Halil BERKTAY
[11 Şubat 2016] Dünkü yazımın başlık resmi hakkında, yazının sonunda bir soru sormuştum: Dikkatle bakın, Lenin’in etrafında tuhaf bazı boşluklar gözünüze çarpıyor mu? Başınızın üzerinde, kovuldukları fotoğrafa (ve tarihe) geri dönmeye çalışan bazı hayaletler dolaşıyor olabilir mi?
Cevabı, bu seferki başlık resmimde. Tepede gördüğünüz, söz konusu fotoğrafın aslı, orijinali. L. Ya. Leonidov tarafından, 7 Kasım 1919’da, (yeni tarihle) Ekim Devrimi’nin Kızıl Meydan’daki ikinci yıldönümü kutlamalarında çekilmiş. Ortada, merdivenlerin tepesinde, Lenin yerli yerinde. Fakat bu resimde üç kişi daha var ki, daha sonra kayıplara karışacak. Bunlar Troçki, Kamenev ve Khalatov. Devrimin Lenin’le birlikte ikinci büyük lideri ve önemli ismi Troçki, Lenin’in hemen sağı ve az önünde. Gözlüklü, bıyıklı, Kızıl Ordu’nun kurucusu olarak üniformalı; eli kasketinde, asker selâmı veriyor. Lenin’in solunda, (gözlüklü ve meşin kasketli) Kamenev. 1917’nin ilk politbüro’sunun yedi üyesinden biri (diğerleri Lenin, Troçki, Zinovyev, Stalin, Sokolnikov ve Bubnov). Lenin’in son hastalığı sırasında, 1923-24’te vekâleten hükümet başkanı. Troçki’nin iki önündeki, siyah kalpaklı ve gür siyah sakallı adam ise Artemis Khalatov. 1930’larda Sovyet yayıncılığının başına geçecek. Khalatov’un da önünde, (beyaz kalpaklı ve elleri cebinde) Maksim Litvinov görülüyor. Her iki resimde mevcut, zira (Ağustos 1939’da Molotov-Ribbentrop Paktının imzalanmasından hemen önce Dışişleri Bakanlığı’ndan alınmasına karşın) 1930’ların terörünü bir şekilde atlatacak. Diğerleri o kadar şanslı değil. Kamenev 1935’te tutuklandı ve Ağustos 1936’daki ilk büyük göstermelik Moskova Duruşması’nın ardından idam edildi. Khalatov 1937’deki büyük tasfiyeler sırasında tutuklandı ve o da 1938’de zindanda kafasından vurularak öldürüldü. Troçki 1927’de partiden atıldı, 1929’da Sovyetler Birliği’nden sürüldü ve 1940’ta Meksika’da, Ramon Mercader adında bir Komintern ajanı tarafından öldürüldü. Dün yayınladığım ilk, rötuşlanmış resim, 1967’de Moskova’da basılan Fotoğraf Sanatında Lenin albümünden. Üçü de yok. Tarih hiç yaşanmamış, ya da yanlış bir tarih yaşanmış gibi.
Bu iki resmi, David King’in bir kitabındaki yüzlercesi arasından seçip aldım (s. 52-53). Kitabın adı The Commissar Vanishes (1997, 2. bas. 2013); “Kaybolan Komiser,” “Komiser Yokoluyor,” ya da “Komiser Sırra Kadem Basıyor” diye çevrilebilir. Sovyet iktidarının ilk dönemlerinde bakanlara “halk komiserleri” deniyor; ayrıca her büyük askerî birlikte ve kritik devlet kurumlarında, komutan veya direktörün yanı sıra bir de partiyi temsilen (açık konuşalım, partinin gözü kulağı, çoban köpeği gibi) ikinci bir iktidar mercii olarak birer “siyasî komiser” bulunuyordu. King’in başlığı, parti ve devlet yönetimindeki her değişimle birlikte, hemen bütün görsel kayıtların, fotoğraf ve tabloların da baştan değişmesiyle ilgili. O zamanlar photoshop yok. Ama başka şeyler var. Makaslar, rötuş kalem ve fırçaları; bir de önderliğin bir dediğini iki etmemeye, her şeye ve herkese dil uzatmaya, saldırmaya, ısırmaya hazır, ahlâksız apparatçik ve dalkavuklar. Bugün okuduğumuzda, midemizin kolay kolay kaldırmayacağı kadar iğrenç bir süreç; tarifi imkânsız derecede pis bir ortam. Artık istenmeyen kişileri önce Çeka, OGPU veya NKVD fizikman infaz ve imha ediyor. Ardından, montajcı ve rötuşçular ikinci defa infaz ediyor: keskin neşterleriyle resimlerden ince ince kesip çıkarıyor; kağıtlar katlanıp muteber muktedirler birbirine yaklaştırılıyor; airbrushing ya da havalı püskürtme tekniğiyle de eklenti yerleri hafif mürekkep zerrecikleriyle örtülüp flulaştırılıyor; tahrifatın farkedilmesi, orijinalini bilmiyorsanız neredeyse imkânsız hale geliyor. Öyle birkaç kişinin değil, milyonların beyni yıkanıyor bu suretle; önlerine ne konuyorsa ona inandırılmış, başka türlüsünü, partiye ve lidere mutlak sadakat içinde birbirini izleyen genç nesiller yaratılıyor.
