Halil BERKTAY
Bazı isimler, sözcükler, haberler vardır ki her şeyi ansızın durdurur, hattâ sizi alıp yıllar içinde geri götürür.
Salı sabah kızkardeşim Neyyir aradı; Evinç teyzeyi kaybetmişiz dedi.
Başaşağı bir zaman tüneline düşüverdim.
Evinç Hanım ve eşi rahmetli Mekin amca, annem ve babamdan sonra, herhalde hayatta en çok şeyi borçlu olduğum insanlardı. Lisede, ilk gençliğimde, bir de onların elinde büyüdüm diyebilirim.
Bir dönemin isimsiz ama seçkin sosyalist entellektüellerindendiler. 1951-52 tevkifatı gibi büyük anti-komünist operasyonlar onlara dokunmamış; olanca özlemleri ve geniş dünya görüşleriyle birlikte, hayatta kendilerine bir niş açmış, yaşama ve düşünmeyi sürdürmüşlerdi.
Yeryüzündeki ilk sosyalist ülke olarak Sovyetler Birliği’ne besledikleri sempatinin, Stalin’i ve 1930’ların Moskova duruşmalarını dahi içine alması, Faşizme karşı mücadele, İkinci Dünya Savaşı ve Soğuk Savaş çağının şekillendirdiği, dışında kalınması çok zor bir paradigmaydı. Bununla birlikte ve esas olarak demokratik sosyalisttiler. Tarifsiz kişisel incelik ve nezaketleriyle içiçe geçen, olağanüstü bir yumuşaklık ve toleransları vardı. Hoyratlık onlara yabancıydı. Bunların kıymetini geçmişe baktıkça daha iyi anlıyorum.
Aile dostlarımızdı. Ortayı İzmir’de bitirip İstanbul’a, Robert’e giderken, babam bir tür koruma önlemi olarak, kendisi gibi 1951-52’de girip çıkmış İlhan amcam veya Solmaz yengemin değil, Evinç hanımın velim olmasını rica etmiş sanırım. Öyle de oldu ve ben 14-16 yaşlarımda evci çıktığım hafta sonlarının bir bölümünü İlhan amcamlarda, bir bölümünü Suzan teyzemde, ama en çok da Evinç teyze ve Mekin amcalarda geçirir oldum. Başta Şişli’nin arkasından aşağı inen bir sokakta, kirada otururken, sonra girmiş oldukları kooperatifin tamamlanması üzerine, henüz hayli ıssız olan Balmumcu vadisinin üst ucuna taşınmışlardı (60’ların başlarında Beşiktaş’tan Levent’e kadar bomboştu, Barbaros Bulvarının iki yanı). Ne kadar sevindiklerini, o evi nasıl döşediklerini hatırlıyorum. Mekin amcanın, sipariş ettiği yeni kitaplığı salonun köşesi ve iki yanına nasıl kurup yerleştirdiğini hatırlıyorum.
Kitap ve kütüphane fetişizmi, bana da o ev ve salonda, o rafların önünde geçmiş olmalı. Bizim evde de az kitap yoktu tabii ama her an aranabileceğimiz endişesinden, 1960’ların sonlarına kadar meselâ Marksist klasikleri bulmak olanaksızdı. Babam 1951-52’de içeri gireceğini anlayınca sosyalizm üzerine ne varsa toplayıp bir sandığa doldurmuş; araba kiralayıp Kadifekale’ye taşımış, halası (benim büyük halam) Sıdıka Hanımın küçük ahşap evinin bodrumuna saklamıştı. Yirmi yıl sonra oradan her şey çürümüş çıkacaktı.
Mekin amcanın kitaplığı ise bir hazineydi bu açıdan. İlk ekonomi politik manüellerimi orada okudum (eski İngiliz komünistlerinden R. Page Arnot ve Palme-Dutt’ın yazdığı). İlk Lenin biyografimi orada okudum (arkadaki bütün alıntıları ezberleyinceye kadar). İlk Chesneaux’larımı, Yves Lacoste’larımı, Roger Garaudy’lerimi orada okudum.
1946-1950 arasının Nâzım Hikmet’e özgürlük kampanyasının hemen bütün dergi ve broşürleriyle orada tanıştım. Nâzım hâlâ yasaktı; Doğan Avcıoğlu, Kuvayı Milliye ve Şu 1941 Yılında’yı daha yayınlamamıştı. Turuncu kapaklı “Robert College” defterlerimiz vardı; iki tanesini, o dergilerden dikkatle kopya çektiğim Nâzım şiirleri, daha doğrusu fragmanlarıyla doldurdum. Kimbilir kaç Cumartesi-Pazarım bununla geçti. Onları en büyük hazinem olarak okula götürüp dolabıma saklıyor, gizli gizli okuyordum fırsat buldukça. Evinç teyze bir tek kere uyardı, başına bir şey gelmesin Halilciğim diye. O kadar.
Bir gün Mekin amca bir yurtdışı gezisinden kırmızı ciltli, çok çok güzel, İtalyanca-Türkçe bir Nâzım edisyonuyla geldi : In quest’anno mil novecento quattro uno (Şu 1941 Yılında). İlk orada, baştan sona, soluğum kesilircesine okudum. Bütün plak koleksiyonlarını da en az beşer defa dinlemiş olmalıyım. Bazı besteci ve eserleri ilk orada öğrendim : Kodaly ve Hary Janos Süiti; Mussorgsky’nin Boris Godunov’u. Tek tek performanslar aklımdadır : Beethoven 7. Senfoni, Paul Paray; Rachmaninov’un 2. Piyano Konçertosu, Eugene Istomin... Saray Sineması’ndaki konserlere birlikte giderdik : Yakov Zak, Valeri Klimov. Bu denli kazınmış hafızama.
Mekin amca iktisatçıydı; Sadun Aren’in, o yılların sosyalist kalkınmacı DPT’cilerinin yakın arkadaşıydı. O zamanki adıyla Sınaî Kalkınma Bankası’nda çalışıyordu. En eski arkadaşım Çağlar Keyder’in babası da oradaydı. Zaten 1961 sonbaharında Robert’in açılış günü, bizi onlar tanıştırdı.
Bütün o nesiller gibi Mekin amca da azgelişmişlik “fâsit daire”sinin (o yıllarda öyle denirdi) sosyalist planlama ve kalkınmayla kırılacağına mutlak bir güven duyardı. Ben ekonominin ne olduğunu daha lise yıllarımda ondan öğrendim. Ekonometri ve doğrusal programlama kavramlarıyla, Oscar Lange ve Michal Kalecki’yle, sosyalist planlamada rasyonalite ve “gölge fiyatlar” tartışmasıyla tanıştım. Bu yüzden, yani Türkiye’yi ve insanlığı kurtaracak mesleğin bu olduğu inancıyla, Lise 2’deyken Ekonomi okumaya karar verdim. Onun için, önce ekonomist ve sonra (ancak sıkılıp da beni gerçekten neyin çağırdığına kulak verdiğimde) tarihçi oldum.
Okur okur, dinler dinler ve sonra akşam, yemek sofrasında konuşurduk bütün bunları. Ne sabır, nasıl tahammül ettiler bana, hele o gençlik halime; düşününce inanamıyorum.
Elli yıl oldu. Yarım asır. Önce biri göçmüş, şimdi diğeri. Çok özleyeceğim. Özlüyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024