Ahmet TAKAN
Ayşe hanım,
Oğlu askerde vatani görevini yapıyor… Kızı lise son sınıf öğrencisi, bu sene üniversite sınavına girecek…
Ayşe hanım ve eşi,
Çorum’un fakir bir köyünden yıllar önce göç edip Ankara’ya yerleşmişler… Daha iyi bir gelecek için!..
Ayşe hanım,
Eşim ve benim için kız kardeş gibidir. Yıllardır evimize haftada 1 gün eşime işlerinde yardım için gelir. Evimizi ona teslim eder gideriz, hiç gözümüz arkada kalmaz. Özü sözü bir Türk kadınıdır.
Ayşe hanımın eşi Musa bey,
Aşçılık yapıp evinin geçimini temin etmeye çalışıyor. Malum pandemi süreci, çoğu zaman evde para kazanmadan oturuyor…
Ayşe hanım,
Haftanın bir günü bizde diğer günleri başka evlerde çalışır… Askerdeki oğluna para göndermek, özel sağlık meslek lisesinde okuyan kızının yılık okul parasını ödeyebilmek için çoğu zaman haftalık izin bile yapamaz. Kıt kanaat geçinirler… Mevsimine göre köylerinden getirdikleri ürünleri eşe dosta satarak aile bütçesine katkı yapmaya çalışırlar…
Eminin sizlerin oralarda da çook Ayşe hanımlar ve Musa beyler vardır… Bu bir yurdum gerçeğidir!..
Ayşe hanım, önceki gün (Pazartesi) bizim evdeydi. Çok dertliydi. Öfkesi burnundan çıkıyordu. Sabah çayını bile içmedi. Hatun ile heyecanlı heyecanlı konuşmasına kulak misafiri oldum. Eşim emekli öğretmen. Çocukları da ilk tahsillerinde onun öğrencisiydi. Akıl danışıyordu Ayşe hanım. Geçen eğitim dönemi kızlarını okuttukları özel sağlık meslek lisesine pandemiye, okulların kapalı olmasına rağmen tıkır tıkır paralarını ödemişlerdi, bor harç da olsa. Eve geldiğinde sorardı, “Ahmet bey bir haber var mı, bir gelişme var mı? Okula gidilmediği süre için paralarımız geri ödenecek mi?”diye… Ben de her defasında dilim döndüğünce malum düzeni anlatıp çok umutlu olmaması gerektiğini söylerdim.
Ayşe hanım,
Bizim evin sokağında oturur. Yani ikametgahı; Dikmen Ankara…
Ayşe hanımın kız çocuğu Sıla,
Dikmen’de Özel Bahar Sağlık Meslek Lisesi’nde okuyordu… “Okuyordu” diyorum çünkü şu anda büyük bir kaos içinde…
Ayşe hanımın anlattıklarından yola çıkarak izah etmeye çalışayım;
Hiçbir toplantı ve bilgilendirme yapılmadan, okulun Keçiören’de bulunan Özel Gönül Yılmaz Anadolu Meslek Lisesi’nde eğitim faaliyetlerine devam edeceğini bildirmişler. Bir gece ansızın taşınmışlar!.. Ankara’yı bilenler bir hesap etsinler… Dikmen niree Keçiören nire… Ankara’nın ta bir ucunda ta diğer ucu… Toplu taşıma ile en tenha trafikte en az bir saat sürer… Taşınma sebebi olarak da Bahar Sağlık Meslek Lisesi’ndeki badana ve tadilat işleri gerekçe gösterilmiş. Veliler tepki gösterince, “Merak etmeyin tadilat işleri bitsin okulumuza geri döneceğiz” denmiş… Ayrıca öğretmenlerin ve sınıfların değişmeyeceğine dair kesin sözler verilmiş. Gel gelelim verilen sözlerin hiçbiri tutulmamış. Uzaktan eğitim dahil!.. Sıla, bu sene üniversite sınavına gireceği için haklı olarak paniğe kapılmış. Anne ve babasına okulunu değiştirmek daha iyi eğitim veren bir okula geçmek istediğini söylemiş. Ayşe hanım ile Musa bey ne yapsınlar?.. Kızlarının isteği doğrultusunda yine özel bir okula nakil için harekete geçmişler. Gel gör ki, okul idaresini aşamamışlar. Nedeni ise, verilmeyen eğitimin, yüz yüze yapılmayan eğitimin parası… Okul idaresi bu seneki 12 milyar tutarındaki eğitim ücretinin yüzde 10’unu istiyor. Eğer bu parayı ödemezlerse Sıla’nın naklini vermiyor. Yüz yüze eğitim verilmiyor… Zoom üzerinden eğitim ilan edildiği gibi 17 Ağustos’ta başlamamış. Yaklaşık 1 hafta önce başladığı velilere aksak giden telefon mesajları ile iletilmiş. Ona da ne Sıla girebilmiş ne de başka bir arkadaşı… EBA misali!..
