Halil BERKTAY
Geçen sefer, güya Pekarsky’ye dayanarak Amerika’nın adının Yakut dilindeki emerik’ten geldiği fantezisine kapılanların, çok basit bir noktayı tamamen atladığından söz etmiştim. Nedir bu ? Rusya ve Yakutlar, Rusça ve Yakut dili ilişkisi.
Yakut (Saha) nüfusu, 2002 Rus sayımına göre 440.000. Sibirya’nın kuzeydoğusunda, büyük bir alan ama küçük bir nüfus ve pek kimsenin bilmediği bir dil. İnternet sözlükleri sadece 1000-1500 kelime veriyor. Üstelik, Saha (Sakha) sözcüğü bir endonym, yani “iç ad,” kendi kendilerine verdikleri ad ama Yakut sözcüğü öyle değil. Bir exonym, yani “dış ad,” başkalarının verdiği ad. Kim bu başkaları ? Ruslar tabii. Muhtemelen, bir başka Sibirya halkı olan Evenk’lerin dilindeki yako (yabancı) sözcüğünden bozma, Rusça Yakut oluşmuş.
Rus Çarlığı doğuya doğru yayılırken, bütün İç Asya Türkî diyarları gibi Sibirya’yı da ele geçirmiş (hattâ bir ara Alaska’yı bile almışlar da sonra satmışlar ABD’ye). 1600’lerde Saha topraklarına girmişler, isyanları bastırmışlar. Bu uçsuz bucaksız alanda Rus İmparatorluğu, kurumları, eğitimi, okulları, üniversiteleri, bilimi, tarihi, antropolojisi egemen olmuş. Modern Saha yazısı bile, 1939’da Sovyet âlimlerince, Kiril alfabesine beş harf eklemek suretiyle yaratılmış.
Bu koşullarda, karşınıza emerik gibi bir sözcük çıkarsa sormaz mısınız, Rusçadan geçmiş olamaz mı diye ? Yani acaba Yakutlar mı bütün dünyaya emerik’i öğretti, Amerika Rusçadan Yakut diline böyle mi geçti ? Böyle bir olasılık hiç mi gelmez aklınıza ?
Üstelik, bugün internette bulduğum Yakut (Saha) dili ve yazısı maddelerinde, (E e) ve (Ë ë) ile başlayan bütün sözcükler Rusçadan geçmedir (Russian loanwords) deniyor ! Ama TTT ve GDT’nin heyecanı içinde, demek bu kadarını düşünememişler. Orhon-Yenisey kitabeleri 1886’da keşfedildi; üzerlerindeki runik yazıyı Vilhelm Thomsen ve Wilhelm Radloff 1893’te çözdüler. O gün bugündür Türkî diller bilgisinin başını Rus ve Sovyet lingüistleri çekiyor. Bu kadarını biliyorlar da, bu ipucunu emerik’in kökenine taşıyamıyorlar. Ne yapıyorlar ? Doğrudan Atatürk’ün talimatıyla, bilinen en eski Türkçelerden olan Yakut dilinin bilinen en iyi sözlüğünü çevirip basmaya karar veriyorlar. Rus Bilimler Akademisi’nden ünlü Edouard Pekarsky’nin ilk basımı 1894-6’da St. Petersburg’da yapılan üç ciltlik sözlüğünü Türk Dil Kurumu Rusça bilen kim varsa parçalayıp dağıtıyor : Abdülkadir İnan, Ahmet Caferoğlu, Reşit Rahmetî Arat gibi bilim adamlarının yanı sıra, generaller, yarbaylar, binbaşılar, konsolos yardımcıları (Halis Bıyıktay, Nuri Berköz, Yakup Orak, Remzi Kilercioğlu) ve daha niceleri; liste 20 kişiyi buluyor. Sekiz ayda tercüme ediliyor ve 1937 başında tamamlanıyor; hemen 1937 ilkbaharında da basımına başlanıyor.
Fakat işte burada çok tuhaf bir durum var, zira bu basım ancak altı-sekiz yıl sonra ve kısmen gerçekleşecek. Her nedense 1942’de önce bir “örnek basım”ı yapılıyor ve onu 1945’te asıl birinci basım izliyor : Edouard Pekarskiy, Yakut Dili Sözlüğü, 1. cilt (a-m), 658 sayfa (TDK, Ebüzziya Matbaası, İstanbul). Neden o kadar geç ? Ve neden ikinci cildi hiç basılmıyor ?
Bu soruların cevabını bilemiyorum. Yalnız bir şey çok açık : çevrilen fasiküller hemen o taslak haliyle Atatürk’e yollanmış ve yaveri Cevat Abbas Gürer’in anlattığı sahne de belki 1936 sonları veya 1937 başlarında yaşanmış; o ilk metinler üzerinde, emerik’in karşısında “denizle ayrılmış arazi parçası” diye bir ifade bulmuş olmalı. Her halükârda, redaksiyondan geçmemiş ve nihaî şeklini almamış bir metni okuduğu kesin. Ama bu kadarı yetiyor da artıyor bile. Bu emerik buluşu o son bir-iki yılda hemen literatüre giriyor. Dil Kurultaylarında sözü ediliyor; Türkçenin bütün diğer dillere önceliğinin kanıtları arasında sayılıyor.
Peki sonra ? Atatürk 1938’de ölüyor ve (biraz, Mao ölür ölmez Çin Kültür Devrimi’nin bitirilmesi gibi) Türk Tarih Tezi ve ondan da fazla Güneş-Dil Teorisi, derhal rafa kaldırılıp unutuluşa terkediliyor. Dönemin lise edebiyat öğretmenliğinden çok yukarılara zıplatılan arrivist aparatçiklerinden Necmi Dilmen’in, İstanbul Üniversitesi’nde vermekte olduğu GDT derslerine hemen son verdiği ve açıklama olarak da “Güneş öldü, bundan sonra teori mi olur” gibi bir şey dediği söylenir. Ya Pekarsky ve emerik’e ne oluyor ?
Türkiye’nin önemli analitik ve tarihsel lingüistlerinden, Harvard ve Bilkent’e yıllarını vermiş sevgili arkadaşım Engin Sezer’den rica ettim. Widener Kütüphanesi’ne girdi; benim için Pekarsky’nin hem 1945 Türkçe, hem de 1907 ve 1917 Rusça basımlarını bulmakla da kalmadı; ilgili yerlerini elektronik olarak taradı ve yolladı. Kendisine çok teşekkür borçluyum.
Ne görüyoruz ? Rusça orijinalinde, Kirilik alfabeyle Ämäpix ve altında Amephka var, yani Emerik = Amerika. Sonra Ämäpixän ve altında amerikanski = Amerikalı (kolon 253).
Türkçesinde (s. 282) büyük harfle Emerik, altında Amerika. Büyük harfle Emerikeğn, altında Amerikalı.
Ne Rusçası, ne Türkçesinde, başkaca bir emerik’e, “denizle ayrılan arazi parçası”na rastlanmıyor.
Yazarlar
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları




























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024