Ümit KARDAŞ
AİHM içtihatları, istihbarat servislerinin denetimi bakımından yasa koyucuya özel bir sorumluluk yüklemektedir. Buna göre yasada, mercilerin ellerinde tuttukları yetkilerin yalnızca “gerekli”durumlarda kullanılabileceğine, insan haklarını daha az kısıtlayan alternatiflerin daima tercih edileceğine ve “orantılılık ilkesinin” gözetilmesi gerektiğine ilişkin genel ifadeler yer almalıdır. Yine münferit vakalarda sınırsız takdir hakkının kullanımına izin veren bir yasa, öngörülebilirliğin temel özelliklerine sahip olmayacağından mevcut amaçlara uygun bir yasa da olmayacaktır. Temel insani haklar ile bir tutarlılık gözetilecekse, istihbarat servislerinin yetkilerini kötüye kullanmasını önlemek amacıyla denetimler ve diğer güvenceler ihdas edilmelidir. Takdir hakkının kötüye kullanılmasına karşı hukukun getirdiği himayeler yasa tarafından yürürlüğe konulmalıdır. (AİHM, 1983, Silver ve Diğerleri, Birleşik Krallık; AİHM, 1990, Kruslin, Fransa, Huvig, Fransa)
Bu teşkilatların rolü, güvenliğe yönelik tehditlere karşı faaliyette bulunmayı, bu tehditlere engel olmayı, aktif olarak istihbarat toplamayı kapsadığında, sivil özgürlükleri doğrudan etkileyen özel yetkileri daha da artmaktadır. Bu nedenle özel yetkilerin kötüye kullanılmasına karşı denetim mekanizmaları bulunması önemlidir. Bu denetimler, özel yetkilerin onaylanma sürecini, iznin geçerlilik süresini, ne şekilde kullanılabileceğini ve bu yetkiler sebebiyle istismara uğradıklarını iddia eden kişilere yönelik çareleri kapsayabilir. Pek çok sistem, gözetim ve istihbarat toplama işleminin öncesinde teşkilat haricinden bir kişinin onayının alınmasını aramaktadır. Bu kişi bir hâkim (Bosna Hersek, Estonya, Kanada), bir mahkeme (Hollanda ve ABD), ya da bir bakan (Birleşik Krallık,Almanya) olabilir. İstihbarat etkinliğinin sonrasında devreye sokulan denetimlerin nasıl olacağı, neyin (kasetler, fotoğraflar, transkriptler), ne kadar süreyle saklanabileceği ve kimlerle hangi amaç için paylaşılabileceği yasalarla düzenlenmektedir.
Güvenlik ve istihbarat servislerinin gözetimini tek başına hükümetin tasarrufuna bırakmak muhtemel istismara davetiye çıkarır. Parlamentonun müdahilliği duruma meşruiyet ve demokratik sorumluluk katar. Parlamentolarda tüm güvenlik ve istihbarat servisleri için tek bir gözetim organı oluşturulması uluslararası bir normdur. Bu gözetimi yapacak organa ya çok kapsamlı yetkiler verilerek tahkik edilemeyecek konular ayrıntılı olarak belirtilmekte ya da yetkiye ilişkin işlevlerin bir listesi yapılmaktadır. Bu konuda diğer önemli bir husus da gözetim organı, operasyonun ayrıntılarını incelemeye yetkili olacak mıdır, yoksa yetkileri politikalar ve mali işlerle mi kısıtlı kalacaktır sorusudur. Almanya’da Bundestag Parlamenter Denetim Paneli’ne hem politika hem de operasyonları tetkik yetkisi verilmiştir. Parlamenter gözetim organının yetkileri aşağıda belirtilenleri kapsamalıdır.. a) Hukuka uygunluk, b) Verimlilik, c) Etkinlik, d) İnsan hakları sözleşmeleriyle uyum,e) Bütçe ve muhasebe, f) İstihbarat politikaları.
Belirtilen yetkiler, üst üste binmemesi koşuluyla parlamenter gözetim organı ile diğer bağımsız organlar (ombudsman, başmüfettiş, mahkeme, sayıştay) tarafından kullanılır. Parlamenter gözetim organının tavsiye ve raporları parlamentoda tartışılır, yayımlanır ve bunların parlamento ve hükümet tarafından uygulanıp uygulanmadığı takip edilir.
Güvenlik ve istihbarat servislerinin denetimi uzmanlık ve zaman gerektirdiğinden bazı parlamentolar, üyeleri parlamenter olmayan fakat parlamento tarafından atanan ve parlamentoya rapor veren harici birer komite kurmayı seçmişlerdir (Norveç, Kanada). Bazı ülkelerde atamayı tek başına parlamento yapar (Almanya). Kimi ülkelerde hükümetin gösterdiği adaylar arasından bizzat parlamento seçim yapar (Avustralya). Birleşik Krallık’ta başbakan, muhalefet lideriyle istişare ettikten sonra kendisi atamaları yapar.
Dünya’da birçok ülke güvenlik ve istihbarat servislerine ilişkin reformlarını 1980’li yıllardan başlayarak tamamlamıştır. Yukarıdaki tablo karşısında Türkiye nerede durmaktadır? Büyük resmi görmeden, şeffaflığı, gözetim ve denetimi öngörmeden, MİT’e olağanüstü yetkiler vermek özgürlükleri boğmak demektir. Polisi ve MİT’i demokratik denetime tabi tutmadan yetkilerini artırarak güçlendirmek, askeri buna eklemlemek, Kürtlerin yaşadığı bölgelerde kale-karakollar inşa etmek rotayı otoriterliğe çevirmek demektir. Barış sürecinin bu akılla yürümesi ve kalıcı barışa ulaşılması zor gözükmektedir.
www.umitkardas.com
Yazarlar
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025