Ahmet TAKAN
Oruç Reis’i tırıs tırıs Antalya limanına çekip iç turizmin hizmetine verdiler!.. Hani bakım için geri gelmişti?.. Saraydan peş peşe yapılan açıklamaları yerseniz dünyayı titretip diplomasi masasına oturtmuşlar. Tabii ki dünya liderinin muhteşem “eyt” “üyt”leri sayesinde!. Ha bu arada, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesinde “Stratejik İletişim Daire Başkanlığı” kuruldu. Demek ki bundan böyle algı operasyonları tek elden yönetilecek. Şahsımın kanaatine göre konulan isimde yanlış tercih yapılmış. “İç pazarlama A.Ş” denilseymiş aynen cuk otururdu!.
Şu rezaleti nasıl zafere dönüştürebilirler ki?..
Karşımızda AB, ABD, Fransa, Almanya, Rusya Yunanistan, İsrail, Mısır, BAE, S.Arabistan vb. aktörlerden oluşan geniş bir siyasi-askeri ittifakla mücadele etmeye çalışırken Dışişleri Bakanı aklınca iç kamuoyuna daha da önemlisi Cumhurbaşkanına yandaşlık mesajı vereceğim diye devletimizin en önemli dayanağına saldırıyor.
Dışişleri Bakanı, o ülkenin dışarıya yönelik yüzüdür. Devleti temsil eder. Gerçi artık hak ettiği gibi kutlanmıyor ama mesela T.C.’nin bağımsızlığının simgesi 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlama törenlerinin sorumlusudur Dışişleri Bakanlığı… Gel gör ki, bizdeki Dışişleri Bakanı T.C. devletinin kurucu belgesinin tapusunun, Türk tarihinin belki de en önemli diplomatik başarı belgesinin başarısızlık olduğunu ima ediyor. İma ediyor çünkü, korkudan Lozan adını söyleyemiyor.
Mevlüt Cavuşoğlu’nun bu açıklamalarının içeride yarattığı tartışma ortamı karşı cephedekilerin duydukları memnuniyetin hatta zafer söylemlerinin, krizde Yunan tarafının isteklerinin yerine geldiğini yani Türkiye’nin çıkarlarına aykırı bir durum oluştuğunu gösteren resmin üstünü de örtüyor.
Çavuşoğlu, “Oruç Reis gemisi bakım için limana geldi” dese de Avrupa Dış İlişkiler Konseyi adlı düşünce kuruluşunun etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın “Cumhurbaşkanımız bir kez daha diplomasiye şans verdi. Oruç Reis Antalya limanına geri döndü. Bunu Yunanistan’ın görüşmeleri ilerletmek için bir fırsat olarak kullanmasını ve istikşafi görüşmelere devam etmemizi umuyorum.” diyerek bakanı yalanladı.
Yunan ve AB tarafı temmuz ayında krizin ilk günlerinden itibaren müzakereler için araştırma ve savaş gemilerinin sahadan çekilmesi şartını öne koymuş saray tarafı ise “Hem sahada hem masada olacağız, gereğini yaparız, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de söz hakkı yok görüşecek de bir şey yok” mealinde karşılık veriyordu. Sarayın önceki günkü açıklamalarına bakılırsa Yunanistan’ı müzakere masasına oturtmak başarı olarak ifade ediliyor!..
★★★
Uzman görüşüne de başvurduk. Savunma, güvenlik, dış politika analisti emekli Deniz Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek’in değerlendirmeleri;
“-Yunanistan-GKRY bağlamındaki müzakere geçmişimize bakarsak müzakere masalarına oturmak ve bunu ucu açık sürece dönüştürüp fiili durumun devamını sağlamanın Yunan’ın işine yaradığını görülür. Örneğin, Ege’de durum malum. 1976’dan buyana arada bir iki kriz çıksa da bir moratoryum var, fiili Yunan ihlal ve işgalleri sürüyor. Şimdi benzeri Doğu Akdeniz’de yaşanacak. Dikkat ederseniz, Yunan Başbakan da Doğu Akdeniz’de istikşafi görüşmeler başlatmaktan bahsediyor. Yani öyle somut müzakere konuları yok. Görüşmeler devam ediyor bahanesiyle de Doğu Akdeniz’deki MEB faaliyetlerinin durdurulması istenecek. Yunan’ın o bölgede zaten hiçbir faaliyeti yok. Yani aslında sadece Türkiye bu araştırma-sondaj faaliyetlerini durduracak. Ne zamana kadar? Çıkmaz ayın son gününe kadar!.
