Ahmet TAKAN
Erdoğan ile Trump arasında bir süredir beklenen kritik telefon görüşmesi önceki gün yapıldı. Özellikle "beklenen" diye ifade ettim. Nedeni açıklayayım. ABD ile Türkiye arasında bir süredir devam eden, başta S-400'ler, F-35'ler, Suriye ve Irak konusundaki kriz maddelerinin görüşülmesi için saray diplomasisi büyük mesai harcıyordu. R. Erdoğan'a, Trump'ın randevu vermesi, 20 dakikalığına da olsa Beyaz Saray'da yüz yüze bir görüşme sağlanabilmesi çok çaba sarf edildi. Olmadı!.. Beyaz Saray'dan "sadece bir telefon görüşmesi olur" cevabı alındı. Zamanlamayı da Amerikan yönetimi yaptı!..
Basına yansıyan resmi açıklamaların dışında telefon görüşmesinde neler vardı?.. Önce rutin açıklamaları hatırlamak lazım;
Beştepe'den yapılan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı: "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı Sayın Donald Trump arasında bugün (Önceki gün) bir telefon görüşmesi gerçekleşmiştir. İkili ve bölgesel meselelerin ele alındığı görüşmede 75 milyar dolarlık ticaret hedefi yeniden teyit edilmiş; atılacak adımlar değerlendirilmiştir.
İki lider, Suriye'de yaşanan güncel gelişmeler hakkında fikir alışverişinde bulunarak, terörle mücadele konusunda yakın iş birliğinin sürdürülmesi hususunda mutabık kalmışlardır. Sayın Cumhurbaşkanımız, Rusya Federasyonu'ndan S-400 savunma sisteminin tedariki konusunda bir çalışma grubu kurulması teklifini gündeme getirmişlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız, görüşme vesilesiyle San Diego şehrinde yaşanan silahlı saldırıyı kınayarak, muhatabının nezdinde ABD halkına başsağlığı dileklerini sunmuştur."
Telefon görüşmesine ilişkin Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada ise "İki lider, ticareti arttırma noktasındaki ortak arzu, Suriye'nin kuzeyine ilişkin güvenlik endişelerine yönelik müzakerelerde sağlanan ilerleme ve Türkiye'nin planlanan S-400 füze savunma sistemi alması dahil ikili ilişkiler hakkındaki birçok konuyu ele aldı" denildi.
Görüldüğü gibi, öncekilerin aksine her iki saraydan yapılan açıklamalarda bu sefer ağız birliği var. Birbirini yalanlama yok.. Beştepe'den yapılan açıklamada ise çok kritik bir cümle var. Beyaz Saray açıklamasında hiç değinilmeyen;
"Sayın Cumhurbaşkanımız, Rusya Federasyonu'ndan S-400 savunma sisteminin tedariki konusunda bir çalışma grubu kurulması teklifini gündeme getirmişlerdir."
Bu teklife karşılık Amerikan tarafının cevabı ne oldu? Her hangi bir tepkileri olmadı mı?.. "Tamam, bakarız. Sonra size bir cevap veririz" bile demediler mi?.. Her defasında sürüncemede bıraktıklarını bildiğimiz, verdikleri sözleri tutmadıkları defalarca tecrübe ettiğimiz halde, Amerikan tarafı kriz maddelerinde ne zaman "komisyon kuralım" dese biz balıklama atlardık!.. O günlerin hatırına, bizi, yarım ağızla da olsa cevaptan mahrum mu bıraktılar?...
Saraya yakın kaynaklardan telefon görüşmesinin perde arkasını öğrenmeye çalıştım. Zaten, R. Erdoğan'ın dün IDEF Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı'nda yaptığı konuşmada, "Türkiye'nin dışlandığı bir F-35 projesi tamamen çökmeye mahkûmdur" sözleri önemli bir göstergeydi... Telefon görüşmesinin pek iç açıcı geçmediği, istenilen verimin elde edilemediği yönünde... Kaynağım, "komisyon kurulsun" teklifine Trump'ın olumlu cevap vermediğini söyledi. Dahası, Trump, "S-400'lerden vazgeçeceksiniz" diye kestirip atmış. Vazgeçme karşılığında, Suriye'de güvenlikli bölge, Irak, F-35'ler, Patriotlar gibi kriz maddelerinde "şunu yaparız, bunu yaparız" gibi konulara hiç girmemiş. Anlayacağınız, Trump, pazarlık kapısı bile aralamamış!.. Çok can sıkıcı bir görüşme olmuş. Dün sarayda yüzler pek asıktı...
Bu, S-400'ler, F-35'ler meselesine gerçekçi bir pencereden bakmak gerekiyor. Rusya ile S-400 pazarlığı ve arkasından anlaşma yapılıp peşin para sayılırken işin ardı arkası düşünülmeden hareket edildi. Suriye'de Emevi Camii'nde namaz kılma macerasında olduğu gibi!.. Hesapsızca... Devlet ciddiyeti, tutarlılığı terk edilerek, günlük siyasi hesapların tutsağında... Tamam!.. "Müttefiğimiz" dediklerimiz bize arızalı Patriotları çaktılar sonrada toplayıp gittiler... Yüksek irtifada hava savunma sistemi, Türkiye'nin en hayati ihtiyaçlarından biri. Çin'le yap-boz tahtasına çevrilen hava savunma sistemi anlaşmasından bu yana tutarlılığımız kaybettik. S-400'leri almak Türkiye için ne kadar gerçekçi?.. Verdiğimiz para ile ne kadarlık bir ihtiyaç karşılanabilecek?.. Rusya ile yapılan anlaşmaya göre, ödemeyi kabul ettiğimiz paraya karşılık S-400'lerin tümü yarın Türkiye'ye teslim edilse ancak güvenlik sistemimizin 5 de birine karşılık geliyor. Suriye'den 10 füze atılsa anlaşması yapılan S-400'lerle ancak 2'si, en fazla 3'ünün havada yakalanıp imha edilebileceğini uzmanlar söylüyor... Yağmur, dolu ve kardan korunmak için evinizin çatısının 5 de birinin kapalı olduğunu düşünün!.. Patriotlar?.. Onda da durum farklı değil. Üstelik, hangisini tercih ederseniz edin, birinin merkezi kumandası sürekli Rusya'da diğerinin ABD'de olacak. Ya, F-35'ler?.. Askeri kaynaklar, ABD'nin etrafımızdaki ülkelere bu savaş uçaklarını verdiğine işaret ederek şunu söylüyor;
"F-35'leri kantarın bir kefesine diğer kefeye de S-400'leri sonra da Patriot'ları koyun. Her defasında, F-35'ler 10 kilo eder, S-400'ler veya Patriot'larda ancak 1 kilo eder."
Krizden çıkmak için, sarayda üretilen, S-400'lerin üçüncü bir ülkeye gönderilmesi stratejisi de çökmüş görünüyor. Putin, bizi, S-400'lere bağlayarak kötürüm olma noktasına getirdi. Milyarlarca dolar verdiğimiz S-400'lere karşılık domatesimizi bile bu ülkeye satamıyoruz. Yeni parti kurmak için uğraşan cengaver Ahmet Davutoğlu, acaba bu konuda ne düşünüyor. 50-60 sayfalık bir deklarasyon yayınlasa da öğrensek!..
Kaynak Yeniçağ: Trump pazarlık kapısını kapattı... - Ahmet TAKAN
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021