Ümit KARDAŞ
Tatil dönüşü benim de ilk defa keşfettiğim iki güzel tatil beldesini size anlatacaktım. Ancak iç ve dış gelişmeler o kadar dinamik bir seyir izliyor ki buna ilk iki yazımda fırsat bulamadım. Ama dünyanın bitmeyen kargaşası bize hayatın güzelliklerini de unutturmamalı.
Selimiye, Muğla ilinin Marmaris ilçesine 45 km. uzaklıkta, yeşil dağlarla kuşatılmış bir koy. Her virajdan dönüşte manzara bir başka hâl alıyor. Kaldığım yer koya 5 km. kadar mesafede kekik kokulu dağın yamacında 12 odalı taş bir butik oteldi. Koyun manzarası buradan muhteşem görünüyor. Dağların koyu çevrelemesi Selimiye’nin yüksek bir enerjiyle sizi koruyup sakladığı duygusu uyandırıyor. Caz müzik yapan bir yer dışında bar ve disko bulunmuyor. Koy sessizlik içinde dinlendiriyor. Kekik otel ise kekik kokulu dağ yamacında bu dinginliği doruğa çıkarıyor. Oteli işleten Misket- Bülend Er çifti ise bu muhteşem manzarayla uyumlu bir hizmeti sunmada ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar.
Ancak Selimiye’nin özellikle yaz aylarında kalabalıklaşmasıyla kaos oluşuyor. Küçük bir alana araçların girmesi, iskelelerin pansiyon ve oteller tarafından işgali, kanalizasyon olmaması sorunların başında geliyor. Koyun en dikkat çekici yanı, tam ortasındaki küçük adacık. Doğallığı, sessizliği, temiz deniziyle cennet gibi bir yer olan Selimiye bende aşağıdaki duyguları uyandırdı.
RUHTA KAYBOLUŞ
Kekik kokulu dağdan/ doğuyorken güneş/ Selimiye’de deniz/ donmuş bir göl gibiydi/
Saklıyordu seni zamandan ve mekândan/ geçmişten kopararak/
Donmuş bir anın sonsuzluğunda/ deniz dağların rüzgârıyla ürperirken/
koylarında saklanırsın/ kimse bulamaz/ Bir yanın Ege’de/ bir yanın Akdeniz’de/
ruhun bedende duramaz
Yeşilüzümlübeldesi ise, çam ormanları içerisinde konumlanmış, Geyran Dağı’nın eteklerinde 500 metre yükseklikte yayla geçiş bölgesinde yer alıyor. Tarihi ve mimarisi ile zamana direnmekte olan bir dağ beldesi. Adını asırlardan beri yetiştirilen üzüm bağlarından alıyor. Yeşilüzümlü köylülerinden biriyle konuştuğunuzda size evde ürettiği şarap ile yer fıstığı ikram ediyor. Beldede İngilizlerin çoğunlukta olduğu 350 yabancı uyruklu aile yaşıyor.
Yeşilüzümlü’nün tarihî kökleri Likya’ya kadar uzanıyor. Likya yazıtlarında ismi Kadawantiolarak geçen şehrin kuruluşu MÖ 3000’lere gidiyor. Fethiye’yi kuşbakışı gören konumuyla ve bir duvar yapım tekniğine ismini veren Kiklops kent duvarlarıyla farklı bir Likya kenti. Mimari özgün ve estetik. Duvarlar yığma taş şeklinde, döşemeler, çatı yapısı ve ters tavanlar, kapı ve pencereler ahşap, çatı örtüsü ise kiremit.
Büyülü ve ışıltılı Likya’nın bu tarihî kenti ovalarının derinliği, dağlarının enginliği, salınan sedirleriyle insanı sarhoş ediyor. Ama bu enfes doğada, onunla bütünleşen Dikencik evleri bu güzelliği tamamlıyor. Egosunu sıfırlamış, doğa tutkunu Cengiz Genç ve doğanın ritmine enerjisiyle eşlik eden eşi Ayşe Genç sizi evlerinde misafir ediyorlar. Ormanın içinde oluşturdukları fantastik dünyada Ayşe Hanım size ormandan doğal lezzetler sunuyor. Çeşitli mantarları, otları ve 26 tür orkidesiyle ormanın cazibesine kapılıyorsunuz. Toros isimli kurt köpeği sizi ormanda gezdiriyor.
Ayşe- Cengiz Genç çifti bilim adamlarıyla birlikte mantarları tasnif edip, köylüleri bilinçlendiriyorlar ve her yıl yapılan mantar festivaline destek veriyorlar. Aynı şekilde orkidetürlerini tespite ve yaşatmaya çalışıyorlar. Neolitikten Helenistik’e ve Roma’ya uzanan bir tarihle doğanın içinde nefes almak, yanılsama üzerine kurulu şiddet dünyasının anlamsızlığını ve acımasızlığını ortaya çıkarırken, uyandırdığı duygularla sizi başka boyutlara taşıyor.
KADYANDA’DA BİR DİKENCİK
Kadyanda/ taşlara saklanmış zamanların ülkesi/ Dağlı delikanlıların/
sevilesi güzellerin ruhları/ gezinir kuytularda/ Yarasa karanlığında örtülmüş yaşanmışlıklar/
Likya mezarlarında/ Kadyanda/ yaşar Üzümlü’de/ Üzümlü’de bir Dikencik/
Ormanın böcek uğultusu/ kuş kanatlarında kelebekler/ Likya kendini hatırlatır/
ağaç fısıltılarında/ şarabın rengi olur kadehlerde/ Ve Dikencik tarihin nefesi
doğanın sesidir/ yaşanan her anda
www.umitkardas.com
twitter.com/umit_kardas
Yazarlar
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025