Halil BERKTAY
Sanırım bu hafta hep güncellik yazacağım. (1) 28 Şubat soruşturması. (2) YÖK’ün “millî komite”leri kaldırması. (3) PKK’nın “devrimci halk savaşı”nı canlandırma denemesine giden yolda, AKP hakkındaki tamamen kof ve yanlış tahlillerini nereden aldığı. Vakit ve yer kalırsa (4) Yasemin Çongar’ın Kuzey Kore kamplarıyla ilgili (14 Nisan) yazısına ek bazı notlar.
Önce 28 Şubat. Büyük olay. Görünüşte, Ergenekon, Balyoz ve Andıç tutuklamalarıyla, bir önceki genelkurmay başkanı İlker Başbuğ ve eski kuvvet komutanları dâhil, emekli veya muvazzaf bir yığın yüksek rütbelinin hapse girmesinin ardından, sıranın 28 Şubat 1997 “postmodern darbe”sine gelmesinin bu kadar ilgi çekmemesi, ortalığı sallamaması gerekirdi. Alıştık, artık o kadar heyecan duymuyoruz deniyordu. Bu kanıksamışlığı, AKP’nin iktidara iyice oturup otoriterleşmesine ve/ya tevkifat halkaları genişledikçe polisin ve özel savcıların inandırıcılıklarını yitirmelerine bağlayanlar da vardı.
Ne ki, Başbuğ’da kopmayan kıyamet bu sefer kopuyor ve bence bunun nedenleri, AKP öncesi veya sonrası, Erbakan veya Erdoğan tipi, daha radikal veya daha ılımlı İslâmcılığın intikam alıyor olup olmamasıyla sınırlı değil. Satranç merakınız var mıdır ? İki hamlede mat problemleri çok kolay gözükür, ama acele eder ve sığ düşünür, aklınıza ilk eseni oynarsanız anahtarı bir türlü bulamazsınız. Siyah şah cascavlak ortadadır, gidebileceği tek bir kare bile yoktur çoğu zaman. Ne ki, sizin derhal şah demek için kımıldattığınız her âlet, bir kaçış deliği açacaktır. Bazen çözüm, bir bekleme hamlesi yapıp siyahı zugzwang’a düşürmekte; bütün olası mat kareleri üzerindeki savunma kontrolünü kendi eliyle bozmaya zorlamakta yatar.
Bozyap, yerli yerine koyduğunuz parçalar çoğaldıkça kolaylaşır. Bir kemer, iki yanındaki sütunlar üzerinden yükselip içeriye kıvrıldıkça her an düşecekmiş gibi olur; lâkin en tepedeki “kilit taşı” son boşluğa oturtulduğu anda her şey düzelir ve artık harca, betona gerek bile kalmaz; bütün blokların içeri, merkeze doğru baskısı hepsini sabitleştirip üzerlerindeki artan ağırlığı taşımalarını sağlar.
28 Şubat muhtırasından hesap sorulma süreci, çeşitli yönleriyle bütün bu metaforları hak ediyor. Çevik Bir ve ekibi, çok uzun süredir tahtanın ortasında kuşatılmış, kaçacak yeri kalmamış bir siyah şah gibiydi. Hattâ öyle ki, biz neden içerdeyiz de onlar dışarıda (veya, bunlar neden içeride de şunlar dışarıda) diye sormaya başlamıştı bir dizi tutuklu darbeci (ve medyadaki, çaresizce böyle ucuzluklara bel bağlayan yandaşları). Bu aptalca diklenişler aslında kendi kendini ele veriyordu.
Şimdiyse daire gerçekten kendi üstüne kapandı gibi. Kilit taşı kondu, bütün parçalar yerini buldu. Ergenekon, Balyoz, Andıç, Özden Örnek’in darbe günlükleri, genelkurmayın kara propaganda amacıyla kurdurduğu web siteleri. Bundan böyle hiç kimse bunların birbirinden kopuk (münferit), dolayısıyla hepsi ve her biri şüpheyle karşılanıp dudak bükülecek oyunlar olduğunu iddia edemez. Çünkü 2002-2007 arasındaki bütün darbe arayışlarının, hepsine anlam ve bütünlük kazandıran çıkış noktası, hem fikir ve özlem, hem de “Çevik bir, Çetin iki” ilişkisinde somutlanan kadro devamlılığı açısından, şimdi çok daha iyi görülüyor ki 28 Şubat’tı. 12 Eylül 1980 ile 21. yüzyıl başlarının Ergenekon’u arasındaki köprüydü 28 Şubat 1997. Ve belki de, Çevik Bir’in kendine özgü cüret ve pervasızlığı, fütursuzluğuyla yarattığı modeli (özellikle İstanbul’da kışlalara konan “Orduya sadakat şerefimizdir” sloganlarını hatırlayın) kimsenin izleyip tekrarlayamaması, demokrasinin önemli bir şansı oldu.
Bundan birkaç yıl önce, küçük bir kitap yazmıştım Yaşadığımız Şu Korkunç Otuz Yıl diye (2008). Orada “1989-2002 arasında sivil politikanın daralması ve kısırlaşması”ndan söz ediyor; özellikle 1992’den itibaren “tabanı küçülen koalisyonlar”la statüko korunamaz hale gelince, askerin itaatkâr sivillerin ardına saklanmaktan vazgeçip 28 Şubat muhtırasıyla ortaya fırlamak zorunda kaldığını söylüyordum. Bu perspektifte, 28 Şubat’ı izleyen o komik Anasol-D, azınlık DSP ve DSP-MHP-ANAP hükümetleri, “geleneksel merkez partilerinin son çırpınışları”nı temsil ediyordu (s. 35-42). Nitekim o 28 Şubat, aslında hepsinin bitişi anlamına geldi.
Bürokratik kadrolarını, kapıkullarını da unutmayalım bu “umutsuz barikat”ın. Sahi, kimler vardı, 28 Şubat’ta ve devamında, kilit noktalarda ? Yekta Güngör Özden, 25 Mayıs 1995’te tekrar Anayasa Mahkemesi Başkanı seçilmişti; 1998’de Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı oldu. Vural Savaş, 17 Ocak 97’de Süleyman Demirel tarafından Yargıtay Başsavcısı seçildi; Refah ve Fazilet Partilerini kapattırıp 2001’de yerini, “367”nin mucidi Sabih Kanadoğlu’na bıraktı. Kemal Gürüz (1995-2003) ve Erdoğan Teziç (2003-2007), iki ilginç YÖK Başkanıydı, on iki yıl kimsenin dokunamadığı. Yusuf Halaçoğlu(1993-2008), keza on beş yıl kimsenin dokunamadığı, daha da ilginç bir Türk Tarih Kurumu Başkanıydı. TTK’yı “Ermeni iddiaları”ndan başka şeyle uğraşmayan bir siyaset enstrümanına çevirdi. Zamanla bunun hiçbir saygınlık ve inanılırlığı kalmayınca uzaklaştırıldı ve MHP milletvekili oldu.
Derin devletin “adamlarıydı” demek bile abes. Onlar derin devletin ta kendisiydi. Böyle bir nesil gelip geçti Türkiye’den. Herkes gördü, izledi, kaydetti, notunu verdi.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024