Ümit KARDAŞ
Kadim zamanlardan beri Anadolu,Batı ( Avrupa) ile yoğun bir ticaret ve kültür alışverişi içinde oldu.İstanbul'un fethiyle özellikle etkisini İstanbul, İzmir ve Trabzon'da gösteren Bizans (Frenk) kültürü ekonomik ve askeri modelleriyle, sanat ve mimarisiyle kozmopolit Osmanlı'ya intikal etti.
İstanbul ve Anadolu'da yaşayan nitelikli, Batı ile ticaret ve kültür alışverişi yapabilen, dünyaya açık gayrimüslimlerin itici gücü İmparatorluk-Batı ilişkisini kuvvetlendirdi.
İslam aleminde ilk matbaa ile birlikte beş matbaa 1490-1620 yılları arasında İstanbul'da gayrimüslimlerce kuruldu, yine ilk gazete 1796'da İstanbul'da yerleşik Fransızlar tarafından, ilk Türkçe gazete olan Ceride-i Havadis 1840'ta bir İngiliz tarafından çıkarıldı.
Batı mimarisi etkisi taşıyan ilk cami olan Nuruosmaniye Camii (1748-1755) Barok tarzda inşa edildi. ‘Osmanlı Modernleşmesi' olarak da anılan ve bütün 19. yüzyılı kapsayan, 20. yüzyılın başlarına kadar devam eden Batılılaşma süreci, İstanbul'un fiziksel çehresini de değiştirdi.
Başta Balyan ailesi olmak üzere Avrupa ülkelerindeki okulları bitiren Ohannes Serveryan, Mıgırdiç Çarkyan, Bedros Nemtze, Hovsep Aznavur, Aram ve İsak Karakaş kardeşler gibi Ermeni mimarlar bu değişimde çok büyük bir rol oynadılar.
Dolmabahçe, Beylerbeyi, Çırağan sarayları; askeri kışlalar, camiler, su bentleri bu dönemin eserleri. Yine bu değişimde özellikle resmi binaları yapan Milano Brera Akademisi’nde yetişen İtalyan Fossati kardeşler de önemli yer tutmakta.
İlk modern ve laik okullar 19.yüzyılın başlarında İstanbul, İzmir ve Ayvalık'ta Rumlar tarafından kuruldu, Batı tarzı ilk teknik okul olan Mühendishane-i Bahri-yi Hümayun 1773'de açıldı.
İmparatorluk II.Mahmud ile birlikte başlayan süreçte birçok Batı kurum ve kavramını adapte ederek aldı. Anayasa, meşrutiyet, parlamento, bakanlar kurulu, parti, dernek, sendika gibi kavram ve kurumlar konuşulmaya başlandı, 1860’da yerel yönetimlerde temsile, 1876 Anayasasıyla siyasi partilerle birlikte genel temsile geçildi.
Ordu, 1830 yılında modern Avrupa ordularının örgütlenme ve eğitim sistemine göre şekillendi, Avrupalı subaylar gözetiminde jandarma teşkilatı kuruldu,donanma reforma tabi tutuldu.
Yine bu dönemde bakanlıklar teşkilatı kuruldu, 1838’de ilk bütçe yapıldı, 1831’de nüfus idaresi ve muhtarlıklar,1834’te posta teşkilatı,1845’te polis teşkilatı kuruldu.1838-1872 arası ortaokullar ve liseler kuruldu,ilkokullar açıldı.
1829’da erkekler için bürokraside pantolon, ceket, siyah ayakkabı ve fes takma zorunluluğu getirildi. Resmi işlemlerde Rumi takvim kabul edildi.
1840-1870 arası tiyatro, opera kuruldu, resim, heykel, roman gibi Batılı sanat dalları gelişmeye başladı.
Hukuk alanında, bir toplumun hukuki mevzuatının bir başka toplum tarafından, kendi hukuku olmak üzere alınmasını ifade eden çok sayıda resepsiyon yapıldı.
1876 Anayasası, 1831 Belçika ve 1851 Prusya Anayasalarından yararlanılarak hazırlandı. Hak ve özgürlükler konusunda önemli düzenlemeler getiren bu anayasa kuvvetler ayrılığı ve hukuk güvenliğine ilişkin kuralları da içeriyordu.
