Ahmet TAKAN
CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın haftalık değerlendirme raporlarını dikkatle takip ederim. Her defasında da çok değerli analizler ile kamuoyuna iletilmesi gereken haber değeri taşıyan çok önemli unsurlar bulurum. Bu hafta da öyle oldu…
CHP’li Erdoğan Toprak raporunda, “Sadece şu tespit bile yeni hükümet sisteminin başarısızlığı ve yönetim konusundaki yetersizliğinin kanıtıdır: 24 Kararname! 24’ünün yanlışlarını düzeltmek için 31 Kararname! Toplam 55 Kararname!” şeklinde bir başlık açmış. Erdoğan Toprak şöyle devam ediyor;
“1.5 yıla yaklaşan yeni yönetim modelinde bürokrasinin ortadan kalkacağı, kararların hızla alınacağı tezi üzerinde temellendirilen sistem savunması çıkarttığı 24 asıl kararnameyi değiştirmek bu kararnamelerdeki yanlışları düzeltmek için 31 yeni kararname daha çıkartmak zorunda kalmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde o günden bu yana uygulamaya konulan 55 Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin 31’inin daha önce çıkartılan kararnamelerde değişiklik ve yanlışı düzeltmek için çıkartılmış olması bile sistemin yönetmekteki yetersizliğinin ve ülke yönetimindeki savrulmanın, ciddiyetsizliğin örneğidir.”
★★★
Anayasa hukukçularından Prof. Kemal Gözler’in Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 1.5 yılının bilançosunu çıkartan çalışmasına da atıfta bulunuyor Erdoğan Toprak. Hiç üşenmeden Kemal Gözler’in makalesini satır satır büyük bir dikkatle okudum. Belgeler ve bilimsel tespitler daha yolun başında nasıl keyfi bir sistem kurulduğunu gözler önüne seriyor.
Kemal Gözler, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin uygulamada görülen pek çok sorunu var. Bu sorunların tam bir listesini çıkarmak mümkün değil. Bunların sistematik bir sınıflandırmasını yapmak da zor. Ben aşağıda bu sorunları gruplandırarak bunlara çeşitli örnekler vereceğim” diyor ve şöyle devam ediyor;
“Cumhurbaşkanlığının yaptığı pek çok işlemde ağır ve apaçık hukuki hatalar vardır. Aşağıda örneklerde görüleceği gibi bu hataların savunulabilecek bir yanı yoktur ve maalesef bu hataların önemli bir kısmı, söz konusu hukuki işlemleri hazırlayan bürokratların yeterli idare hukuku bilgisine sahip olmamasından kaynaklandığı söylenebilir. Bu tür hatalara hukuk fakültelerinde ‘fahiş hata’ denir. Bir öğrenci bir soruya verdiği cevapta böyle bir hata yapmış ise, cevabında doğru bilgiler olsa bile, o sorudan puan alamaz.”
★★★
Makaleden çok çarpıcı bir örnek;
“ 1. Gün 1.Hata 1: 10 Temmuz 2018 günü saat 09:10 ile 15:00 arasında Türkiye’de görevde bir Cumhurbaşkanı var mıydı?
Bilindiği gibi Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı sistemine 9 Temmuz 2018 günü geçildi. 9 Temmuz 2018 tarih ve 1 sayılı Cumhurbaşkanı Kararıyla, Fuat Oktay, Cumhurbaşkanı yardımcılığı görevine atanmıştır. Fuat Oktay, TBMM önünde 10 Temmuz 2018 günü saat 15:00’da açılan oturumda and içmiştir. Dolayısıyla Fuat Oktay, 9 Temmuz 2018’de atanmış olsa da, görevine ancak 10 Temmuz 2018 günü saat 15:00’dan sonra başlayabilmiştir. Bu nedenle kendisine Cumhurbaşkanlığına vekalet etme görevi ancak 10 Temmuz 2018 günü saat 15:00’dan sonra verilebilirdi.
Oysa Cumhurbaşkanı, 10 Temmuz 2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 9 Temmuz 2018 tarih ve 390 sayılı ‘Cumhurbaşkanlığına Vekalet Etme İşlemi’ işlemiyle Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Cumhurbaşkanına vekalet etmekle görevlendirilmiştir .
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Temmuz 2018 günü saat 09.10’da Azerbaycan’a hareket etmiştir. Oysa bu saat itibarıyla ‘Cumhurbaşkanı Yardımcısı’ Fuat Oktay henüz and içmemiş ve dolayısıyla görevine de başlamamıştı. Yani bu saat itibarıyla Türkiye’de, Cumhurbaşkanına vekalet edebilecek bir ‘Cumhurbaşkanı Yardımcısı’ hukuken yoktu. Cumhurbaşkanının ülkeden ayrıldığı saat 09:10 ile Cumhurbaşkanı Yardımcısının TBMM önünde and içtiği saat olan 15:00 arasında ülkemizde, resmi sıfata sahip bir ‘Cumhurbaşkanı vekili’ bulunmamakta idi. Dolayısıyla devlet başkanlığı makamı, Türk tarihinde ilk defa olarak, 10 Temmuz 2018 günü saat 09:10 ile 15:00 arasında hukuken boş kalmıştır.
Acaba 10 Temmuz 2018 günü Cumhurbaşkanlığında, henüz göreve başlamamış bir kamu görevlisine vekalet verilemeyeceğini bilen bir hukukçu yok muydu? Belirtelim ki görevine henüz başlamamış bir kamu görevlisine vekalet verilemeyeceği bilgisi hukuk fakültelerinde ikinci sınıfta okutulan idare hukuku dersinde öğretilir.
Vakıa şu ki Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, daha ilk gününde büyük bir hata yapmıştır. İdare hukukunda henüz göreve başlamamış bir kişiye vekalet verilmesi ‘yetki gaspı’ başlığı altında incelenir. Buna uygulamadan örnek bulmak güçtü ve bu nedenle buna hayali örnekler verilirdi. Ama artık hayali örnekler vermemize gerek yok. Çünkü Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi bize gerçek bir örnek sunmuş oldu.”
★★★
Makalenin sonuç bölümünden bazı satırlar;
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde devletimizin en önemli ve hatta pek çok durumda tek makamı Cumhurbaşkanlığıdır. Cumhurbaşkanlığı alması gereken kararları zamanında ve etkili bir şekilde alamazsa, bundan sadece Cumhurbaşkanı veya Cumhurbaşkanının genel başkanı olduğu siyasi parti değil, aynı zamanda devletimiz de zarar görür.
Bu devletin sahibi Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bakanlar, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanı, Cumhurbaşkanlığı Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü değildir. Onlar, bu devletin hizmetkarlarıdır. Bu devletin sahibi, Türk vatandaşlarıdır.
Türk vatandaşlarının etkili ve rasyonel bir yönetime ihtiyacı vardır. Üniversite öğrencilerinin üniversiteye öğrenim ücreti ödeyip ödemeyeceklerini, ödeyeceklerse ne kadar ödeyeceklerini öğretim yılı başlamadan önce bilmeye hakları vardır. Öğretmenlerin ara tatilde katılacağı çalışmadan dolayı ek ders ücreti alıp almayacaklarını ara tatil başlamadan önce bilmeye hakları vardır.
Devletimiz için en kötü şey, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi değil, bu kötü sistemin dahi hiç veya zamanında işletilmemesidir. Kaldırılıncaya kadar bu sistemin etkili bir şekilde çalıştırılması gerekir.”
Nelerin farkına varacaksınız nelerin!.. Mutlaka okumanızı öneririm; [ http://www.anayasa.gen.tr/cbhsbilanco.htm]
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021