Gökhan BACIK
Gazetemizin değerli köşe yazarı Ali Ünal, geçen gün bir makale yayımladı. Bu makale ilgi çekti.
San Diego Eyalet Üniversitesi'nden ve kitapları Cambridge Üniversitesi'nce yayımlanan, makaleleri de dünyanın en muteber bilimsel dergilerinden biri olan World Policy Journal gibi yerlerde yayımlanan Dr. Ahmet Kuru gibi önemli sosyal bilimciler Ali Ünal'a tepki gösterdi.
Öncelikle şunu ifade etmek isterim: Tartışma, eleştiri İslam dünyasının kaybettiği büyük bir değerdir. Maalesef, İslam dünyasından eleştiri ve tartışma kültürü neredeyse tamamen yok olmuştur. O nedenle Ali Ünal olsun başka birisi olsun bir kimsenin düşünceleri etrafında tartışmanın ortaya çıkması çok hayırlı bir gelişmedir. İslam dünyası neredeyse bütün tarihini “kutsamıştır”. Osmanlı kutsaldır, Selçuklu kutsaldır, filan kutsaldır, falan kutsaldır… Bu “kutsanma” yetmemiş günümüze kadar gelmiştir. Halbuki bir insanın bir sorunu çözmesi yahut bir krizden çıkması için mevcut durumu eleştirmesi gerekir. İslam dünyasında bu “kutsanma hastalığı” neredeyse fiili olarak günümüz Müslüman aklını felç etmiştir. Halbuki bir kişi gidip Taberi, İbn Saad, Maverdi hatta Buhari gibi temel İslami klasikleri okusa İslam tarihinin üstelik önemli kişileri üzerine büyük bir eleştirel geleneğin var olduğunu görür! Sıkıntı, “çağdaş Müslüman'ın” kendi geleneğinin dahi kabul etmeyeceği biçimde “kutsamacı” bir refleks üretmesidir. Bugün neredeyse “kutsal alan” o kadar büyüdü ki Müslümanların düşünmesi, eleştirmesi imkânsız hale geldi. Şunu kabul edelim: Eleştiri yoksa düşünce de büyük ölçüde yoktur! Bir insan bir masayı eleştirmeden daha iyisini yapamaz. “Masa kusursuzdur” diyen, masanın benzerini üretmek yani taklit etmekten başka bir şey yapamaz.
Ben Ali Ünal'ın yazıları etrafında yapılan tartışmalara birkaç noktanın altını çizerek katılmak isterim. Birincisi, geleneksel dini disiplinler (fıkıh, hadis vb.) bir dünya yahut siyaset projesi kurgulamak için önemlidir ancak yeterli değillerdir. Bütün disiplinler ve meslekler önemlidir. Ayakkabıcılık ne kadar önemli ise siyaset bilimi de o kadar önemlidir. Ancak insanların sorunlarının sadece dini bilgiler ile çözüleceğine inanmak ne akla uygundur ne de İslam'ın bizzat kendisine! Türkiye'de çağdaş İslam düşüncesi sanki insanlığın bütün sorunlarına geleneksel “dini ilimlerle” çare üretileceği gibi absürd bir önerme üzerine kurulmuş halde. Kimse “hadis, fıkıh önemsizdir” dememeli, bu doğru ancak “bütün dertlerimize çare buradan bulunur” demek de yanlıştır.
İkincisi, fıkıh gibi geleneksel dini disiplinler ile söz gelimi sosyoloji veya fizik yahut tıp gibi diğer disiplinler arasında bir hiyerarşi söz konusu değildir. Yani tıp ve fıkıh aynı ölçüde muteberdir! 1503 yılında yayımlanan Gregor Reisch'in Margarita Philosophica adlı kitabında bir tabloda bilimler ast-üst ilişkisi içinde düzenlenmiş ve en üste “metafizik” bütün bilimlerin kraliçesi olarak resmedilmiştir! Bu tabloda matematik ve mantık gibi bilimler daha alttadır. Bu son derece Ortaçağ merkezli bir bilim anlayışıdır ve kanaatimce Türkiye'de halen geçerlidir! İnsanların yaptıkları işleri “en değerli” görmeleri güzeldir ancak bunu dayatmaları yanlıştır. Fıkıh ile biyoloji arasında bir eşitlik anlayışı olmadan ise ne bir eğitim modeli kurgulamak mümkündür ne de İslam dünyasının bugünkü bulunduğu sorun kümesinden çıkması imkânı vardır! O nedenle fıkıh, fizikten üstün değildir!
Üçüncüsü, Müslümanlar “alim” kavramını yeniden kurgulamalıdır. Böbrek hastalarının tedavisini sağlayan tıbbi araçları bulanlar, Mars'ta su arayan robotu icat edenler, türlü aşıları bulanlar… Bütün bunlar da “alimdirler”. Alim kavramını sadece fıkıh ve benzeri alanlara sıkıştırmak son derece yanlıştır. Newton da bir alimdi, yakın zamanda Nobel Kimya ödülünü alan Aziz Sancar da bir alimdir. Alim kavramını neredeyse Hıristiyanlıktaki Azizlik gibi kutsal bir statüye dönüştürmek Müslümanlara büyük zarar vermiştir! Bütün Batı dünyasını etkileyen büyük Müslüman düşünürlerin neredeyse yüzde 99'u fıkıhçı, hadisçi değildiler! Aksine İbn-ül Heysem, Cahız, İbn Rüşd, İbn Haldun gibi esasen dini olmayan bilim dallarında ürün ortaya koyan kişilerdi. Bir Fransız bilim adamı özel ilgi alanı yoksa neden Şafii ile ilgilensin ki? Ancak İbn-ül Heysem'in optik konusundaki görüşleri din farkı gözetmeksizin bütün herkesi etkilemiştir. Bugün Müslümanlar bütün insanlığa fıkıhçılar üzerinden mesaj verebiliyor mu? Eğer İslamiyet, 11. ve 12. yüzyıldaki gibi tekrar bütün dünyanın seçkin zihinleri için tekrar ilham kaynağı olmak istiyorsa mutlaka fizikçiler, filozoflar, dil bilimciler, siyaset bilimciler medeniyetin vitrinine konulmak zorundadır!
Yazarlar
-
İbrahim Kahveciİşsizlik Vergisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Terörsüz Türkiye süreci’ ile 15 Temmuz’u birlikte anma… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Kutup başı” 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYBırakın ömür boyu otursunlar o koltuklarda 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluCoğrafyanın kader olmadığı ülke... 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluAKP’nin AB planı: Çözüm süreci, sermaye akışı için nasıl kullanılacak? 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜRECE DOĞRU TUTUM 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Öcalan’ın Önerisi… 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.06.2025
27.05.2025
24.03.2025
10.03.2025
23.02.2025
16.02.2025
27.01.2025
3.12.2024
19.11.2024
7.11.2024