-Aslında Yunan’ın ve tabi ki arkasındaki emperyalist aklın geçmişten ders alarak Doğu Akdeniz’deki krizi kurguladığını anlamak gerekiyor. Bunu kavramazsak bugünkü soruna uygun politika geliştiremeyiz.
-1911’de İtalya’nın Libya’yı işgaliyle başlayıp orada karşılaştığı sorunu çözmek adına Osmanlı’nın içinde ve çevresinde bulunduğu durumu da görüp cepheyi Osmanlı aleyhinde genişletme adına Libya’daki savaşı Ege’ye taşıyıp 12 adaları işgal etmesiyle başlayan yeni süreç Balkan Savaşları’nın patlamasıyla Yunanistan’ın Ege’nin kuzeyindeki adaları işgaliyle ve zamanın diğer büyük devletlerinin de müdahil olmasıyla Ege adalarını uluslararası bir sorun haline getirildi.O süreçte toplanan konferansların ve büyük devletlerin kararlarının ne olduğu ortada. Bütün ihlalleri ve işgalleri sözde anlaşmalarla kendilerince yasallaştırdılar.
–110 yıl sonra neredeyse benzerini şimdi Doğu Akdeniz’de yeniden yaşıyoruz. Aktörlerin adı değişiyor belki ama coğrafya aynı, jeopolitik aynı. Askeri stratejinin ilkeleri değişmiyor. Düşman aynı savaş hilelerine başvuruyor. O zaman İtalya şimdi Fransa. Türkiye’nin Libya bağlamındaki faaliyetlerinden rahatsızlıklarıyla başlayan süreçte Yunanistan üzerinden bu sefer Fransa, Libya’daki krizi merkezinde Meis olmak üzere Doğu Akdeniz’e tam da Türkiye’nin sınırlarının dibine taşıdı. Olay uluslararası krize dönüştü. Yani, Doğu Akdeniz için masa kuruluyor. Yunanistan hiç yoktan kriz yarattı. Doğu Akdeniz’i de sözde sorunlar listesine yazdırdı. Balkanlardan Suveyş’e kadar Türkiye’yi kriz hattı ve Türkiye karşıtı geniş bir siyasi-askeri ittifakla kuşattı. Ege’yi unutturup Doğu Akdeniz’i öncelikli yaptırdı.
–Karşımızdaki aklın bir süre sonra Kıbrıs konusunu da yeni gelişen Doğu Akdeniz Konferansına dahil edip 1911’den sonraki süreçte Balkan Savaşları sonrasındaki konferanslar ve büyük devletler kararlarındakine benzer şekilde siyasi gerekçelerle Enosis’in önünü açacak senaryo hazırlamadığına ne kadar eminiz?
Seville haritasıyla bize sahte hedef Meis’i gösterirken aslında asıl hedefleri Kıbrıs olmasın?”
★★★
Diplomasi koridorlarından farklı bir not; Saray’ın Libya’da desteklediği ve ekim sonunda görevi bırakacağını ilan eden Serrac’ın “ihvan” cı olduğu gerekçesiyle ABD baskısıyla işinin sonlanacağı konuşuluyor. Ankara’daki dış işleri koridorlarında, 2021 Mart ayına kadar Türkiye’nin Libya’daki askeri varlığını geri çekmesi için süre tanınacağı fısıldanıyor.
-Ulu Tanrı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.
Yazarlar
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021