Ümit KARDAŞ
Türkiye Tribünal (Mahkeme), bir devletin yargı sistemine tabi düzenli bir mahkeme olmadığı gibi bir antlaşma veya uluslararası bir kuruluş tarafından kurulmuş bir mahkeme de değil.
Sivil toplum tarafından kurulan ve temel haklarının ihlal edildiği iddia edilen kişilere tanınırlık, görünürlük ve söz hakkı vermek için bir araç ve platform görevi gören bu mahkeme bir mütalaa mahkemesi olarak işlev görmekte.
Mütalaa Mahkemesine, ilgili spesifik yasal çerçeve temelinde, bireyleri veya birey gruplarını ve bir bütün olarak toplumu doğrudan etkileyen ve ciddi şekilde ilgilendiren son derece sorunlu olayları veya durumları incelemesi için başvuruda bulunulur.
Mütalaa Mahkemesi, üst düzey uzmanlıklarıyla tanınan farklı geçmişlerden ve yasal geleneklerden uzmanlar, sosyal aktörler ve akademisyenlerden oluşan uluslararası bir ağ etrafında kurulur.
Mütalaa Mahkemesi meşruiyetini, bir yandan, yargıçlarının ve raportörlerinin bağımsızlığından ve yetkinliğinden, diğer yandan, mevcut uluslararası hukuk belgelerine atıfta bulunarak, insan hakları ve halkların haklarının açık ihlallerinin yaşandığı gerçekler hakkında ifade veren tanıkların geniş katılımını içeren vicdani zorunluluktan almakta.
Mahkemenin soruşturma yetkisi olmadığı gibi mütalaası da bağlayıcı değil. Bu nedenle Türkiye Mahkemesi’nin nihai mütalaası , Türkiye'deki insan haklarının durumu hakkında farkındalık yaratmak için güçlü ahlaki otoriteye sahip bir bilgi kaynağı olarak hizmet etmekte.
9 Ağustos 2021’de tüm raporların ve programın resmi bir kopyası, kayıtlı posta yoluyla Cenevre'deki Türkiye Büyükelçisi’ne gönderilerek, Türk hükümeti, raporlara ilişkin gözlemlerini sunmaya davet edilmiş, Türkiye bu davete icabet etmediği gibi, 17 Eylül 2021 Cuma günü Cenevre'deki Türkiye Büyükelçiliği'ne bu anlamda ikinci bir mektup daha gönderilmiş ancak Türkiye buna da herhangi bir cevap vermemiş.
Tribünal, bu konudaki nihai mütalaasını, Türkiye'nin yargı sistemi, uluslararası koruma altındaki bağımsızlık ve tarafsızlık standartlarına uygun olarak değerlendirebilir mi?, Türkiye yargı sistemi, insan hakları ihlallerinde adalete tam erişim ve etkin yargı koruması sağlayan bir sistem olarak değerlendirebilir mi? soruları üzerinden oluşturmuş durumda.
Nihai mütalaanın dayandığı yargının bağımsızlığı ve adalete erişim ile ilgili raporda, Aralık 2013'te Türkiye'de hukukun üstünlüğünün bozulmaya başladığı, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin de yargı bağımsızlığının aşınmasını ve hukukun üstünlüğünün gerilemesini hızlandırdığı belirtilmiş.
Rapor, 2014 ve 2016 yılları arasında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun, hakim ve savcıların büyük çapta yer değiştirmesi, yeni mahkemeler kurulması ve yeni hakimlerin atanmasıyla uğraştığını, hükümet tarafından beğenilmeyen kararları kabul eden veya soruşturmaları yürüten birden fazla hakim ve savcının tutuklandığını ve gözaltına alındığını ortaya koymakta.
Raporda, 20 Temmuz 2016'da olağanüstü hal ilan edilmesinden sonra, yargının işleyişine ilişkin anahtar konumundaki mevzuat maddelerini değiştiren OHAL kararnamelerinin kabul edildiği, OHAL kararnamelerinden birine dayanarak, Anayasa Mahkemesi’ne (kendi üyeleri ile ilgili olarak) ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’na (tüm alt mahkeme hakimleri ve savcıları için) darbe girişiminden bir gün sonra Kurul tarafından onaylanan bir listede yer alan "şüpheli" hakim ve savcıları görevden alma yetkisinin verildiğini belirtmekte.
Rapor, binlerce hakim ve savcının toplu olarak görevden alınmasının, kendilerine bireysel olarak doğru dürüst suçlamalar yapılmadan ve asgari usul gereklilikleri olmadan gerçekleştiğini, ayrıca destekleyici kanıt olmadan terör örgütüne üye oldukları şüphesiyle duruşma öncesi gözaltına alınıp, yetkisiz sulh hakimleri tarafından tutuklandıklarını ve çoğunun cezaevinde kötü muameleye maruz kaldıklarını ortaya koymakta.
Raporda, olağanüstü halin, yargı bağımsızlığının korunmasında ve hukukun üstünlüğünün teşvik edilmesinde rol oynayan bağımsız hakim derneklerini kapatmak için bir bahane haline geldiği, iki derneğin kapatıldığı ve bunlardan birinin başkanının tutuklanarak 10 yıl hapis cezasına mahkum edildiği, hükümete yakın olduğu düşünülen en büyük derneğe ise dokunulmadığı belirtilmekte.
