Gökhan BACIK
Siyaseti bilmiyoruz. Siyaset yapmıyoruz. O yüzden siyaset yapanları da tanımıyoruz.
Bunun için siyasetle ve siyasetçilerle ilgili yanlış beklentilere giriyoruz. Daha kötüsü “siyaset cahilliğimiz” yüzünden siyasi süreçlerle ilgili yanlış hesaplamalar yapıyoruz. Siyaset yapmamak ve siyaset bilmemekten gelen cahilliğimiz yüzünden işe yaramayacak biçimde sürekli olarak siyasetçiye vaazlar yazıyoruz. Ahlak deniyor, tutarlılık deniyor… Bütün bunlar siyaseti bilmemekten kaynaklanan saf ve naif işler! Keşke böyle vaazlar vererek, köşe yazıları yazarak siyasetçiyi etkilemek imkânı olsaydı.
Hiçbir mesleğe “ahlakı askıya alma imkânı” verilmemiştir. Hayır siyaset müstesna! Her toplum eskiden beri siyasetçiye ama az ama çok “ahlakı askıya alma hakkını” vermiştir.
Bir fırıncı “fırınımın selameti için karşıdaki fırıncıyı öldürdüm” dese herkes bunu yanlış bulur. Ancak bir siyasetçi “davası için” adam tasfiye eder hatta gün gelir adam öldürtür. “Bu çocuk yarın büyüyecek ve isyan çıkarıp devleti sekteye uğratacak” diye bebek sayılacak şehzadeler nasıl öldürüldü? “İslam'ın hükümleri bir devirle sınırlı değildir, her devirde geçerlidir, bir masum öldürülmez” diyen fakih hiç yok muydu? Yoktu çünkü fırıncıdan, demirciden farklı olarak siyasetçiye “senin büyük bir davan var, bu dava için her şey meşrudur” lisansı verilmiştir.
Böylece siyaset, kendiliğinden meşrulaştıran bir iş haline gelir. Yani siyasetin bir şeyi meşru bulmak için kendisinden başka hesap vereceği bir başka üst yapı (ahlak, din…) -bizim anladığımız anlamda- yoktur. Aksine din dahil diğer üst yapılar siyasete biat eder. Velhasıl bütün bunlar siyasette insanlığın son birkaç bin yılına bakarsak mümkün şeylerdir, yani böyle olmuştur. Örneğin hürmetle andığımız önemli sahabi Amr bin As hakem olayında açıkça siyaset yapmıştır. İslam'ın hayatta iken cennetle müjdelendiklerini ilan ettiği iki büyük sahabi Zübeyr ve Talha siyaset kavgasında öldürülmüşlerdir. Düşünün cennetle müjdelenmiş bir kişi olan Talha'yı Mervan öldürecek kadar kararlı hale gelmiştir ve dahası Mervan daha sonra Müslümanların halifesi olmuştur! Modern Müslüman için bir Müslüman'ın cennetle müjdelenmiş bir sahabiyi öldürmesi pek anlaşılabilecek şey değildir. Çünkü siyaset “en büyük davadır”. Siyasetçi davası ile bütün diğer davaları eşleştirir. “Eğer bu dava zarar görürse her şey zarar görür” diye düşündüğü için her istediğini yapabilir. Böylece siyaset hiçbir meslekte olmadığı halde kendince bizzat bir meşruiyet haline gelir.
Siyasetçi kendi davasını bütün diğer davaların anası olarak gördüğü için her şeyi yapmaya hazırdır. Tek amacı bunu yapmaktır: Dostunu değiştirir, düşmanını bir gün gelir baş tacı eder, sabah söylediğini akşam değiştirir… Bunlara şaşmak siyaseti bilmemektendir. O nedenle vaaz vererek, yazı yazarak siyasetçiyi bunları yapmakta men etmek imkânı yoktur.
O nedenle Türkçe'de “kandırdı” kelimesinin yerine her cümlede “siyaset yaptı” yazabilirsiniz. “Siz yalan söylediniz ama?” diye sorarsanız “hayır yalan söylemedim, siyaset yaptım” cevabını alırsınız. Siyaset, içkin olarak içinde bu karanlık odayı içerir. Buradan siyasiler kötü adamlardır demek istemiyorum. Elbette teorik olarak temiz siyaset mümkündür ama son buzul çağından beri görülmemiştir! O nedenle belki asıl hedef siyasetin ahlakı, hukuku ve dini askıya alma iştahına gem vurmak olmalıdır.
Şimdi o yüzden kalkıp siyasetçiye “sen ama dün bunu yaptın, bugün tersini yapıyorsun” demek boşuna bir iştir. Türk siyasetinin misal-i azamı Süleyman Demirel nitekim “dün dündür bugün bugündür” lafı ile bütün hikâyeyi özetlemiştir. Siyasetçi için doğru ve tutarlılık her gün hatta her an yeniden kurulur. Siyasetçinin ölçüsü en son yaptığı ve en son söylediğidir. Beğensek de beğenmesek de gerçeği görüp ona göre yaşamak şart.
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2025
27.05.2025
24.03.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
27.01.2025
3.12.2024
19.11.2024
7.11.2024