İcabında bu manipülasyon, Rus işçi ve sosyalist hareketinin çok erken dönemleri kadar gerilere uzanmakta. Aşağıda, soldaki fotoğrafta, İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Petrograd [St Petersburg] Mücadele Birliği’nin önde gelen mensuplarını görüyorsunuz. 1897 Şubat ortasında, Vezenberg Stüdyolarında poz vermişler: (arkada ayakta, soldan sağa) Aleksandr Malçenko, Pyotr Zaporozhets, Anatoli Vanayev; (oturanlar, solda sağa) VasiliStarkov, Gleb Krizhanovsky, Lenin, Yuli Martov. O sırada Malçenko mühendislik öğrencisi; bazen Lenin’i polisten annesi saklıyor. Malçenko daha sonra siyasetten uzaklaşıyor; devrimden sonra çeşitli devlet dairelerinde kıdemli bir mühendis olarak çalışıyor. Ama bırakmıyorlar, kendi halinde, emeği ve onuruyla varolmasına. 1929’da “yıkıcılık ve sabotörlük”le suçlanıp tutuklanıyor ve 18 Kasım 1930’da idam ediliyor. Aşağıda sağda, aynı fotoğrafın 1939’da yayınlanan versiyonu. Menşeviklerin başına geçen ve 1923’te Berlin’de, sürgünde tüberkülozdan ölen Martov bile var, ama arka sıranın başından Malçenko yokolmuş. Yerinde, arka duvarda garip, bulutumsu, beyazımsı bir alan duruyor (bkz King, The Commissar Vanishes, s. 18-19).
Yukarıdaki örnekte, yedi kişilerken altıya düşmüşler, yani sadece biri gitmiş aralarından. Ancak birçok durumda “görsel tasfiye” çok daha radikal de olabiliyor. Bu açıdan, şimdi de aşağıdaki iki fotoğrafa bir göz atalım. Olay, Komünist Enternasyonal’in 17 Temmuz 1920’de Petrograd’da başlayan İkinci Kongresi. Solda, Viktor Bulla’nın objektifinden, Lenin ve bir grup delege. En soldan ikinci, beyaz şapkalı ve sakallı, Ermeni kökenli ünlü Sovyet diplomat, 1934’te Türkiye’ye büyükelçi tâyin edilen Lev Mihayloviç Karahan(1937’de öldürülecek). Arkasında, kıvırcık saçlı, kravatlı, ağzında sigara, Karl Radek(1939’da hapishanede, yan yana konduğu bir adi suçlu, katil tarafından vahşice öldürülecek). Onun yanında, gömlekli, gülümseyen, sağ elinde sigara, Bolşeviklerin en liberali ve en popüleri Nikolay Buharin (13 Mart 1938’de idam edilecek). Hemen yanı ve önündeki üniformalı, İç Savaşın ünlü Kızıl Ordu komutanlarından Mikhail Laşeviç(1928’de muhtemelen intihar edecek). Laşeviç ile sütun arasında başı gözüken, Gorki’nin oğlu Maksim Peşkov (1934’te Genrih Yagoda tarafından zehirlendiği söylenecek). Sütunun önünde Gorki, Gorki’nin önünde Lenin. Gorki’nin arkasındaki şapkalı, SergeyZorin (1937’de idam edilecek). Gorki ile Zorin’in hemen sağındaki beyaz kravatlı, o sırada hem Petrograd Sovyeti’nin, hem Komintern’in başı olan Grigory Zinovyev (1936’da idam edilecek). Zinovyev’in arkasındaki gür kıvırcık saçlı, beyaz gömlekli Charles Shipman, nam-ı diğer Jesus Ramirez, Meksika Komünist Partisi kurucularından. Yanındaki uzun boylu, esmer, ceketli, siyah kravatlı, Hintli komünist, İkinci Kongre’deki Asya delegelerinin lideri M. N. Roy. Yanındaki şapkalı, beyaz gömlekli kadın, Lenin’in kızkardeşi MariaUlyanova (1937’de bir beyin tümöründen ölecek). Dağınık saçlı, sakallı Nicolo Bombacci(İtalyan Sosyalistlerinden ayrılıp, arkadaşı Benito Mussolini’ye katılacak; 1945’te, onunla birlikte İtalyan komünist partizanlarınca yakalanıp kurşuna dizilecek ve sonra başaşağı asılarak halka teşhir edilecek).
Bunlar arasında bir bakıma en ilginç olan, Gorki’nin değişik serüveni. Bu fotoğraf çekildikten birkaç ay sonra yurt dışına çıkacak; İtalya’da, Capri’de yaşayacak ve Lenin öldükten dört yıl sonra, 1928’de Sovyetler Birliği’ne dönecek. Bir zamanlar Lenin’in yaptığı gibi, ünlü yazarı bu sefer de Stalin himayesine alacak. Sonuç, sağdaki resim. Dar çizgicilik, nerelere varabilir? Orijinal fotoğraftan, görünen-görünmeyen, ismini saydığım-saymadığım toplam 26 kişi gitmiş; sadece bir sütunun önündeki Lenin ve Gorki kalmış. Resim de bu arada yataydan dikeye dönüşmüş. Yeni dostunun, devrimin ilk ve en büyük önderinin de dostu olduğunu immek, Stalin’in işine gelmiş olmalı. Çünkü Stalin kültü, Lenin kültünün gölgesinde yeşeriyor (bkz David King, The Commissar Vanishes, 90-92).
Devam edeceğim.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024