Rapor ayrıca, 2017 'de yürütmenin Anayasa Mahkemesi üzerindeki etkisini artıran ve üyelerinin seçim ve atama prosedürlerini değiştirerek Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu tam siyasi kontrol altına alan on sekiz Anayasa değişikliğini belgelerken, bu bağlamda, bağımsızlığından mahrum bırakılmış Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun Türkiye'nin çoğu şeffaf olmayan bir seçim süreciyle ve yeterli eğitim almadan yeni hakim ve savcıları büyük ölçüde işe aldığını, yeni atanan hakimlerin de sürekli zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulduğunu, Ağustos 2018'de olağanüstü hal kaldırılmasına rağmen , hakim ve savcıların üzerindeki siyasi kontrole ve zorla transferlerine son verilmediğini göstermekte.
2019 yılında 4.027 hakimin yerleri gerekçe gösterilmeden değiştirilmiş durumda. Nitekim BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Özel Raportörleri tarafından Türk Hükümeti'ne gönderilen ve Türkiye'nin terörle mücadele yasal çerçevesinin hükümete yargı üzerinde aşırı yetki verdiği ve böylece yargının bağımsızlığını baltaladığı vurgulanan 26 Ağustos 2020 tarihli ortak mektup da bu tespitleri doğrulamakta.
Rapora dayanan nihai mütalaada, Türkiye'de adalete etkin erişim sorununa ilişkin olarak, 2014 yılının başlarında, avukatlara ve insan hakları savunucularına yönelik tehditlerin, esas olarak terörle mücadele cezai hükümlerinin kötüye kullanılması yoluyla başladığı, darbe girişimi sonrasında 615 avukatın tutuklandığı ve 1.600 avukatın terörle ilgili suçlamalara dayanarak kovuşturma ile karşı karşıya kaldığı, avukatların tutuklanıp gözaltına alınmasının, tutukluların bir savunma avukatına erişimi oldukça zorlaştırdığı belirtilmekte.
Özellikle terörle mücadele davalarında, savcıların avukat - müvekkil gizliliğini askıya alma ve tutuklulara belirli bir süre için avukat erişimini engelleme yoluyla savunma hakkının gerekçesiz sınırlamalarına dikkat çekilirken, gözaltı, tutuklama ve mahkûmiyetleri destekleyen güvenilir kanıtların genellikle eksik olduğu, 2018 'de kabul edilen terörle mücadele mevzuatı kapsamında yargılama öncesi gözaltı ve tutuklamanın bir ceza türü haline geldiği, duruşmaların genellikle video konferans yoluyla veya kapalı duruşma salonlarında yapıldığı ve gizli tanıklar kullanıldığı tespitleri yapılmakta.
Raporda, yürütmenin kararlar üzerindeki algılanan etkisi ve 28 Haziran 2014‘de yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile oluşturulan sulh ceza hakimlerinin yargı yetkisi ve uygulamasının endişe uyandırdığı, kapsamlı yetkilere dayalı (arama emri çıkarmak, bireyleri gözaltına almak, web sitelerini engellemek veya mülke el koymak gibi) kararları bir yüksek yargı organı yerine yalnızca bir hakimin vermesinin ve verilen kararların başka bir tek hakimli kurum tarafından gözden geçirilmesinin ve kararlarda bireye yönelik somut gerekçe yerine genel kalıplar kullanılmasının adalete erişimi engellediği belirtilmekte.
Ayrıca bu uygulamaların, olağanüstü halin kaldırılmasından bu yana tutuklanan, gözaltına alınan veya hüküm giyen birçok avukat ve insan hakları savunucusu davasında izlendiği bildirilirken, tutukluların serbest bırakılmasına yönelik birden fazla kararın uygulanmadığı, tahliye kararlarının yürütmenin yorumlarını takiben hızlı bir şekilde geri alındığı değerlendirilmiş durumda.
Söz konusu tespitlerin hakim bağımsızlığı-tarafsızlığı ve adil yargılanma hakkını ortadan kaldırdığı açık. Müdafi olarak bulunduğum bir davada sanıklardan bir kısmının tahliyesi üzerine aynı akşam yürütme organından ve medyadan gelen baskılar sonucu salıverme kararlarının geç saatlere kadar uygulanmadığına , sanıkların cezaevlerinden yeni delil bulunmadan polis tarafından uydurma suçlarla gözaltına alınıp, mahkemece hukuksuz bir şekilde tutuklandıklarına tanığım.
Daha vahimi tahliye kararlarını veren mahkeme başkan ve üyeleri üç gün içinde başka yerlere tayin edilerek cezalandırıldı. Sanıklar tabii hakim ilkesine aykırı bir şekilde kurulmuş mahkemede yeni heyet tarafından yargılandılar. Yaşanan hukuk faciası 50 yıllık hukukçuluk hayatımda yaşadığım en büyük hayal kırıklığıydı. Devam edeceğim.
Yazarlar
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025