Ümit KARDAŞ
Devlet, vatan, toprak, mülkiyet. Sahipsin ve korumalısın. Bayrak, milli marş, ordu, ulu önder, milli şef, heykel, üniforma, para. Bütün bunlar kutsallarımız olur ve bizi yönetmeye başlarlar. Ve ele geçirilen ruhumuzun hapsettiği bedenimizi kaybederiz, insan olduğumuzu unuturuz.. Sevişmek devleti yönetenlerin dayattıkları üreme programına dönüşür. Bedenimiz araçsallaşırken onunla ilişkimiz kopar. Müzik, dans, kahkaha aklımıza gelmez. Bununla bitmez pan-kapitalizmin üretim/ tüketim mekanizması bedenin doğasını ve ritmini bozar. Günlük zorunlu faaliyetlerimiz bile bu mekanizma tarafından yönlendirilir.
Rakıyı Karanfille İçen Adam (Ömer Faruk- Yarabıçak) konuyu Çingenelere getirir. “Çingenelerin bilinen tarihinin geçmişi yaklaşık bin yıl. Bin yıldır devlet kurmayan tek halk Çingeneler.” Yerleşik kültürün tahakküm ürettiğini tıpkı evlerini sırtlarında taşıyan kaplumbağa ve salyangozlar gibi yaşayan Çingeneler nasıl sezdiler? Ve devam eder. “Tam bir yersiz yurtsuzluk, akışkanlık, durmayı ret etme hali. Ev ve toprak özlemi, sahiplenme isteği olmayan bir zihniyet dünyasını nasıl kurarsın?”, “Devlet boyun eğmesi için tebaasına baskı uygular, rıza göstermelerini sağlamak için gerekirse öldürür. Rıza gösterildiği an devlet hükümranlığını pekiştirir. Çingeneler rıza göstermektense devletlerini değiştirmeyi deneyen, beceren tek halktır. Çingeneler tek tanrılı dinlerin tahakkümcü karakterine rıza göstermektense çekip gitmeyi seçen, bunu becerebilen tek halktır.” Abdülgaffar el Hayati “Okyanusu seçen ırmak durmaz, dolaşır, atlar, deler ve hep akar, Okyanus dalgalı, sınırsız ve meçhuldür. Çingeneler okyanusa akan ırmak suyu içmiştir” der.
Toprağa bağlanmak, hayvanları ehlileştirmek ve yerleşik hâle gelmek tarımla başlıyor. Tarımsal üretimin belli ellerde birikmesi sonucu bunun üzerinden devlet ve ordu kurumlarının ortaya çıktığı ve din kurumunun bu yapının destekçisi olduğu biliniyor. Böylece tahakküm kapitalistleşme süreciyle daha güçlenerek devam ediyor. Çingenelerin tahakkümü başlatan tarımı ret etmelerinin, insanlığın birbirlerine karşı işledikleri suçlara iştirak etmemiş olmalarının nedeni ne?
Rakıyı Karanfille İçen Adam bir Çingene bilmecesi sorar: “Bir kız kardeşim var, bacakları yok ama koşar, ağzı yok ama ıslık çalar” Mister Fa bilemez, bunun üzerine kendisi yanıtlar. “Rüzgâr. Hareketli olduğu için rüzgârı kardeş bilmişler. Gace’nin (Çingenelerin tüm Çingene olmayanlar için kullandığı ad) esintiyi eve hapsetmeye kalkmasına çok kızıyorlar.”
Nazilerin Yahudiler dışında soykırım yapmayı planladığı tek ırk Çingeneler. Yalnız Auschwitz’de yirmi bin Çingene öldürülmüştü ve toplam ölü sayısı 500.000’i buluyordu. Peki, neden Yahudiler gündemdeyken ve onlardan özür dilenirken, Çingenelerden hiç söz edilmiyordu. Çiftçi Yahudiler Filistin’e yerleşip tarıma başladılar ve din unsurunu başat hâle getirerek İsrail devletini kurdular. Devlet olmaktan gelen güçleriyle Nazi zulmünü hatırlatmaya devam ettiler. Ama onlar da devlet olmakla şiddet kullanmaya başladılar. Peki, ya Çingeneler? Adam devam eder. “Çingenelerde ise devlet kurma isteği yoktu, zaten onlar unutmayı seçtiler. Acılarını müziğe gizlediler. Başka çareleri de yoktu. Bu yüzden tarih onları görmezden gelmeyi seçti.”
Faruk, Çingenelerle ilgili şu tespitleri yapıyor: “Devlet kurmamış, kale yapmamışlar, düzenli orduları, bayrakları, milli marşları, ulusal önderleri, anıtları yok. Ekolojik kriz ve küresel ısınmada hiçbir payları yok. Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarının sorumluluğunu taşımıyorlar. Nükleer santral deliliğine düşmemiş, atom bombası patlatmamışlar. Heykel dikmiyor, mezarlık kurmuyor, ölülerin öldükten sonra da hüküm sürmesine, kendilerine hükmetmesine izin vermiyorlar. Gökdelenleri, uçak gemileri, barajları yok. Çokuluslu şirketleri, bankaları, borsaları yok. Seri katilleri yok. İstihbarat teşkilatları kurup, faili meçhullere bulaşmamışlar.”, “İnsanlık bütün bunlarla uğraşırken Çingeneler yürüyüp gitmişler. Üstelik Göbekçibaba Türbesi gibi başka halklarda kolay kolay rastlanmayacak biriciklikleri de var.”
Faruk şu önemli soruyu soruyor: “Yerleşikliğe dayanan tüm eski medeniyetler kapitalizme teslim oldu, Haçlı orduları değil AVM İslam’ı yendi. Büyük fotoğrafı görerek, medeniyet bilgisini edinerek, kapitalizmi aşmayı hedefleyerek, Çingeneleri dikkate alarak yeni bir medeniyet üzerine düşünmemiz gerekmez mi?”
www.umitkardas.com
twitter.com/umit_kardas
Yazarlar
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025