Halil BERKTAY
20 Mart Salı, İraklion havaalanı. Nikos Kazancakis’in adını vermişler. Gençliğimizin büyük tutkusu. Lisede nasıl okumuştum Aleksi Zorba’yı; sonra Yale’de, İsa’nın Son Baştan Çıkarılışı’nı; Odysseia“zeyl”ini; 1957’de zar zor, adetâ son nefesiyle bitirdiği, hem roman hem otobiyografi özellikleri taşıyanGreko’ya Rapor’unu. Girit’teki çocukluğundan itibaren geçirdiği safhaları, inançlarını ve inançsızlığını. Dindarlık ve milliyetçilikten başlayıp, bir ara Leninizmden de geçerek, demokratik sola ve coşkulu bir hümanizme varan serüvenini. Bilhassa Zorba yüzünden, Yunan Ortodoks Kilisesi tarafından aforoz edilişini ve Katolik Kilisesi’nce Yasaklanmış Yazarlar ve Kitaplar Endeksi’ne alınışını. Yunan Kilisesi’ne eşsiz cevabını : “Sizler beni lânetlediniz, Kutsal Pederler, ben ise size bir kutsama yolluyorum; dilerim vicdanınız benimki kadar berrak olsun ve sizler de benim kadar ahlâklı ve imanlı olunuz.”
18 yıl arayla bir kere daha ziyaret ettim, (hep o Ortodoks Kilisesi normal bir Hıristiyan mezarlığına gömülmesini yasakladığı için) Kandiye surlarının en güneyi ve en yüksek noktasında, Hanya Kapısı (Chania Porta) yakınındaki Martinego Tabyası’na konan kabrini. İnce ağaçtan, düz ve süssüz bir haç. Kaba, hiç yontulmamış gibi duran taşlardan bir mezar. Üzerinde kendi sözleri : I fear nothing. I hope for nothing. I am free (Hiçbir şeyden korkmuyorum. Hiçbir şey ummuyorum. Özgürüm). Yarın akşamki dersimde soracak olsam, siz ne okudunuz Kazancakis’ten diye, korkarım çoğu adını bile duymamıştır. Nesiller böyle geçiyor, zihinsel ufuklar değişiyor. (Özel bir meraksızlık, özel bir birikimsizlik, özel bir kültürsüzleşme de var mı acaba ?)
65’imdeyim; dolu bir hayatım oldu; çok şey gördüm, yaşadım, öğrendim. En fazla bu sene, belki verdiğim derslerden ötürü, fark ediyorum ki koyu bir 19. ve 20. yüzyıl vatandaşıymışım. Şimdiden geride kalan, gençlere yabancı bir dünya ! Bazen bir keder çöküyor içime, öleceğimden değil, öldüğümde asrıma dair bütün bildiklerim kaybolup gidecek diye. Tam bir Sisyphos ruh hali : birey doğuyor, doluyor, yokoluyor. Yokuşun neredeyse kenarına kadar çıkardığınız kaya, son anda geri yuvarlanıyor. Aklımı bir diş macunu tüpü gibi sonuna kadar sıkıp, içindeki her şeyi, kendi çocuklarım dâhil öğrencilerime, bir lâhzada aktarmak mümkün olsa ? Saçma, egosantrik, imkânsız. Ama her sınıfa girişimde tekrar aldanıyor, yapabilirim sanıyorum. Olmayınca da bu sefer zamanımın azaldığına hayıflanıyorum.
Benim “karlı kayın ormanı”m ve “Greko’ya Rapor”um, işte böyle bir şey.
Dönüyorum. Bu hafif depresif halde, bir fasıl da Atina’da oyalanmaya çalışacağım. Her seyahatte aynı olay gelir başıma. Bir doruk noktası vardır; oraya kadar iyidir her şey. Bir oturum, bir buluşma, özel bir mekân; belki bir konser, bir saray, bir müze. Bir konferans söz konusuysa, kendi tebliğim. Orası geçildiği anda düşmeye başlar, sıkılır, hay Allah ben burada ne arıyorum, niye evde değilim diye içimden söylenmeye koyulurum. İstanbul’da bekleyen yığınla işin tedirginliği de biner. “Nerede kalmıştım”dan başka şey düşünemez olurum.
Uçağa çağırdılar. Yeter. Bu hafta bunlarla geçmiş olsun; bu yazı da böyle yarım kalıversin artık.
Yazarlar
-
Nevzat CİNGİRTBürokrasi, tarımın gerisinde kaldı 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFaizi MB’mi yoksa Adliye mi belirliyor? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın son açıklaması: Süreç devam ediyor, ama nasıl ? 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUTrafik, yargı ve casusular 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞHamdi Ulukaya (Çobani) en zengin Türkiyeli seçilmesi üstüne... 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“İnsanın ümüğüne bu kadar çökülmez…” 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇözümün kolaylaşması isteniyorsa… 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİİmamoğlu'na casusluk tutuklamasının akla getirdikleri 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselMerkez Bankası zor bir viraja girdi 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFed mi, TCMB mi? Çetrefilli bir soru, ironik bir cevap 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Süreç’te yeni safha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBöyle giderse bu tren bu tünelden çıkmaz 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURPKK neden Schrödinger'in kedisine benzedi? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRBatı’nın krizi, küresel düzenin çözülüşü: Türkiye için dönüm noktası üzerine senaryolar ne? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞALTINA, DÖVİZE BAK GÖR HALİNİ… 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNPKK’nin çekilme hamlesi ne anlama geliyor? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünAsker göndermek ya da göndermemek… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANNereye doğru gidiyoruz? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçayİstikrarsızlık üreten istikrar programı 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÇete savaşı mı? 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçYoğurtsuz, tereyağsız ve tavuk etiyle iskender kebap olur mu? Olur ama… 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’de milliyetçiliğin reformu meselesi 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarışın Halklaşması ve Demokratik Toplum Sürecine Çağrı... 26.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (2) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKronik siyaset bunalımı… 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan‘Büyük iddialar, büyük kanıtlar gerektirir’ 25.10.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024