir liste verememektedir. Kitabında kullandığı yazışmalarda ise, bu yönde yorumlanabilecek hiçbir işaret bulunmamaktadır. Yazarın verebildiği tek bir isim örneği vardır ki, bu da iddiasını desteklemekten çok uzaktır. Diğer yandan, İstanbul’a varabilen 20.000 Yahudinin ne olduğuna ilişkin elimizde hiçbir bilgi de bulunmamaktadır. O dönemde böylesine büyük sayıda Yahudi göçünün gözlerden uzak kalması elbette düşünülemezdi. Eğer söz konusu Yahudiler Türkiye’de kaldılarsa, nerede olduklarına ilişkin doyurucu bir yanıt bulmak da mümkün değildir. 1945’te yapılan nüfus sayımında Türkiye’deki Yahudi nüfus 75.000’in biraz üzerindeydi. Eğer Kıvırcık’ın iddiası doğruysa, bu nüfusun yaklaşık olarak üçte birinin Türkiye’ye sadece iki yıl önce geldiğini kabul etmek gerekir ki, bunu kanıtlayacak hiçbir kaynak bulunmamaktadır. Kıvırcık’ın iddiası, öyle görünüyor ki, sadece romantik bir öyküden ibarettir. En önemli sorunu ise, öyküsünün gerçeği yansıtmaktan uzak olmasıdır. Zaten aksi söz konusu olsaydı, kendi kitabından 6 yıl önce İngilizce yayınlanan Stanford J. Shaw’un kitabında bu iddiaya yer verilirdi. Shaw’un kitabında dahi bu yönde bir iddia bulunmamaktadır. Shaw da, nihayet iki düzine kadar isim verebilmektedir. (Stanford J. Shaw, “Turkey and the Holocaust”, (Turkey’s Role in Rescuing Turkish and European Jewry from Nazi Persecution 1933-1945), MacMillan Press, 1993, s. 46-249 ve liste için bkz. s. 348-350). Türkiye’nin resmî propagandası, İspanya ile Portekiz ile karşılaştırıldığında da çökmeye mahkûmdur: “İkinci Parti” kitabımda da vurguladığım gibi, 2. Dünya Savaşı yıllarında İspanya, 25 ilâ 35.000 Yahudi’ye transit geçiş izni vermişti! Portekiz de Yahudilere kucak açmıştı. Bu konuda yapılan bir karşılaştırma Türkiye açısından pek de övünç vesilesi olmayacak sonuçlar vermektedir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.02.2016
3.02.2016
26.03.2016
19.03.2016
13.03.2016
5.02.2016
28.02.2016
20.02.2016
13.02.2016
7.02.2016