Ümit KARDAŞ
AİHM, iki yıldan uzun bir süredir tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ilgili başvuruyu sonuçlandırarak Türkiye’yi hak ihlalinde bulunması nedeniyle mahkûm ederken manevi tazminata da hükmetti.
Kararda; Demirtaş ile ilgili tutuklamanın ulusal ve uluslararası hukuka aykırı olduğu, ayrıca tutukluluğun devam etmesini haklı kılan yeni gerekçeler ve kanıtlar ileri sürülmedikçe de tutukluluk halinin mümkün olan en kısa tarihte sonlanması gerektiği ifade edilmekte.
Ancak kararı değerlendiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu kararla ilgili olarak “AİHM kararları bizi bağlamaz. Bugüne kadar örgütle ilgili çoğu kararlar hepsi aleyhe. Karşılığında yapabilecek çok şeyler var. Karşı hamlemizi yaparız. Terör devam ediyor" şeklinde konuştu.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de AİHM kararıyla ilgili olarak "Kararı bir görelim. Bu konuda yargılamayı yapan yargı mercii karar verecektir" diyerek topu tabii hakim ilkesine aykırı olarak kurulmuş, bağımsızlığından ve tarafsızlığından kaygı duyulan yargıya attı.
Bu açıklamaların ardından AİHM kararının uygulanıp uygulanılmayacağıyla ilgili olarak 'bağlayıcılık tartışması' başlarken, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Sözcüsü Daniel Holtgen, "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 46. maddesi gereği, AİHM’in verdiği kararlar, üye ülkeler için bağlayıcıdır" ifadesini kullandı.
AİHM kararında üç önemli hak ihlali tespit etmiş durumda. Birinci tespit tutuklamanın ve bu tedbirin uzun süre devam ettirilmesinin adil yargılanma hakkı bağlamında hak ihlali oluşturduğu ve mahkemenin bu konudaki gerekçelerinin yeterli ve somut olmadığı yönünde.
AİHS m. 5/3’de yakalanan veya tutulan herkesin derhal bir yargıç veya yasayla adli görev yapmaya yetkili kılınmış sair bir kamu görevlisinin önüne çıkarılması zorunlu olduğu, bu kişinin makul bir süre içinde yargılanma ya da yargılama süresince serbest bırakılma hakkına sahip olduğu belirtilmekte.
Kişi özgürlüğü, bireyler açısından koşulsuz bir hak. “Özgürlük karinesi” özgür kalabilmek için insan olmanın yeterli olduğunu vurgulamakta. Bu nedenle kişi özgürlüğünün keyfi sınırlamalara karşı korunması, gerek Anayasa m. 19 ve gerekse AİHS m. 5’te düzenlenmiş durumda.
Bu güvence ise, mutlak bir hakkı ifade etmekte. Zira ister özgür, ister tutuklanan özgürlüğü kısıtlanmış herkes, bu haktan yararlanır ve kendi rızasıyla bu haktan vazgeçemez.
Güvenlik hakkı mutlak bir hak olup, kamu yararı gibi toplumsal nedenlerle de olsa, kişi güvenliği daraltılıp kısıtlanamaz.
AİHM Engel ve Diğerleri-Hollanda, 1976 kararında, “Mahkemeye göre Sözleşme’nin 5. maddesinin 1. bendi, kişi özgürlüğünden söz ederken, kişinin nesnel özgürlüğünü vurgulamıştır. Bu kuralın amacı, hiç kimsenin keyfi olarak özgürlüğünden yoksun bırakılmamasını sağlamaktır. Kişinin özgürlüğünden yoksun bırakılıp bırakılmadığını belirlerken kalkış noktası, o kişinin içinde bulunduğu somut durum olup, tartışma konusu önlemin türü, süresi, etkileri ve uygulama biçimi gibi bütün etkenler göz önünde bulundurulmalıdır.”
Demirtaş ile ilgili kararda önemli olan husus; TCK’da düzenlenen bazı suçların CMK m.100 ile katalog suç haline getirilip bu suçlarla ilgili soruşturmalarda tutuklama nedenleri olan kaçma kuşkusu ve delillerin karartılması koşullarının araştırılmayarak bir varsayım üzerinden hareket edilmesinin AİHS’ne aykırı olduğunun belirtilmesi. Yani AİHM ,CMK m.100’ü hukuka aykırı görmekte.
