Ahmet TAKAN
Koronavirüs, Türkiye’de hayırlı bir işe vesile olabilir mi?..
Vallahi, ben kendi payıma birazcık da olsa umutlandım. Bu şerden bir hayır çıkabileceğini ümit etmeye başladım.
Neden mi?…
Alınan yerinde tedbirlerle beraber, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın yurt dışı temaslarını bir süreliğine durdurulduğunu ve TBMM’ne de bu ay sonuna kadar ziyaretçi kabul edilmeyeceğini duyduk. Erdoğan’ın yurt dışı ziyaretlerinin iptal edilmesi demek onun iç politika işlerine daha fazla mesai harcamasına yol açar. Bu da saraydaki SETA ve SADAT virüslerinin etkisinin en azından bir süreliğine kırılması demektir. Ee!.. SADAT ve SETA sadece dış politika ve savunma konularında mı Erdoğan’a etki ediyor, iç siyasete hiç mi karışmıyorlar?.. Elbette oraya da burunlarını sokuyorlar ama iktidar içindeki farklı kanatların çarpan etkilerinin Erdoğan üzerinde ayrı bir yeri var. Oraya birazdan geçeceğim… TBMM’de başlayan ziyaretçi yasağının, hem iktidar hem de muhalefet mebusları için takkeyi önlerine koyup daha çok düşünmelerini sağlayacak iyi bir ara tatil fırsatı olduğu düşüncesindeyim.
Siyasi partiler, koronavirüs yüzünden düzenleyecekleri toplu programları iptal ediyorlar. Üzerlerindeki rutin yoğunluklardan bir süreliğine sıyrılmaları belki içlerine dönüp daha sağlıklı değerlendirmeler yapmalarına yol açar. Gündemimizin birinci sırasında koronavirüs var ama iç siyasete biraz daha fazla odaklanmaya çalışalım;
Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan AKP’den koparak siyasi partilerine kurdular. İki siyasi partinin de toplumda nasıl karşılık bulacağı önümüzdeki zamanda yapacakları çıkışlara bağlı. Ancak şimdiden görünen şu ki, Gelecek ve DEVA partileri AKP tabanında oy tırtıklamak üzere yola koyuldular. Ahmet Davutoğlu, AKP’den koparacağı oy hesapları ile bir ittifaka dahil olup en azından 3-5 milletvekili çıkarmaya belki olası bir iktidarda da söz sahibi bir konuma gelmeyi planlıyor. Ali Babacan’ın rotası da çok aşikar; DEVA Partisi Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı adayı olması için kuruldu. Eğer bu gerçekleşmezse en kötü ihtimalle AKP’den koparacakları oylar sayesinde Ali Babacan’a iktidarda yer açmaya çalışacaklar. Bu iki parti kuruluşları aşamasında her ne kadar lider sultasından şikayet etseler de kendi liderleri ve etraflarındaki 3-5 kişi için siyaset yapacaklar. Öyle görünüyor!.. Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın güçlü parlamenter sisteme geçiş ile ilgili vaatleri de kocaman bir hikaye!.. Çünkü, ”16 Nisan referandumu öncesi ve sonrasında neden sus pus oldunuz” sorusuna veremedikleri cevap hale ortada kabak gibi duruyor. Diğer vaatleri de geçmişte ortak oldukları günahları örtmeye ve inandırıcı olmaya yetmiyor.
Tayyip Erdoğan, koronavirüs ara tatili yüzünden iç siyasete daha fazla odaklanır dedik. Nedenine gelince;
Barış Pınarı Harekatı ve arkasından gelen İdlib sorunu yüzünden iktidar içindeki bir kavga kamuoyunun önüne çıkma fırsatı bulamadı!.. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen ucube rejimin yürümediği sadece muhalefet partileri tarafından seslendirilmiyor. İktidar içindeki benzer sıkıntı da iyice büyüdü. Sıkıntının şiddetli bir şekilde dışarıya patlamasını ise Suriye ve dış politikadaki diğer ağır hezimetler önledi. Biraz daha açalım;
Saray ve iktidarın bazı kanatları içinde “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gitmiyor” diyenlerin sayısı arttı. Erdoğan üzerinde etkisi olan ve bu şikayetlere hak verip yerinde bulan kanat, güçlendirilmiş parlamenter sisteme bir yol bulup da nasıl geçeriz üzerinde daha ağırlıklı çalışmalar yapmaya ve kapı arkası diplomasiye hız verdi. Bu bağlamda;
1-MHP’nin dışarıda bırakılması,
2-CHP ve İYİ Parti ile bir uzlaşma yolu bulunup anayasa değişikliği yapılması için çalışılması,
3-Ülkenin normale dönmesi için gerekirse mutabakat hükümeti formülünün gündeme getirilmesi,
4- Yukarıdaki maddelerde ilerleme sağlanabilirse genel seçim kararı alınması,
Üzerinde duruluyor.
“CHP ile AKP’nin Meclis Genel Kurulu’nda birbirlerini yumrukladıkları ve en ağır hakaretleri karşılıklı savurdukları bir ortamda nasıl olacak bu iş” diye sual ederseniz… Sizlere sadece ve sadece siyasi kulislerde olup bitenleri, konuşulanları anlatıyorum. “Nasıl olur” işi benim uzmanlık alanıma girmez. CHP’li Engin Özkoç’un dokunulmazlık dosyasının Meclis’e gönderilmesinin ardından eski bir Adalet Bakanı havayı yumuşatmak adına mekik diplomasisi yürütüyor. Aynı zamanda AKP, CHP’nin bu ay sonunda gerçekleştireceği kurultaydan çıkacak sonuçlara verilecek mesajlara gözünü dikti. Yumuşama ortamının sağlanması için CHP’den bir adım atılmasını bekliyorlar.
İç siyasi gelişmeleri konuştuğum saraydaki bir kaynağım, “Bak Tayyip Erdoğan’ı rahat bıraksalar, emin ol, o da bir yolunu bulup parlamenter sisteme geri döner. Ama içerdeki bir grup, ne zaman bu konuda olumlu bir hava esse derhal harekete geçip önlem alıyor. Gazetecileri tutuklanması olayına bir de bu gözle bak. Oluşan aşırı baskıcı ortama bak. İçerdeki çarpışmanın eseri ” dedi.
Siyasi kulislerde, “Önümüzdeki yıl erken seçim olur” diyenler var… Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda bilinen adayları sayanların dışında bir de “Bilinmeyen çok sürpriz bir aday Erdoğan’ın karşısına çıkarılacak “iddiasında olanlar var… Yani; var da var!..
İnşallah, koronavirüs ara tatili ülkemizin bu illetten kurtulması için faydalı olur… İnşallah, koronavirüs şoku siyasetçilerin ülke geleceği için akıllarını başlarına toplamalarına vesile olur…
Koronavirüs…
İnşallah tek bir can almadan ülkemizden defolur gider…
Hayırlara vesile olur inşallah!..
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021