Ümit KARDAŞ
Küresel eril iktidar sadece kadınları değil daha da korumasız olan çocukları da istismar ederek mağdur etmekte. Çocuklara daha çok kız çocuklarına yönelik cinsel istismar ve şiddet fiilleri, çocuk emeğinin istismarı, çocuk askerlerin iç savaşlarda kullanılması bu mağduriyetin boyutunu büyütmekte.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2017'de yayımladığı "Çocuklara Yönelik Kötü Muamele" başlıklı rapora göre dünya çapında cinsel istismar vakalarının % 90’nında fail çocukların yakını çıkıyor. Mağdurların % 18’ini kız çocukları, % 8’ini ise erkek çocukları oluşturuyor.
UNICEF'in 2024 yılı çalışmasına göre 18 yaşından önce tecavüze uğrayan veya cinsel tacize maruz kalan kız çocuğu ve kadın sayısı 370 milyonu bulmuş durumda. Sözlü ve sosyal medya üzerinden yapılan tacizler göz önüne alındığında bu sayı 650 milyona yükselmekte.
Çocuğa yönelik cinsel şiddete ilişkin küresel çapta yapılan bu çalışmalar, söz konusu fiillerin çoğu zaman çocuğun tanıdığı ve güvendiği biri tarafından, çocuğun kendini güvende hissetmesi gereken yerlerde gerçekleştirildiğini, derin ve kalıcı travmalara neden olduğunu göstermekte.
Çocuğa yönelik cinsel şiddet dünyanın dört bir yanında görülebildiğinden coğrafi, ekonomik ve kültürel anlamda sınır tanımayan bir mağduriyet olarak yaşanmakta. Savaştan kaçanların kaçma sürecini yaşadığı, tecavüz ve cinsel şiddetin savaş silahı olarak kullanıldığı çatışma bölgelerinde kız çocukları korkunç olaylar yaşamakta.
Elde edilen verilere göre cinsel şiddet olaylarının çoğu ergenlik döneminde meydana gelirken, cinsel şiddete maruz kalan çocuklar tekrarlayan nitelikte tacize maruz kalmakta. Çocuklar başlarından geçen olayları sır olarak saklayıp kimseye anlatamamakta. Bu durum travmalarının kemikleşmesine yol açarken, sosyal izolasyon, madde bağımlılığı, cinsel hastalıklar, iletişimsizlik gibi sorunları yaşamalarına neden olmakta.
Verilere göre mağdur gruplar arasında daha çok kız çocukları ve kadınlar yer alsa da erkek çocuklarının ve yetişkin erkeklerin de mağdurlar arasında olduğu anlaşılmakta.
Dünya Sağlık Örgütü’nün 2020 yılı raporuna göre; dünyada 20 yaşın altındaki 10 genç kızdan 1'i cinsel ilişkiye girmeye zorlanıyor. 10 çocuktan 6'sı ebeveynleri tarafından fiziksel olarak cezalandırılıyor. Çocukların yüzde 10'u fiziksel cezalardan legal olarak korunamıyor.
Tespit edilen insan kaçakçılığı faaliyetlerinde yüzde 28 oranında çocuk mağdur oluyor. Dünya genelinde 50 milyona yakın çocuk yaşadığı yerden göç ediyor ya da zorla yerinden ediliyor. Her yıl 15 yaşının altındaki 41 bin çocuk ev içi cinayet sonucu hayatını kaybediyor. Ayrıca pandemi döneminde internet üzerinden çocuk istismarı endişe verici bir şekilde artmış gözüküyor.
The Economist'in 2019 yılında 60 ülkeyi kapsayan çocukların güvenliğine yönelik araştırmasına göre; çocukların en güvenli olduğu ülke 83.9 oranla İngiltere, en az güvenli olduğu ülke ise yüzde 26.4 ile Demokratik Kongo Cumhuriyeti. Araştırmaya göre; Türkiye, 60 ülke arasında Hindistan, Güney Afrika ve Uganda'dan sonra 18. sırada bulunuyor.
ABD, çocuk istismarı konusunda kötü durumda bulunuyor. Amerika Birleşik Devletleri Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezlerinin yayımladığı rapora göre, ülkede 2017'de yaklaşık 674 bin çocuk istismarı ve ihmali vakası tespit edilmiş.
Avrupa Konseyine göre, Avrupa'da 5 çocuktan yaklaşık 1'i cinsel şiddetin bir türüne maruz kalıyor. Cinsel istismar, çocuk pornografisi, çocuk fuhuşu, internet üzerinden taciz veya cinsel taciz bu kapsamda değerlendiriliyor.
Avustralya, çocuk istismarının en çok yaşandığı ülkelerden biri. Ülkede her yıl yaklaşık 50 bin çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı belirtiliyor.
