Ahmet TAKAN
Bir süredir, Ankara’da konuşulan farklı ittifak modellerini, iktidar senaryolarını dilimin döndüğünce aktarmaya çalışıyorum…
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın Türkmenistan dönüşü, uçakta, kabin ekibi gazetecilerine söyledikleri ile beraber, işler biraz daha ete kemiğe bürünüyor sanırım… Görünenler dışında perde arkasında kalan verilere göre de “büyük koalisyon”a doğru adım adım yaklaşılıyor… Söylediklerimiz havada kalmasın!.. Şöyle bir yeniden derleyip toparlayalım:
AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın uçakta CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na verdiği “helalleşme” yanıtı:
“Her şeyden önce bu aralar Bay Kemal helalleşmeden bahsediyor. Bir sorun bakalım helal nedir, haram nedir? Madem helalleşmeden bahsediyorsun, helalleşmek isteyen kalkıp da helalleşmek istediklerine bu şekilde gayri milli diye hitap eder mi? Gayri milli diye hitap ettiğin kişiye oy verenler, bu ülkede yüzde 52. Yüzde 52 ile Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi mi? Seçildi. O sebeple ‘Helalleşmek nedir Bay Kemal?’ diye sormak lazım. Helal ve haramı öğrenmesi lazım. Şu anda parti kuran eski arkadaşları bile Bay Kemal’e hakkımı helal etmeyeceğim diyorlar. Yani Tayyip Erdoğan’a kalkıp bunu söyleyen adam, sen kiminle helalleşeceksin? Bir defa önce benim sana hakkımı helal etmem lazım. Neden? Kazandığım davalar var. Avukatlarıma dedim ki ‘daha üzerine gitmeyeceğim, bu davaları iptal edin.’ Ben böyle yaklaşmış birisiyim. Ama görüyorum ki sen şu anda bana ve bize oy veren tabanımıza gayri milli dersen biz seninle asla helalleşemeyiz. Bu şekilde saygısızlık yapan, bizden asla helallik beklemesin.”
Haberi okur okumaz “tamam bu iş oluyor” dedim kendi kendime. Daha önce de belirtmiştim ya; Anasol-M hükümeti kurulmadan önce DSP Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla Rahşan Ecevit’in MHP ve Ülkücü camiaya ettiği ağır hakaretler hiç aklımdan çıkmaz. Tayyip Erdoğan’ın “asla yapmayacağım” deyip de yaptığı işleri de buraya sıralamaya kalksam herhalde köşe yetmez!..
???
Tayyip Erdoğan’ın Kemal Kılıçdaroğlu’na verdiği yanıttan sonra MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin dünkü Meclis grup toplantısında Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’a yönelttiği sert eleştirilere bakalım:
“Truva atı gibi ortada dolaşan kimsenin Türkiye’nin kuyusunu kazmasına izin vermeyeceğiz. Unutulmamalıdır ki, bir kere satan yeniden satar. Bu devşirme siyasetçinin kimlere hizmet ettiğini biliyor. Bu tipler bizim muhatabımız değil ancak evimizin camına taş atanın alnını karışlamak ana vazifemiz. Bu şahsa sesleniyorum, partine doldurduğun casuslarla, geçmişte yönettiğin bakanlıkları hangi örgütlere peşkeş çektiğini adamsan açıkla.”
“Ne alaka” mı dediniz… Müsaadenizle izah etmeye gayret edeyim:
Millet İttifakı’nın bozulmasından yüksek fayda bekleyen bir taraf daha var… Yeniden aday olup hazır lop şekilde Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmak için yanıp tutuşan Abdullah Gül… Bir taraftan CHP-HDP-Deva Partisi birlikteliğine oyun kuruyor diğer taraftan Tayyip Erdoğan’ın bir daha aday olmaması ve kendisinin aday gösterilmesi için her türlü ikna ve diplomasi faaliyetini (açık/gizli) yürütüyor. Dikkat edin, son zamanlarda, Abdullah Gül hiçbir ayrıntıyı ve ihtimali atlamıyor. Oyun kartlarının yeniden dağıtıldığını gören Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da o yüzden Abdullah Gül’ün ofisinde soluğu aldılar. Oyun dışı kalmamak için… Uzun bir süredir Abdullah Gül ile küs olan Ahmet Davutoğlu’nun “3 saat” dediği görüşmenin içeriğinde ne vardı?.. Koskocaman bir fıs!.. Dikkatle bakın; Ahmet Davutoğlu’nun son zamanlardaki itiraf niteliğinde açıklamaları, panik şeklinde savrulmaları ile beraber bir Millet İttifakı’nın paydaşlarına bir Abdullah Gül’ün ofisine koşturmasının ardında “beni oyun dışı bırakmayın” mesajı var…
???
Siyasette, tesadüflerin yerinin çok az olduğuna inanlardan biri olduğumu hep söylerim.. Yukarıda sıraladıklarıma bir de şunları ekleyin:
– Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın FETÖ’nün 5 tepe yöneticisiyle 766 kez telefon irtibatı bulunan damadı Ekrem Yeter hakkında verilen beraat kararının istinafta hukuka uygun bulunması…
-“FETÖ finasörü” BAE Prensinin sarayda kırmız halılarla karşılanması…
Hani o çok şikayet edilen “dış güçler” var ya!.. Ha, işte onlar dayatıyor “çareniz yok barışacaksınız” diye… Eli kolu bağlı saray cephesi çoktan boynunu eğmiş vaziyette… Yakında yeni tahliyeler ve adımlar gelirse şaşırmayın!..
???
Şu andaki siyaset sahnesinde “50+1” diye tepinen kim var? Bir tek Devlet Bahçeli…
Plağı tersine çevirelim o zaman…”50+1” yüzünden önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimini Tayyip Erdoğan kazanamayacağını bilmiyor mu?.. Pekala biliyor…
Peki, Kemal Kılıçdaroğlu da “50+1” yüzünden kazanamayacağını bilmiyor mu?.. Kemal Kılıçdaroğlu, tanıdığım en gerçekçi siyasetçilerden biridir. Pekala o da biliyordur…
Geriye ne kaldı?…
Bugünkü ayak izlerini takip ettiğimde, Kemal Kılıçdaroğlu “adayımız Abdullah Gül” derse şaşırmayacağım!..
Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanlığına aday değilim “derse şaşırmayacağım!..
Özetle;
“Büyük koalisyona” doğru atılan adımlar hızlandı…
Günlük gelişmelerin ışığında Ankara siyaset kulislerinde erken seçim ve sonrasında parlamenter sisteme dönüşle beraber, “büyük koalisyon” formülü çerçevesinde Cumhurbaşkanlığını
Abdullah Gül’e, Başbakanlığı Tayyip Erdoğan’a, Dışişlerini Kemal Kılıçdaroğlu’na, ekonomi patronluğunu da Ali Babacan’a veren senaryolar konuşuluyor… Ancak bence daha oraya var!..
Yine de altını kırmızı ile çizeyim: Benim bildiğim Devlet Bahçeli, boş yere Ali Babacan’a kızıp o sert sözleri sarf etmez…
Bekleyip göreceğiz: neyin gelmekte neyin de gitmek de olduğunu!..
Yazarlar
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları






























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021