Ahmet TAKAN
Suriye Devlet Başkanı Esad'ın PKK uzantısı PYD'yi "vatan haini" ilan etmesinin ardından güney sınırlarımızda hareketlilik arttı. Esad'ın bu açıklamasından Türk kamuoyu önceki gün (Pazartesi) akşam saatlerine doğru haberdar oldu. Aynı gün, Kilis'in hemen karşısında Suriye'nin Afrin bölgesinde ise gece saatlerinde çatışmalar meydana geldi. Gece boyu bomba ve patlama sesleri Kilis'ten duyuldu. Bölgedeki askeri kaynaklar, Afrin'deki hareketliliği doğruladılar. Sınırdaki birliklerimizden Afrin'deki PKK/PYD teröristlerinin bulunduğu yerlere yoğun topçu atışları yapıldı. Bölgedeki güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre, Afrin'de özel bir güvenlik ve istihbarat ekibimiz var. Afrin'deki gıdaların zehirlenmesinden içme sularının kullanılamaz hale getirilmesinden şüphe ediliyor.
Soçi zirvesi öncesi Putin-Esad fotoğrafı... Rus lider Ankara'ya gelmeden önce yine Suriye'de tekrarlanan fotoğraf. Defalarca dile getirdiğimiz Şam-Ankara arasında alt kanallardan yürütülen temaslar... Ve, Esad'ın Türkiye'nin çok hoşuna giden PYD için "vatan haini" açıklaması. Nereye gidiyoruz?.. Daha önce, YENİÇAĞ okurlarına bu köşeden duyurduğumuz; Türkiye'den Suriye'ye 2 heyet gitmeye hazırlanıyor haberinde somut gelişmeler oldu. İlk heyetteki isimler belirlendi. Bu ayın sonuna doğru gerçekleşmesi planlanan ziyaret için Şam'dan kesin gün verilmesi bekleniyor. İlk heyette yer alacak önemli bir isim ile görüştüm, şunları söyledi:
"Bizim amacımız bu işi çabuklaştırmak bir an evvel çünkü ABD'nin oynadığı oyun açık. Trump'un ifadesi ile birlikte Türkiye'nin bu oyuna karşı tedbir alması lazım. Yoksa geç kalırız bu konu ile ilgili. Ve o bölgeyi kaosa sevk ederiz. Onun için bir an evvel iki ülkenin bu konuda işbirliği yapması en azından PYD konusunda işbirliği yapması lazım"
Şam'a gidecek heyette yer alan isme temasları Dışişleri Bakanlığı'ndan bağımsız yapıp yapmadıklarını da sordum. Cevabı:
"Farklı belki bir gayri resmi temas ediyoruz öyle söyleyebilirim. Tabi bir şekilde dönüşümüzde gidişimizde onlara bilgi veriliyor. Öyle söyleyeyim. Gerçekten ihtiyacımız var işbirliğine Suriye ile gelecek dönemde. Yoksa bölgede gerçekten çok büyük bir kaos ortaya çıkacak ve Türkiye bunlarla baş etmek durumunda kalacak. Ve bunlar yaptıkları bu şeyle bölgesel işbirliği yapıyorlar; İsrail, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır onunla bölgeyi karıştıracaklar ve Türkiye de karşı cephede yer alıyor. Katar ile Türkiye'yi bu cephe içinde yer almaya zorluyorlar. Onun için de Türkiye'ye PKK ile görüşün diyorlar, PYD'yi kabul edin diyorlar. Bu tip faaliyetleri var. Türkiye bunları kabul etmiyor tabi. Yani o zaman da oyunu beraber kurması gerekiyor. Onun kurması için de gerçekten Suriye ile işbirliğine ihtiyacımız var. Bunun Esad ile bir alakası yok aslında. Devlet katında böyle bir hazırlık yapılması lazım."
Sizin anlayacağınız, stratejik çukurluğun verdiği zararlar devlet katında tamir edilmeye uğraşılıyor!..
***
Esad'ın yaptığı "PYD vatan haini" açıklamasını stratejik gözle de değerlendirmek gerek. Coğrafyadaki, gelişmeleri yakından takip eden eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin'e düşüncelerini sordum. Pekin, "Sayın Esad'ın söylediği laflar güzel laflar. ABD, bölgeden kendi güçlerini çekecek bir miktar ama çekmeden evvel o bölgede PYD'yi güçlendiriyor. Bir de Kudüs ile birlikte Arap camiasını ikiye böldü. İslam camiasında bir blok meydana getirdi İran'a karşı. Aynı zamanda bu meydana gelen blok PYD'ye de yardım edecek. Esad'ın bu işin içinden tek başına çıkması mümkün değil. Rusya'nın desteği var. Rusya da güçlerimi çekiyorum diyor belki ama Türkiye'nin işbirliğine ihtiyacı olacak büyük ihtimalle" dedi.
İsmail Hakkı Pekin'e, "Bir sonraki hamlede Esad ÖSO'yu da 'vatan haini' ilan eder mi?" diye sordum. Pekin şunları söyledi:
"Şu anda sanmıyorum. O tabi şöyle söylüyor; 'Amerika tarafından desteklenen güçler' diyor. Türkiye'yi zikretmiyor şu anda. Bunlar önemli şeyler. Türkiye'nin adı geçmiyor. 'Amerika tarafından desteklenen PYD var' diyor, 'başka güçler de var' diyor ama isim olarak zikretmiyor Türkiye'yi ABD gibi. O bakımdan bence uygun bir şey. İkincisi bu konuda başbakan yardımcısı ile toplantı yaptıktan sonra bunu açıklaması da önemli. Demek ki orada konuştular bir şeyler söyledi belki zımni kabul gördü bu konu. Bunu açıkça ifade ediyor. Yani deklare ediyor başbakan yardımcısının yanında. Bu da çok önemli bir konu. Bu aynı zamanda Suriye'deki denklemin değiştiğini, denklemin Esad'tan yana döndüğünü gösteriyor. Yoksa daha evvelden böyle bir şey söylemiyordu. Hatta savaşın başlangıcında o bölgeleri biliyorsunuz PYD'ye bırakmıştı. Salih Müslim'e bırakmıştı. Ama şimdi çok farklı durumda. Demek ki kendini güçlü hissediyor. IŞİD ile şehir savaşı bitti . Amerika'nın belki savaşı bitti. Amerika'nın IŞİD ile yapmak istedikleri bitti. Onu söyleyebiliriz ama savaş bitmedi Esad için. Bunu açıkça deklare ediyor ve bu konuda 'savaşacağım' diyor. Bu tam da zamanı aslında. Türkiye'nin bir el uzatması lazım. Ve birlikte PYD'yi ortadan kaldırmak gerekiyor. Başımıza fazla bela olmadan. Bence Türkiye'nin önünde çok güzel bir pencere açılıyor tabi ama Türkiye'yi şöyle bir zorluk bekliyor hep yazıyorsunuz işte ekonomik zorluk var, davalar var, sıkıştırmalar var Türkiye'yi. Bu çok önemli tabi. Bir de maalesef şu anda Rumlarla Mısır birlikte hareket ediyor. Böyle bir şey de var. Yarın bir gün Balkanlardaki durum da değişebilir. Türkiye o zaman tercih yapmak durumunda kalır. Orası mı olsun burası mı olsun?.."
Kaynak Yeniçağ: Şam'a ilk heyet bu ay sonunda... - Ahmet TAKAN
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları












































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021