II.Meşrutiyet’le birlikte bu Anayasada 1909’da yapılan değişikliklerle padişahın yetkileri kısıtlandı, parlamento en önemli organ haline getirildi.
1858’de Fransız Ceza Kanunu resepsiyon yoluyla aynen alınarak “Ceza Kanunname-i Hümayun” kabul edildi. Bu Kanunnameyle meşru müdafaa, teşebbüs, çocuk suçlular, dolaylı iştirak gibi modern ceza hukuku kavramları Türk hukukuna girmiş oluyordu.
Söz konusu Ceza Kanunnamesi 1911 ‘de İtalyan Ceza Kanunu’ndan yararlanılarak değiştirildi. 1926 yılında yürürlüğe giren Türk Ceza Kanununun İtalyan Ceza Kanunu’nun bir tercümesi olduğu düşünüldüğünde 1911 değişikliğinin bu kanuna bir altyapı hazırladığı anlaşılmakta.
Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunu 1879’da Fransız Kanunundan yararlanılarak çıkarıldı. Bu kanun Mecelle’nin usul hükümlerini de içermesi nedeniyle karma bir nitelik taşıyordu.
Yine aynı tarihte Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu Fransız Kanunu aynen tercüme edilerek resepsiyon yoluyla alındı.Noterlik kurumu Fransa’dan alınan düzenlemeyle Osmanlı hukukuna girdi.
Fransız Ticaret Kanunu, Çamiç Ohannes Efendi tarafından tercüme edilerek 1849 yılında Ticaret Kanunu olarak kabul edildi.
İslam dünyasının eksikliklerine rağmen Batı hukuk tekniğine göre hazırlanmış ilk kodifikasyonu olan Mecelle’de medeni ve borçlar hukukuna ilişkin kurallar sistematik bir biçimde bir araya getirildi.
Cumhuriyet döneminde ise 1912’de tercüme edilmiş olan İsviçre Medeni Kanunu, Türk Medeni Kanunu olarak kabul edildi.
II.Meşrutiyetle birlikte ilk defa laiklik, kadının eğitimi ve hakları gibi kavramlar basın yoluyla toplumda yayıldı ve bu gelişme Cumhuriyetin bu konudaki düzenlemelerinin altyapısını oluşturdu.
İmparatorluk yönetiminin ağırlıklı tercihi özellikle Avrupa yani Batı oldu. Söz konusu tercih yönündeki adımlar 19.yüzyılın başından itibaren hız kazandı.
Türkiye'nin İmparatorluk bakiyesi olarak birçok İslam ülkesinden daha farklı bir noktada olmasının en önemli nedenlerinden birisi de bu değişimin yarattığı birikim.
Dikkat edildiğinde Cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki modern ve medeni olmak yani Batılılaşmak hedefiyle Osmanlı yönetiminin 19. ve 20. yüzyıllardaki hedefi arasında bir fark bulunmamakta.
Kuşkusuz Osmanlı yönetiminde gerçekleştirilen reformlar Türkiye’yi Batılı anlamda modern bir devlet haline getiremedi. Abdülhamit dönemindeki reformlara rağmen 1878-1908 arasında meclisin kapatılması ve istibdat nedeniyle yaşanan kopukluk, İttihatçıların İmparatorluğu yıkıma sürükleyen aşırılıkları ve ülke içinde devleti ve toplumu amaçlanan hedefe ulaştıracak öncü bir sınıfın bulunmayışının doğurduğu iç dinamik eksikliği bu başarısızlığın nedenleri arasında sayılabilir.
Gayrimüslimlerin zulüm,tenkil,tehcire uğrayarak mallarına elkonulması uygulamaları da bu başarısızlığın önemli nedenlerinden biri.
Cumhuriyetin Osmanlı çizgisindeki Batılılaşma hedefine yönelik reformları 1930’a kadar devam etti, bundan sonra vurgu Orta Asya’daki geçmişi irdeleyen ve referans alan Türk etnik kimliği ve Türk uygarlığına yapılmaya başlandı.
