Ümit KARDAŞ
Dünyada insan olmaktan daha büyük bir sorumluluk yoktur. “Bütün insanlar ölür” bir doğa yasasıdır ve bu yasadan kurtuluş yoktur. Oysa normlarda durum böyle değildir. “Olması gerekeni” yerine getirecek olan insandır. İnsan ise, değişik nedenlerle norma aykırı davranma imkânına sahiptir. Nitekim “insanları öldürmemelisin”, “çalmamalısın” diyen din ve ahlak yasasına rağmen birçok kimse insan öldürür ve çalar. İnsan varlığını, tinsel yani akli ve manevi yanıyla ortaya koyabilir, davranışlarına bir anlam verebilir. İnsanı bütün diğer canlılardan ayıran yüksek değerler burada bulunur. Aynı biçimde davranan hayvandan değişik olarak “nasıl davranmalıyım” diye soran insana tek doğru cevap “değerli olanı yap” buyruğu buradan gelir. Mesele birer “olması gereken”i söyleyen bu değerleri insanın nasıl gerçekleştireceğidir.
“Bekçileri kim bekleyecek” sorusu ilk kez milattan 150 yıl sonra yaşamış şair Juvenal tarafından sorulmuştur. İktidarın bozucu, gücün yozlaştırıcı etkisi tarihsel olarak yaşanan bir gerçek. Tüm iktidar sahiplerinin beklediği, ideolojiler ve çıkarlar üzerinden itaattir. İktidar, itaati toplumun huzuru için zorunlu bir toplumsal kural olarak sunar ve üretir. İtaat, başkana, patrona, çoğunluğun kararlarına, tahakküme ve tahakkümcü yapılara, çoğunluğun ezici otoriter yasalarına, yöneticilerin iktidarı kötüye kullanmalarına, militarizme boyun eğmedir. Herkesin tahakküme boyun eğip, itaat ettiği yasa ya da uygulama eğer özgürleştirici ve adaleti sağlayıcı bir ahlak ve demokratik bir değer içinde yer almıyorsa buna hayır diyebilecek bir özgür irade ve cesaretin var olması önem göstermektedir.
Seçilen kral, onu seçen yurttaşlarla aynı özdendir. Onlardan aldığı yetkiyle onları yönetir. Uygulamada ise başkanlar ve başbakanlar kendilerini üstün varlıklar olarak hissederler. Baştan böyle düşünmeseler bile, bunu kendilerine hissettirenleri çevrelerine toplarlar. Kendi sınırlarını aşan hayallerine ket vurulmasını istemez, eleştiriye ve kontrol edilmeye gelemezler. Bu zaafı önlemek için Roma Cumhuriyeti’nde konsüllerin yanından ayrılmayan ve bir zaferden sonra Kapitol tepesine çıktıkları zaman onlara durmadan “unutma sen de bir insandan başka bir şey değilsin” diyen görevliler bulunurmuş.
Liberal eğilim, yönetenlerin otoritesinin, yönetilenlerin özgürlüğü yararına sınırlanmasını savunurken, otoriter eğilim yönetenlerin otoritesini yönetilenlerin zararına güçlendirmeyi öngörür. Güçlerin bölünmesi yönetenlerin yurttaşlar üzerinde otoriter egemenlik kurmalarını önleyici en iyi yollardan biridir. Montesquieu’nun sözleriyle “Güç, gücü durdurur”. Yargı gücünün diğer iki güç olan yasama ve yürütmeden bağımsız olması, yurttaşlar açısından hükümetlerin yetkilerini kötüye kullanmasına karşılık tam bir güvencedir.
Yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin olarak yapılan savcılık soruşturmasına iktidarın ve Başbakan’ın gösterdiği tepkisel uygulamalar anayasal düzene yönelik müdahale noktasına gelmiştir. Soruşturmanın gizliliği, hukuk ilkeleri ve kanun ihlal edilerek yönetmelikle engellenmiş, bu tür soruşturmalarda delil elde edilmesi imkânsız hâle getirilmiş, böylece yurttaşların hükümetlerin yetkilerini kötüye kullanması karşısındaki hukuk güvencesi yok edilmiştir. Nitekim savcı, son operasyonda mahkemenin arama ve el koyma kararlarını polise uygulatamamıştır. İktidarın azmettirmesiyle polis suç işlemiş, iktidar kendisiyasi ve hukuki zeminini kaybetmiştir.
www.umitkardas.com
Yazarlar
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025