Ümit KARDAŞ
Soma’da 301 maden işçisinin çalışırken alabildiğine istismar edilerek adım adım ölüme gönderilmesi faciasında cezai sorumluluk konusu önem göstermektedir. 301 maden işçisinin ölümünden kim, nasıl sorumlu?
Kusurluluğun tespitini yapabilmek için birinci aşamada, kiralamayı ve hizmet alımını yapan iktidardaki sorumluların, bakanlık ve Türkiye Kömür İşletmeleri bürokrasisindeki kamu görevlilerinin fiillerine bakmak gerekir. Belirtilen sorumlular, maden ocağının işletmesini ister kiralama ister hizmet alımı şeklinde vermiş olsunlar, madenin devlette iken zarar ettiği gerçeği karşısında bu madenlerin şirketin elinde nasıl kâra geçeceğini, bu kârın hangi üretim projesiyle, nasıl elde edileceğini, bu kârlılık hedefi karşısında işçilerin iş güvenliği ve sağlığının hangi standartlarla sağlanacağını gözetmeleri ve bundan emin olduktan sonra kiralamayı veya hizmet alımını yapmaları ya da madende çalışanların iş güvenliğini sağlayıcı standartları sağladıktan sonra madeni kiralama yoluna gitmeleri gerekirdi. İlk aşamada bu kriterlere dikkat edilseydi bu olay meydana gelmeyecekti ya da bu sayıda işçi ölmeyecekti. Bu nedenle asli kusur en tepe noktadadır ve savcıların soruşturmayı bu kapsamda yürütürken konuya ilişkin Sayıştay raporunu da gözönüne almaları gerekir.
İkinci aşamada, kusurluluğun denetim alanındaki tespitini yapmak önemli. Bu bakımdan Çalışma Bakanlığı ve müfettişlerinin fiillerini değerlendirmek gerekiyor. Bu noktada meydana gelen sonuçta denetimdeki hangi zafiyetin etkili olduğunun tespiti önem gösteriyor. Üçüncü aşamada da, maden ocağı kendisine kiralanan şirketin yönetimi ve kendisine bağlı çalışan teknik personelin ve görevlilerin kusurluluğu. Dördüncü aşama olarak sendika görevlilerinin yükümlülükleri bakımından kusurluluğunun tespiti. Sendika temsilcilerinin kusurunun diğer sorumlulardan aşağıda olmadığı açık.
Kuşkusuz yukarıda belirtilen kişilerin fiilleri ile ölüm sonucu arasında illiyet bağı kurulması gerekmektedir. Sorumlu olabilecekleri bu şekilde tespit ettikten sonra fiillerin hangi suçlar bakımından soruşturulabileceğine bakalım. Savcılığın bilinçli taksirle öldürme suçundan soruşturma yaptığı anlaşılıyor. Bilinçli taksirde fail, hareketi bilmekte, neticeyi de öngörmekte ancak istememektedir. Trafikte kırmızı ışıkta geçerek bir kişiyi öldürmede olduğu gibi. Soma soruşturmasında bilinçli taksirin varlığı kabul edildiği takdirde, TCK 85/2’ye göre birden çok kişi öldüğü için taksirle öldürmeden dolayı 2-15 yıl arası bir ceza ve TCK 22/3’e göre üçte birden yarısına kadar artırım istenecektir. Bu ceza 301 kez uygulanmadan tek bir ceza olarak verilecektir.
Oysa Soma faciasında bilinçli taksirin ötesinde ağırlıklı fiiller var.Bunun karşılığı isekasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesini düzenleyen TCK 83. Madde’dir. Bu maddeye göre kişi yükümlü olduğu belli bir icrai davranışı gerçekleştirmemesi dolayısıyla meydana gelen ölüm neticesinden sorumlu tutulmaktadır. Ancak bu neticenin oluşumuna sebebiyet veren yükümlülük ihmalinin icrai davranışa eşdeğer olması gerekir. İhmali ve icrai davranışın eşdeğer kabul edilebilmesi için, kişinin; belli bir icrai davranışta bulunmak hususunda kanunî düzenlemelerden veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğünün bulunması gerekmekte.
Ayrıca bu suç doğrudan kastın yanı sıra olası kastla da işlenebiliyor.Olası kastta fail hareketi bilmekte, neticeyi de öngörmekte ancak neticenin meydana gelmesini istemese de neticenin gerçekleşmesi hâlini ve ihtimalini kabullenmektedir. Neticenin meydana gelebileceğini düşünen fail, fiil ve kararından vazgeçmemekte, neticeyi kabullenmekte ve katlanmayı göze almaktadır. Neticenin gerçekleşmesi olayın seyrine bırakılmakta, fail neticenin gerçekleşmemesi için özel bir çaba göstermemektedir. Düğünde rastgele havaya ateş ederken bir veya birden çok kimsenin ölümüne sebep olmak gibi. Soma soruşturmasında olası kast yoluyla TCK 83. Madde’nin uygulanmasının talep edilmesi durumunda müebbet hapis cezası yerine on beş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezasının 301 kez tatbiki sözkonusu olacaktır.
Yargının bugün getirildiği durum karşısında ve daha önceki emsaller de ortadayken bu çok önemli soruşturmanın akıbeti belirsiz. Takip edeceğim.
www.umitkardas.com
twitter.com/umit_kardas
Yazarlar
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025