Bunca acı, mağduriyet ,bedel ödeme ve gelgitten sonra vardığımız nokta hep aynı; Türk başat kimliğine ve milliyetçiliğe vurgu yapan, dinin de siyaseten araçsallaştırıldığı Türk-İslam sentezi. Kutuplaşmayı arttıran bu fasit daireden çıkılmadıkça, Batı standartlarında bir demokrasiye ve hukuk güvenliğine ulaşmak ve kalıcı barışı tesis etmek imkansız gözükmekte.
Türkiye geçmişi olan İmparatorlukla ilişkisini kesmiş olduğundan nereden,hangi süreçlerden geçtiğini bilmeyen,Avrupa toplumunun geçirmiş olduğu tarihsel,ekonomik ve sosyolojik süreçleri yaşamadığından çoğulcu, katılımcı demokrasi, hak ve özgürlükler ve hukuk güvenliği bağlamında modernleşemeyen, bir anlamda Batılı da olamayan, bu nedenle de kimliğini bulamayan bir ülke durumunda.
Türkiye, İmparatorlukta ve Cumhuriyet döneminde yaşanan süreçleri anlayarak ve bunlardan dersler çıkarıp, tarihsel ve kültürel olarak içinde yer aldığı ve etkilendiği Avrupa ile temasını arttırarak ve Avrupa Birliği ile ilişkilerini düzelterek demokrasisini ve ekonomisini güçlendirebilir,bunun sonucu olarak da ABD ve Rusya olan ilişkilerinde daha kişilikli ve dengeli politikalar üretebilir.
Yazarlar
-
Berrin SönmezAtaerkil pazarlık 2.0 ve cinskırım 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEHüseyin Kocabıyık’ın sözü 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalMüslüman düşmanı Hegseth ve ‘İslami rejimler’in suç ortaklığı 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin ikinci ve belki de “final” sezonu 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat Sevinç'Belirsizlik' kullanışlı bir idare yöntemidir, yurttaşı iki dudak arasına hapseder! 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBaşkan da olsan meşruiyet şart 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHatay’ı haritasına ilk kim koymuştu? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanErdoğan ve kurmayları acaba neden isteksiz davranıyor? 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTOysa Her Şey Çok Farklı Olabilirdi… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTutuklama tutkusu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBorsada vurgun nasıl yapılır? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuTürkiye neden bu kadar siyasi? 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUUyuşturucu kullanımı ortaokullara kadar indiyse… 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm sürecinde bazı işaretler 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENYargıda “Kin” motivasyonu 10.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAÖzgür Önderlikten , Özgür Topluma; 9 Ekim Komplosuna Karşı Halkların Demokratik Direnişi... 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilAteş hattında bir ülke: Suriye sahnesinde Türkiye 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENSadece DEM mi, ya CHP'nin ettikleri? 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDevletin sahipleri ve DEM Parti! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyon, bir temel hak olan mülkiyet hakkının ihlali ve öneriler 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’nin geleceği giderek daha az tartışılırken… 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇEREkonomide akıldışılık sona erdi mi? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman ülkelerde adalet yok ama adalet masalları çok güzel! 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRTürkiye yeniden karanlık film günlerine mi dönüyor? 8.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer balkonuna havuz yapılan rezaletin perde arkası! Buna nasıl izin verildi? 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBirinci Yılında Süreç: Olanlar, Olmayanlar 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezFenerbahçe'nin Yeni Yönetimine İlk Açık Mektup 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSiyasi değil sosyolojik, hatta psikolojik 7.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’dan sonra AKP dağılır 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞ“DEVLETİ ZENGİN”,”VATANDAŞI AÇ VE YOKSUL” ÜLKE… 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye’nin sosyal devletin rolünün yeniden inşası kaçınılmaz 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Trumpizm’in güç gösterisi nereye kadar? 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİYapıttan Yapana: Zatî olana yolculuk 6.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayOVP’nin iç çelişkileri ve stratejik yönelimi 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraDevlet Millet Kucaklaşması 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNGazze Planı: Bölgesel teslimiyete giriş 5.10.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ile Batı arasındaki “sözleşme” bozuluyor mu? 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRDEMOKRATİK TOPLUM VE "YILIŞIK" FOTOĞRAF 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTCumhurbaşkanı, “muhalefet”, “Kürtler” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇ“Siyasette zorlama yoktur!” 4.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.09.2025
1.09.2025
27.08.2025
7.08.2025
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025