Ümit KARDAŞ
Safevi Devleti16. yüzyılın başlarında Anadolu’dan Hazar’a kadar uzanan topraklarda Osmanlı çıkarlarını tehdit eden etkin bir devlet hâline gelmiş, Alevi inancı üzerinde etkisini artırmıştı. Anadolu’da ezilmiş olan Batıni inanç topluluklarının Sünni inanç dayatmalarına ve Osmanlı’nın baskısına karşı Safevilere eğilim duymaları ve sembollerini benimseme sürecine girmeleri kolaylaşmıştı. Bu etkilerden biri başta Pir Sultan Abdal olmak üzere Anadolu deyişlerinde yer alan 12 imam,Ali veKerbela katkısıdır. Bu döneme kadar Aleviler arasında böyle bir kültür bulunmamakta, Kerbela matemi tutulmamaktaydı.
12 imam, Ali veKerbela kültünün benimsenmesi Erdebil tekkesi ve onun denetimindekiSafevi etkisiyle olmuş, aynı dinsel teolojiyi paylaşmaları, aynı dili konuşmaları Safevi inanç önderlerinin Anadolu Alevilerinin inançlarını sistemleştirip, ritüelleri aynileştirecek kadar etkili olmalarını sağlamıştır. II. Bayezid, Alevilerin kontrolü amacıyla Hacı Bektaş Dergâhınınbaşına getirdiği Balım Sultan aracılığıyla 12 imam anlayışını Bektaşiliğin içine almıştır. Daha sonra Bektaşilik de Osmanlı ile işbirliği yapan Babagan kolu ile, Alevilerin haklarını savunanDedegan kolu olarak bölünmüştür
Ali veEhl-i Beyt’in uğradığı haksızlık ve Kerbela direnişi hızla toplumsal bir mit hâline gelirken, bu içselleştirme İslami meşruiyetin bir dayanağı oluyor, aynı zamanda Osmanlı’ya karşı bir direnişin itici gücünü oluşturuyordu. Böylece Osmanlı’nın İslamlaştırmaya yönelik şiddete dayalı asimilasyonuna karşı bir koruyucu kalkana sığınılmış olunuyordu. Ali, Alevi teolojisine sahip olduğu teoloji ile değil, kahramanlığı, adalet ve eşitlik gibi savunduğu değerler üzerinden alınıyor, Batıni teoloji çerçevesinde tanrılaştırılıyordu. Yani Alevilik, Erdebil tekkesi üzerinden benimsediği Ali’yi kendi teolojisi çerçevesinde yeniden tanımlıyordu. Alevi inancındaki Ali, Tanrının yeni bir ifadesi olarak ortaya çıkmış ve Hazreti Muhammed’in bir izleyicisi değil, Alevi inancının merkezindeki bir varlık olarak kabul edilmiştir.
Sünni Müslümanların Ali’si savaş, kadın, ahret inancı, kâfir, haram, helal konularındaki anlayışı ve ibadet şekliyle bir bütün olarak Ortodoks bir örnektir. Ali’nin öldürülmesinden sonra başlayan Şia-Sünni ayrışması aslında iki şeriatçı kesimin ayrışması olarak süregeldi. Ali’nin izini takip edenler Şii Ortodoksluğunu oluşturdular. Alevilik ise Şiilikten farklıydı. Anadolu Aleviliğinin Ali’ye yüklediği anlam Batıni felsefesiyle ayrı bir senteze ulaştı. Ali, 12 imamveKerbela bir kült olarak temel bir Alevi değeri olmakla birlikte semboliktir.
Alevilikte Ali’nin kozmik ve aşkın bir anlamı vardır. Batıni toplulukların Ali ile tanışmasından önce Tanrı- insan birliği yani Enel Hak anlayışı Hallac-ı Mansur ile dillendirilmişti. Bu felsefenin temeli olan Hinduizm’e dayalı panteizmevrenin tek ruhu olan Tanrının fizik ve metafizik tüm varlıkları kapsadığını ve onların her zerresinde var olduğunu kabul eder. Yani her şey Tanrıdır, Tanrının değişik biçimlerde belirmesidir. Bu anlayışta yaratma değil, belirme vardır. Tanrı evrendir ve ot, böcek, yıldız, insan olarak görünür. Yaratan, yaratılan yoktur, sadece Tanrısal bir varoluş süreci vardır. Mansur, enel-hak derken kendini Tanrılaştırmamakta, kendini Tanrıda yok etmektedir. Bu nedenle Bâtıni düşünce,Musevi,Hıristiyan,Sünni,Şii her türlü ortodoksiden temel bir ayrımla Tanrıyla daha özgün ve daha özgür bir ilişki kurar. İşte bu düşünce, Ali’nin Anadolu Aleviliğine girmesiyle Ali’nin tanrısal özdeşliği olarak ortaya çıkacaktır. Aleviler için Ali Tanrının ismi ve evrendeki yansımasıdır.
İrene Melikoff, Ali’den başka Tanrı bilmem diyen Alevinin Ali’si ile gerçek Ali arasında dağlar kadar fark olduğunu belirtir. Alevilik İslam’ın bir mezhebi ya da tarikatı olmadığı gibi, Şiilikle de karıştırılmamalıdır.
Başbakan, Alevilerin Ali’sini ya bilmemekte ya da bilmezden gelerek tarihsel asimilasyoncu şiddeti çağrıştıracak bir dil kullanmakta. Alevilerin önemli bir bölümünü Ali’siz Alevi nitelemesiyle ötekileştirmekte ve aşağılamakta. Kullanılan dilin önemini Yunus Emre’den öğrenelim.“Söz ola kese savaşı/ Söz ola bitire başı/ Söz ola ağılı aşı/ Bal ile yağ ede bir söz.”
www.umitkardas.com
Yazarlar
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025