Ümit KARDAŞ
Deniz aşılarak maddenin manaya hâkimiyetine ket vurulmuş, dağ aşılarak bencil ve hırslı yanımız egonun üstüne çıkılmış, sevgi ve ihsan kaynağına dönüşme mücadelesinin en zor aşaması olan çöle gelinmiştir. Yani “Yaratan’a yürüyen” (İsra-El) “sıratı müstakim”e, “doğru yol”a devam etmektedir. Çöl en zorlu aşamadır; çünkü Üçal’a göre burada artık “kendim için alma arzusunun üzerine çıkıldığı gibi orada hep, her gün kalınması esastır”. Yani bir anlamda Yunus Emre’nin dediği gibi “dövene elsiz gerek, sövene dilsiz gerek” durumudur. Çöl “ben değil, sen aşamasıdır”.
Bakın Üçal, “çöl” metaforunu nasıl anlatıyor. “Her yeni seviye getirileriyle birlikte aslında kişi için kendi bilinmezliğinde bir çöldür. Çöl, aslında içinde keşfedilinceye dek kendi gizemini en güzel bir biçimde saklayabilen bir gerçekliktir. Ve bu hem dünyasal çöl gerçeğinde, hem de manevi çöl gerçeğinde böyledir. Yani her iki gerçeklikte de vahalar mevcuttur. Ve her iki gerçeklikte de vahalar bilinmezin içinde keşfedilmeyi bekleyen bilinirler misalidirler ve esaslı bir biçimde ve kolaylıkla ulaşılabilmeleri ancak hakiki manada çölü bilenler sayesindedir, ama diğer taraftan çoğu zamanda çöl kaybolmadır, yok olmadır.” Yani gelinen seviyede ya yeni hayatın sevincine ve huzuruna varılacak ya da böyle bir seviye kapanacak ve kişi hüsrana uğrayacak, çölde kaybolacaktır.
Deniz “kurtuluşa çekilerek”, dağ “benliği, egoyu tam fark ederek” aşılmışsa o zaman Yaratan’a yürüyüş sürecinde, O’nu vasıflarında inşa etmemizin gerekliliğinde yani “ben”den çıkıp “sen”i yaşama gayretimizle çölü aşabilmemiz mümkün. Ama kuşkusuz çölde dayanmak zor. Üçal, bu zorluğu anlatıyor: “Ben’in farkındalığı için doğal olarak yaratılış gereği insan elbette evvel emirde Yaratan’a tezat bir hayat sürmektedir. Bu yaşamın Yaratan’ın Ruhu’nun yürekteki işlevinde yavaş yavaş dönüşüm ve değişimle Yaratan’ın ‘sevgi ve ihsan’ vasfındaki varlığını edinme suretiyle algılanması bu kez de insanlığa tezat teşkil etmektedir. İşte zorluk budur. Yani ‘uyum talebesi olmak’ yani ‘yolun dostu olmak’.” Bu gayretin nedeni insanın yaratılma gayesinde yatmakta. “İnsan Yaratan’ın yansımasını ifşa için yaratılmıştır.” Yani Yaratan’ın sureti olarak ışımayı gerçekleştirmesi, kendi nefsini inkâr ile “insan-ı- kâmil”e, “sevgi ve ihsan”a ulaşması için.
“Kişinin kendisi için alma arzusuna”, bencilliğe, egosuna, maddeye yapışmasının belirtilerinden biri kişinin her durumda negatifi öne çıkarıp, kaosa neden olmasıdır. Edindiğinin daha fazlasını edinme hırsına kapılan kişi için bulunduğu ortamda her şey kısa vadeli görüşler içinde olumsuz olacak ve bu durum “sürekli yakınma” ile dışa vurulacaktır. Bu durumun diğer bir boyutu da kişinin bu yakınmaya bir hedef tahtası seçmesi yani “sürekli suçlayıcı” olmasıdır. Çöl fırtınasına dönüşen yakınmalar “kum tepecikleri” oluşturmakta ve görüşü, yürüyüşü daha da zorlaştırmakta. Oysa evrenin ve dünyanın bütün işlerliği ve dengeleri bize her şeyi bahşetmekte. Ancak insan “kendi doymak bilmez arzusunda” bu kaynakları, sunulan ihsanı dengeli, yerli yerinde ve paylaşmayı bilerek kullanamama aczi içinde bulunmakta.
İnsanı Yaratan’ın bir yansıması olarak insan düzeyine doğru harekete geçirecek olan “sevgi ve ihsan” yani “sevgiyle paylaşım” niteliğidir. Oysa insan bunun tam tersi olarak “yalnız kendi için alma arzusunun doymak bilmez doruklarında” dolaşmakta. Üçal, bize anlatıyor: “Sorun yani kaos içinde bir türlü ıslah yolunu seçmeme inadında bulunan insandadır. Ve insanın bir türlü kendi ‘kutsal hayat yolculuğundan’ öğrenememesidir. Ve insanlar öğrenmedikleri takdirde ‘acılar yolu’ bir döngüdür. Bu döngü içinde kişiler hayatlarını ‘sanki bu sahneyi daha önce gördük’ misali hep tekrar edip duracaklardır. Ve bir daha, bir daha, bir daha yaşayacaklardır.” Yaratan’ın ışığına doğru denizi, dağı aşarak çölde yürüyen insan bunu tecrübe etmekte ve bizlere bir öğretiş sunmakta.
Maddenin değil, mananın içinde kaybolalım. Sevgi ve paylaşım kaynağı olalım. Çölde kaybolmayalım. Çölde her türlü zorluk karşısında her gün bu mücadeleyi vermek zorundayız. İnsanlığın kurtuluşu tek tek insandan geçiyor. Tapınak sizsiniz.
www.umitkardas.com
twitter.com/umit_kardas
Yazarlar
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025