Kararda hak ihlali olarak görülen ikinci tespit AİHS ek protokol m.3’de düzenlenen “Seçme ve seçilme hakkı” ile ilgili. AİHM somut olayda m.3’e aykırı olarak tutuklanma nedeniyle hem Demirtaş’ın seçilme hakkının hem de ona oy verenlerin seçme hakkının ihlal edildiğini vurgulamakta.
AİHM, daha önce verdiği kararlarda incelemeyi, genellikle, bir kişinin seçimlerde aday olma hakkından yoksun bırakılmasına ilişkin iç hukuktaki düzenlemelerin keyfi biçimde uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi ile sınırlamakta.
AİHM, ‘Sadak ve Diğerleri Türkiye’ kararında; bazı üyelerinin anayasaya aykırı eylemleri nedeniyle kapatılan partinin tüm milletvekillerinin vekillik sıfatının sona ermesi konusunu incelemiş, orantısız bir müdahale olarak değerlendirmiştir.
Bu durumun seçilme ve milletvekili olma haklarının özü ile bağdaşmadığını ve bu kişileri milletvekili olarak seçen seçmenlerin egemenlik yetkisinin (sovereign power of the electorate) ihlali anlamına geldiğini belirterek ihlal kararı vermiştir. Bu değerlendirme, aynı zamanda, meşru beklenti (legitimate expectation) ilkesinin ihlali anlamına da gelebilmekte.
Ilıcak/Türkiye kararında AİHM, kendi görevinin, Protokol’ün 3. maddesinde yer alan hükümler çerçevesinde, seçimlerde oy vermeye ve aday olmaya bağlı hakların özüne dokunulup dokunulmadığı, etkinliğini yitirip yitirmediği, meşruiyetinin korunup korunmadığı ve kullanılan araçların orantılı olup olmadığının incelenmesi olduğunu hatırlatmıştır.
AİHM‘nin Demirtaş kararında üçüncü tespiti ihlalin siyasi sonucuyla ilgili. Kararda Cumhurbaşkanının konuşmalarının yargı üzerindeki etkisinin bağımsızlık sorunu yaratması nedeniyle tutuklamanın amacının hukuki olmaktan çok siyasi olduğu, ulusal kanunların Türkiye’deki muhalif sesleri bastırmak için kullanıldığı belirtilmekte.
AİHM, bu tespitiyle Türkiye’nin ayrıca Sözleşme’nin 18. maddesini ihlal etiğine işaret etmekte. Söz konusu madde hakların amacına aykırı olarak sınırlandırılamayacağını düzenlemekte.
Mahkeme, Demirtaş'la ilgili olarak hak sınırlamasının siyasetten ve seçim sürecinden uzaklaştırmak amacıyla ölçüsüz olarak uygulandığı, amacını aştığı, sözleşmenin 18. maddesine aykırı hareket edildiği tespitini yapmakta.
Türkiye kuşkusuz bu kararı uygulamak zorunda. AİHM kararda Sözleşmenin 46. maddesini referans göstererek uyarıda bulunmakta. Kararların bağlayıcılığı ve infazı başlıklı 46. madde “1. Yüksek Sözleşmeci Taraflar, taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt ederler. 2. Mahkeme’nin kesinleşen kararı, infazını denetleyecek olan Bakanlar Komitesi’ne gönderilir” düzenlemesiyle zorunluluğu belirliyor.
Türkiye AB üyesi değil ama Avrupa Konseyi’nin kurucu üyesi. Bu durumda Türkiye’nin uzun bir prosedür sonucu AK’den çıkartılma olasılığı var Ancak iktidar bu uzun sürece güvenerek sonucu önemsemeyebilir.
Ancak bundan daha önemlisi siyasi iktidarın iç hukuk bakımından Anayasa’nın 90. maddesini fiilen ilga ederek ve hukuka bağlı devlet anlayışından uzaklaşarak meşruiyet sorunu yaşaması. İktidar hukuk standardını aşağılara çekerek uluslararası alanda Türkiye’nin itibarını da yaralamakta.
