Ahmet Sever
Türkiye Cumhuriyeti tarihi, Tayyip Erdoğan kadar muhalefeti, ya da kendisini eleştirenleri sürekli tehdit eden ve hakaret yağdıran bir Cumhurbaşkanı görmedi...
Son olarak Denizli’de yaptığı konuşmada televizyoncu Fatih Portakal’ı hedefine aldı:
“Terbiyesiz, haddini bilmez, edep yoksunu, edep fukarası, ahlaksız...”
Üstüne bir de yargı ile tehdit etti, ya da yargıya mesaj gönderdi: “Yargı buna gereken cevabı verecektir.”
Bununla da yetinmedi. Bu kez Konya’da daha da ileri gitti:
“Haddini bil. Haddini bilmezsen bu millet patlatır enseni!”
Nasıl patlatır?
Döver, öldürürler mi?
Erdoğan bunu mu ima ediyor?
Peki, Fatih Portakal, Erdoğan’ı bu kadar öfkelendirecek ne yaptı?
Portakal, FOX TV Ana Haber’de Fransa’daki Sarı Yelekliler’in eylemleri sırasında
Erdoğan’ın Fransız polisini eleştirmesiyle ilgili şunları söyledi:
“Hadi bakalım barışçıl bir eylemle zamları, doğal gaz zamlarını protesto edelim. Yapabilecek miyiz? Kaç kişi çıkacak korkudan, endişeden sokağa? Kaç kişi çıkar sokağa Allah aşkına? Bireysel ve toplumsal muhalefeti baskı altına almaya ve yıldırmaya çalışıyorlar.”
Ne var bu sözlerde?
Üstelik Portakal son derece haklı...
Ama Erdoğan’ın hiç hoşuna gitmiyor bu sözler...
Niçin?
Çünkü basın büyük ölçüde Saray’ın kontrolüne geçtiği ve sürekli toz pembe Türkiye tabloları çizildiği bir dönemde, her gün en fazla izlenen ana haber bülteninde dile getiriyor bu gerçeği Fatih Portakal...
Çünkü kendisini destekleyenler bile aslında ne olup bittiğini yandaş kanallardan öğrenemedikleri için FOX TV’yi izliyor...
Bunu çok iyi bilen Erdoğan FOX’un patronunu da arayamıyor fırçalamak ve işten attırmak için; çünkü ABD’li...
O da tabanına ve yargıya hedef gösteriyor...
Bir de, Fransa’da başlayan Hollanda, Belçika, İsviçre ve İngiltere’ye de sıçrayan eylemlerin Türkiye’ye sirayet etmesinden çekinen Erdoğan, Fatih Portakal üzerinden tüm muhalefete gözdağı veriyor aslında...
Gösteri yapmayı aklınıza bile getirmeyin diye...
Erdoğan konuşmalarında doğru olmayan şeyler de söylüyor...
Mesela Denizli’de diyor ki:
“Bu zat (Kılıçdaroğlu) Türkiye’de yargıya olan güvenin düştüğünü söylüyor. Yalan söylüyor. Avrupa Komisyonu başta olmak üzere uluslararası kuruluşların araştırmalarında Türkiye’de yargıya olan güvenin diğerlerine göre oldukça yüksek seviyede seyrettiği görülüyor.”
Bu raporlar ne zaman nerede yayınlanmış?
Niye kimsenin haberi olmadı?
Tam tersine tüm raporlarda Türkiye’nin hukuk devleti olmaktan çok uzaklaştığı, yargının bağımsızlığını yitirdiği yazıyor.
Kısa süre önce AİHM’nin Selahattin Demirtaş’ın tahliye edilmesini isteyen kararını, bağlayıcı olduğu halde reddetmedi mi?
Var mı ötesi?
Ayrıca, Avrupa’nın bir şey demesine gerek var mı?
Türkiye’de yaşayanlar kendileri görmüyor, duymuyor mu olan biteni?
Mesela diyor ki:
“Bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm Cumhurbaşkanları, Başbakanlar arasında ülkemizin tüm şehirlerinin tamamını ziyaret eden başka kişi bulamazsınız.”
İnanılır gibi değil!
Bir önceki Cumhurbaşkanı Gül görev süresi boyunca 81 ilin tamamını ziyaret etmişti...
Ama yıllar önce faaliyete geçen havaalanlarını, üniversiteleri kendilerinin kurduğunu söyleyebilen bir Cumhurbaşkanı Erdoğan...
İçerde ve dışarda sürekli “düşman” yaratmadan ülkeyi yönetemiyor...
Dışardaki dostları da düşman başına...
Venezuela, Rusya, Macaristan, Sudan...
Hepsi de demokrasi ve insan hakları söz konusu olduğunda yeryüzünde sicili en bozuk ülkeler...
Ne demişler?
Arkadaşlarını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim...
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.02.2018
20.06.2018
6.02.2018
20.05.2018
16.03.2018
6.02.2018
19.02.2018
27.12.2017
1.02.2017
21.11.2017