Ümit KARDAŞ
Derin, otoriter, tek tipleştirici olarak kurulmuş, kumpas, tuzak, çetecilik yöntemlerini ittihatçı bir zihniyetle rutinleştirmiş, iktidarı merkezde şahsileştirmeyi gelenekselleştirmiş bir rejimin nihayet geldiği nokta çöküş olmuştur.
İstiklal Mahkemeleri, Sıkıyönetim Mahkemeleri, Devlet Güvenlik Mahkemeleri ve Özel Yetkili Mahkemeler sarmalında hukukun askıda durduğu, kurmaca bir hukukun hukuk olarak kabul ettirildiği bir cumhuriyet süreci yaşanmıştır. Bu mahkemelerin ve ceza kanunlarının kurbanı olmamış hiçbir kesim kalmamıştır. Terörle Mücadele Kanunu bu sürece tüy dikmiştir. Bu mahkemeler çoğunlukla ceza hukukunda tam siyasi suç olarak nitelenen suçları yargılayan siyasi nitelikli mahkemeler olmuştur. Yargı siyasallaştığı gibi siyasetin ve gücün de bir aracı hâline gelmiştir. Son olarak hükümete kadar uzanan bir yolsuzluk soruşturması, şeklen de olsa var olan yargı bloke edilerek engellenmiştir. Siyasi suçlarda bir kıyım makinesi olarak işleyen hukuk karşısında suspus olan iktidarın birdenbire telaş ve panikle hareket etmesi ve çöküşü hızlandırması bizi hukuku ve yargıyı herkesin hukuk güvenliği bakımından yeniden inşa sürecine getirmiştir.
Hukuk ve yargı bu hâlde iken çöküşü hazırlayan merkeziyetçi siyasi sistem demokrasinin, bireyin ve sivilin ortaya çıkmasını engellemiştir. Rejim, sıkıyönetim ve askerî darbe dönemleri dışında da otoriter niteliğini devam ettirmiştir. Bütün yetkiler merkezde toplandığından ve parti içi demokrasi işlemediğinden iktidar tek kişide şahsileşmekte ve otoriterleşmekte, yolsuzlukla kirlenme hızlanmakta, yerelde demokrasi gelişememekte, sivil ve birey ortaya çıkamamaktadır. Bölgelere merkezden yetki devri siyasi birliğin, demokrasinin ve özgürlüklerinin güçlendirilmesi, bölgelerin ihtiyaçlara uygun olarak hızlı kalkınması, sivil bireyin yerelde ortaya çıkması gerekçelerine dayanır. Bölgesel planlama, kalkınma, eğitim, sağlık, şehircilik, çevre sorunları, turizm, bayındırlık, balıkçılık, tarım ve güvenlik gibi konular bölgenin yetkisine girer. Kalıcı barışa ve demokrasiye yaklaşmanın yolu ademimerkeziyetten geçer.
Çöküşe neden olan diğer önemli bir nokta okul, aile, siyaset, ordu, polis, medya gibi kurumların demokratik değer ve kültür üretmemesi, şiddet, çatışma, uzlaşamama kültürünü çoğaltmasıdır. Ayrıca siyaset kurumu ve ordu, polis, jandarma, istihbarat servisleri gibi bürokratik kurumlar şeffaf ve hesap verebilir olmayıp, sivil demokratik denetime tabi değildir.
Yukarıdaki tablo çöküşün genel resmidir. Bu çöküş bir yeniden inşanın zorunluluğunu ve imkânını işaret etmektedir. Siyasetçilerin akıllarını başlarına alması gerekiyor. Sadece HSYK’yı tartışıp, bu kurumla ilgili olarak Anayasa’da yapılacak bir değişikliği yeterli bulmak tam bir aldatmacadır. Cumhurbaşkanı Gül, siyasi partileri yeni bir felsefeyle oluşturulacak sivil ve demokratik bir anayasa için biraraya getirmelidir.
Katılımcı, çoğulcu, özgürlükçü, farklılıkları hukuk güvenliği şemsiyesi altında koruyan, merkezin yetkilerini bölgelere dağıtan, etnik kimliklere değil yurttaşlığa vurgu yapan, Kürtlerin, Alevilerin, Müslümanların, gayrimüslimlerin, solcuların, laiklerin taleplerini hukuk ve özgürlük temelinde karşılayan ve gerilimleri yumuşatan bir anayasa yapılması. Bununla birlikte toplumsal ve siyasi barışı sağlamak ve yeni bir sayfa açmak üzere siyasi bir af çıkartılması. Yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarının ise herkese güven verecek tarzda sürdürülmesi. Beyler! Gök kubbe başınıza ve başımıza çöktü. Yeniden inşaya başlayın.
www.umitkardas.com
twitter.com/umit_kardas
Yazarlar
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025