AİHM mahkûmiyetleri nedeniyle vergilerimizden oluşan bütçeden ödemeler yapılması, bütçe içinde kalem oluşturulması, iktidarın hak ihlallerini çoğaltan uygulamalar yapması karşısında iktidarın siyasi ve hukuki sorumluluğu artmakta.
Türkiye tarafı olduğu ve imza koyduğu bir sözleşmeye uymak zorunda. İktidarın beğenmediği mahkeme kararlarını tanımıyorum demesi içte ve dışta devlete olan güveni sarsar. Ülkede barışın tesisini imkânsızlaştırır.
Yazarlar
-
İbrahim KahveciÖzel: Erdoğan zengin sever… 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZRojava çözüm süreci zorluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyolİslam düşüncesi nereye? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUAKP+MHP ‘koalisyonu’ da bozuluyor mu? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUÖyleyse… Yaşıyor demektir! 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİsrail masasında HTŞ’ye Rus ruleti 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİSavcı Bey size söylüyor iktidar zenginleri 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBugün FETÖ yargısı yok, kim var? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜROperasyonlar neden silah tüccarlarına yöneldi? 26.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞFAİLİ MEÇHULLER BİR “DEVLET POLİTİKASI” MIYDI? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanGenel Yapay Zeka aslında bir büyük yalanın mı adı? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİran yeniden menzilde 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelTek adama alışmış bir ülkede CHP'de ‘çift lider’ stratejisi ne kadar çalışır? 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTKelbaşa Şimşir Tarak… 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTuhaf yasa maddeleri 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRDünyanın temel düzeni sarsılıyor: Yeni bir ütopya, krizlerden çıkışın anahtarı olabilir 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava Tümseği 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKIlımlılar, İslamcılar, Fundamentalistler: “Batı Türkiye’ye Nasıl Bakıyor?” meselesi 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNENeler olacağını bilmek 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAKürt Halkı: Barışın ve Demokratik Toplumun Evrensel Öncüsü... 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün10 yıl sonra nasıl bir Türkiye? 24.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezKalıcı toplumsal barış: Engeller, imkanlar 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKardeşlik 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKeser döner sap döner… 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMete Tunçay mı yanılmıştı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluDemokratikleşme paketleri beklenirken hangi kanunlar gelecek? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim Kirasİslamcı, sosyalist ve milliyetçi bir düşünür 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNSuriye’de dahil olunacak bir ordu var mı? 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKGerçekten emperyalist güçler bölgede Kürdistan istiyor mu? Irak ve Suriye’de olanlar bu tezi yalanlı 23.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunBarışın gerekleri, Cumartesi Anneleri ve Ablam… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİller Bankası Genel Müdürü Recep Türk: Listemizde sadece Aydın yok 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇKudüs, ey Kudüs! 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Alevi Hakları… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYargı, Mafya ve Beyaz Toros… 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUMutlak kötülüğün mutlak zaferine doğru mu? 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBir Devletin ve Toplumun İçten İçe Çözülüşü 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNAK Parti’den yeni tarzı siyaset: seçmeni kazanamıyorsan seçileni kazan 22.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. Yılmazİpe un serme komisyonu mu? 21.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSeyfettin Çilesiz’in çilesi 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANBelediye başkanları ne yaptıklarının farkında mı? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan24 yıl sonra CHP’ye muhtaç hale gelmek… 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu17 Ağustos ve 6 Şubat niye akılları başa getirmedi? 18.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçDiyanet anayasaya aykırı bir hukuk rejimi öğütleyemez! 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANBitmeyen CHP tartışmaları (II): Yelin kayadan toz koparması 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayEnflasyon raporu: Faiz, fiyatlar, sofradan eksilen tabaklar 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.06.2025
25.05.2025
11.05.2025
24.04.2025
2.04.2025
28.03.2025
14.03.2025
8.03.2025
27.02.2025
20.02.2025