Ayşe hanım,
Geçtiğimiz pazartesi günü bizim evden erken saatte çıktı. Keçiören’deki okulun idarecileri ile görüşmek, onları ikna etmek ve Sıla’nın naklini istediği okula alabilmek için. Saat 18 civarıydı. Telefonuma baktım, Ayşe hanım arıyordu. Sinirleri boşalmış neredeyse ağlayacak haldeydi. “Ahmet bey, siz ‘git konuş. Nasıl olurda naklini vermezler. Verirler’ demiştiniz. Ama dilekçemizi kabul etmiyorlar. Tartıştık, üzerimize yürüdüler. ‘Gidin nereye şikayet ederseniz edin. Ücretin yüzde 10’unu peşin ödemezseniz çocuğunuzun naklini vermeyiz. İsterseniz mahkemeye verin’ diyorlar. Ayşe hanım, verilip tutulmayan sözleri bir daha anlattı, okul müdürünün çirkin hareket ve ifade tarzlarıyla beraber. Öğrenci ve velilere yardımcı olmaya çalışan öğretmenlerde bu azarlardan nasibini alıyormuş. Daha fazla ayrıntıya girmek istemiyorum!.. Maalesef eğitim sistemimiz içinde ayarı bozuk bu tip insanlara, kurumlara son dönemlerde sıkça rastlar olduk. Desteği ve gücü nereden alıyorlarsa!.. Pek cesurlar!.. Ne Allah’tan ne de kanundan korkuyorlar!.. Ayşe hanıma, bir dilekçe ile durumu Ankara İl Eğitim Müdürlüğü’ne bildirmesini tavsiye ettim. Telefonu kapattığımda müdür beyin hâlâ bağırtıları duyuluyordu…
Geçen yazmıştım; sadece çöken EBA değil diye…
Ne diyeceğimi ne yazacağımı bilemiyorum!..
Bu başıbozukluktan bu sahipsizlikten bu keşmekeş ortamdan sadece Ayşe hanım ve Sıla kızımız mı nasibini alıyor?…
Sanmıyorum!..
Sizin de ya başınızdan geçen yada şahit olduğunuz nice örnekler vardır. Ayşe hanım, biraz daha şanslı… Seslerini – bir ihtimal- duyurabilecek bir gazeteci dostları var… Ama yine de çok korkuyordu, eğitim müdürlüğüne dilekçe vermeye giderken “ya başımıza bir şey gelirse” diye…
Uçan kaçan Türkiye’den vatandaş manzaraları!..
Hangisine yanalım?..
Soygun düzenine mi?.. Korku imparatorluğuna mı?…
Tercih sizin!.. Seç beğen al…
Yazı başlığımı yeniliyorum; BEKÇİSİZ KÖY!..
-Ulu Tanrı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun…
Yazarlar
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021