Ümit KARDAŞ
Hukuk ve demokrasinin bulunmadığı dolayısıyla otoriter ya da totaliter bir rejimin hüküm sürdüğü bir ülkede halkın bir bölümü hak, hukuk, özgürlük ve insan onuruna saygı talep ettiğinde ve rejim talepte bulunanları şiddetle bastırmaya, silahla hatta kimyasal silahlar kullanarak imhaya gittiğinde bunu ivedilikle araştırıp engelleyecek bir dünya parlamentosu ve yürütme gücü bulunması gerekmez mi? Katliamları önlemeyi dış politikalarını sadece çıkarlar üzerinden şekillendiren ABD, AB, Rusya, Çin ve güçlü bölge ülkeleri dengesi içinde mi bekleyeceğiz? Avrupa’nın ortasındaki Bosna’da cereyan eden ve seyredilen bir katliamdan sonra ABD’nin müdahalesinde olduğu gibi. Saddam Hüseyin’in 1988’deHalepçe’de Kürtlere karşı yaptığı katliam. Mısır’da sadece bir sivil itaatsizlik eylemi sergileyen insanların darbe yönetimince katledilmesi. Ve son olarak Suriye’deki yönetimin iddiaya göre kimyasal silah kullanarak binlerce kişiyi öldürmesi. ABD, AB, Rusya ve Çin’in hegemonik alanlarındaki çıkarları nedeniyle Birleşmiş Milletler’i kilitlemeleri yani ahlak dışı bir siyasetle dünyayı hukuksuz, otokratik bir yapıya mahkûm etmeleri ciddi bir insanlık ve vicdan sorunu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu bağlamda tartışılması gereken çok sorun olmakla birlikte BM rejiminin eleştirilmesi başta gelmektedir.
BM’nin yapılanmasında her üyenin temsil edildiği Genel Kurul işlevsiz kılınarak, beş daimi, 10 geçici üyeden oluşan Güvenlik Konseyi’ne geniş yetkiler tanınmıştır. Savaşın galipleri Amerika, İngiltere,Rusya ve Fransa Çin’i de yanlarına alarak sözkonusu organda beş daimi üye olarak yer edinmişlerdir. 14 üyenin birleştiği bir kararda bir daimi üyenin muhalefeti sözkonusu kararın alınmasını engelleyebilmektedir. Üstelik, BM Antlaşması’nın 12. maddesine göre Güvenlik Konseyi, bir uyuşmazlık veya herhangi bir durum karşısında Antlaşma’nın kendisine yüklediği görevleri yaptığı sürece Genel Kurul bu uyuşmazlık veya durum hakkında, Konsey istemedikçe hiçbir tavsiyede bulunamamaktadır. Yine 24. Madde’ye göre üyeler, uluslararası barış ve güvenliğin korunması sorumluluğunu Konsey’e verdiklerini ve Konsey’in bu sorumluluğun kendisine yüklediği görevleri yerine getirirken kendi adlarına hareket ettiğini kabul etmektedirler. Bu görevlerin yapılmasında Konsey, meydana gelecek uyuşmazlıkların barış yoluyla çözülmesinin yanında kuvvet kullanılması hususundaki yetkilerini de kullanacaktır. Konsey’in oluşumu, oylama usulleri ve yetkileri gözönüne alındığında BM’nin bir vesayet kurumu olarak beş daimi üye tarafından yönetildiği açıktır.
BM Genel Kurulu’nun işlevsiz bir organ olmaktan çıkartılarak bir parlamento gibi çalışan ve bağlayıcı kararlar alan bir organ durumuna getirilmesi, özellikle Güvenlik Konseyi’nin yürütme organı durumuna getirilip,sürekli üyeliklerin kaldırılarak bu organın üyesi olacak ülkelerin dört yıl için Genel Kurul’ca seçilmesi demokratik bir yapılanma için ön koşuldur. BM sisteminin demokratikleşmesiyle birlikte uluslararası ekonomik örgütlerin de (IMF, Dünya Bankası, Dünya Ticaret Örgütü gibi) demokratikleştirilecek BM sistemi içine alınması gerekmektedir.
Dünya üzerinde insanlık için tehlike oluşturacak bir duruma askerî müdahalede bulunmak gerektiğinde bunun kararını BM Parlamentosu alacak ve emrindeki BM Barış Gücü’nü kullanabilecektir. Bu nedenleBM Barış Gücü güçlendirilmeli, NATO gibi bölgesel örgütler kaldırılmalıdır.
www.umitkardas.com
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025