Katolik mezhebinin yönetim merkezi olan Vatikan'da ve ona bağlı kiliselerde çok sayıda çocuk istismarı vakaları yaşanıyor. Mağdurlar taciz skandallarının soruşturulmalarında yetersiz kalındığını iddia ederken 2000 yılından itibaren 300 rahibin istismarla suçlandığı, ancak sadece 140'ı soruşturulurken, çok az failin cezalandırıldığı belirtiliyor.
UNICEF verilerine göre, dünya genelindeki yetim çocuk sayısı 140 milyon olup, biyolojik yetimlik dışında ebeveyn ilgisinden mahrum kalmış sosyal yetimler, doğum kaydı tutulmamış görünmez çocuklar, sokakta yaşayan çocuklar, insan ticaretinin öznesi olan çocuklar, zorla silah altına alınan çocuklar göz önüne alındığında kimsesiz ve korumasız çocuk sayısının 250 milyonu aştığı tahmin edilmekte. (Cansu Nar- İnsani ve Sosyal Araştırmalar Merkezi-İNSAMER- 27/04/2021)
İngiltere merkezli İnternet İzleme Vakfı'na (IWF) göre, internet alanında dünya çapındaki çocuk istismar içeriklerinin yüzde 60'ı Avrupa kaynaklı. Bu oran Kuzey Amerika’da %37. Avrupa’da bu türden yasa dışı içeriği en çok bulunduran ülke Hollanda. Avrupa’da kullanılan 34 bin 212 web sayfasının Rusya ve Türkiye’yi içeren istismar unsurları bulundurdukları da tespit edilmiş durumda. Her materyalin hazırlanmasında en az bir çocuğun kurban edildiği, her bir görüntülemede çocukların istismar edildiği ve bu materyalleri kasıtlı aratan kişilerin dünyadaki çocuk istismarı rakamlarını beslediği de ortada. ( Nar- a.g.e. )
Hindistan ve Rusya gibi büyük ülkelerde de ciddi ölçüde çocuk istismarı vakaları yaşanıyor. Rusya'da çocukların yüzde 78,4'ü hayatlarında bir kez tacize uğruyor. Hindistan'da, 2017'de her 15 dakikada bir çocuk cinsel tacize maruz kalmış bulunuyor.
2017 yılında yapılan bir araştırmaya göre, Endonezya’da her yıl 100.000 çocuk ve kadının insan kaçakçıları tarafından kaçırıldığı tespit edilmiş. Seks işçilerinin %30’unun 18 yaşın altında olduğu ve ülkede 40.000-70.000 arasında çocuğun cinsel sömürü kurbanı olduğu tahmin edilmekte.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2022 verilerine göre, çocuk istismarında artış yaşanırken, 2022 yılında güvenlik birimlerine gelen ya da getirilen çocukların karıştığı olay sayısı 601 bin 754’i bulmuş durumda. Suç mağduru 232 bin 739 çocuğun yüzde 13,7’sinin cinsel istismara maruz kalan çocuklar olduğu belirtilirken, 2021’de çocuk istismarı sayısı 4 bin 151’i erkek, 27 bin 739’u kız çocuğu olmak üzere toplam 31 bin 890 olarak kayıtlara geçmiş. Kız çocukları erkek çocuklara göre 4 kat daha risk altında gözükmekte.
Adalet Bakanlığı verilerine göre, 2015-2023 arası Türkiye genelinde çocukların cinsel istismarına karşı başsavcılıkların açtığı dava sayısı yaklaşık iki katına çıkmış gözükmekte. 2023’te açılan soruşturmalardan her birinde en az bir çocuk mağdur olarak yer almış.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2024 yılının ilk 6 ayında 14 kız çocuğu ve 205 kadın erkekler tarafından öldürülmüş. Uluslararası Çocuk Merkezi, Türkiye’de çocuğun güçsüzlüğünün ve savunmasızlığının en çok çocuğu tanıyan aile üyeleri tarafından sömürüldüğü ve yaygınlığının çok fazla olduğu tespitini yaparken, çocuk istismarının cinsel istismar kadar, fiziksel ve kötü muameleyi, emek sömürüsünü kapsadığını belirtmekte.
Diyarbakır’da yaşayan 8 yaşındaki Narin Güran’ın cansız bedeninin kendisinden haber alınamayan 19 günün ardından evinden uzak bir dere kenarında bulunması, boğularak öldürüldüğünün anlaşılması ve cinayetin aile içinde işlenmiş olduğu iddiasıyla kovuşturma aşamasına geçilmesi yapılan tespitlerin somut bir görünümü olarak ortaya çıkmış durumda.
Devam edeceğim.
Yazarlar
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025