Ahmet TAKAN
Gazeteciliğin ilk şartıdır; dürüst olmak… Olmazsa olmazıdır…
Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi AKP’li Bülent Arınç’ı geçmişteki köşe yazılarımda hem icraatları hem siyasi anlayışı yüzünden çok eleştirmişimdir. Damat Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden alınma operasyonu hemen öncesinde Arınç’ın medyaya verdiği “Ekonomi kötü gidiyor” içerikli röportajının buna çok büyük etkisi olduğu yazıldı çizildi. Hatta o söyleşinin geri planında Arınç’ın, Tayyip Erdoğan’a yaptığı “Böyle giderse AKP’den 30-40 milletvekili gidecek” uyarısının olduğu iddiaları ortada dolaştı. Ve hatta, Albayrak’ın görevden alınmasında uyarının etkili olduğu da kamuoyuna çeşitli mecralardan yansıtıldı.
Peki, doğru muydu tüm bu iddialar?.. Peşinen söyleyeyim: bir yerleri yalanlamak bir yerleri doğrulamak peşinde değilim. Bir itirafta da bulunayım; bundan sonraki satırlarda bazı yerleri tam yazmayacağım, bazı hususları da derinlemesine açmadan sadece üstünden geçeceğim. Okurlar, yine kızacak ama ne yapayım?.. Söz konusu vatan, millet ve devlet ise benim gazeteciliğimin kırmızı çizgileri başlar… Siz, buna isterseniz kibarca otosansür deyin!..
★★★
Geçtiğimiz çarşamba gününe dönelim… “İstifası”ndan 27 saat sonra resmi açıklama yapılan Berat Albayrak hakkında AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın ne diyeceği veya bir şey deyip demeyeceği günün merak konusuydu. Erdoğan, partisinin grup toplantısında damadına teşekkür etti. Ama nasıl?
“Önce Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, sonra Hazine ve Maliye Bakanı olarak önemli hizmetler veren Berat Albayrak’a şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Bu süreç içerisinde özelikle de 2 sismik araştırma, 3 tane de sondaj gemisini hakikaten dünyadaki ekonomik sıkıntıların yaşandığı dönemde bunu fırsata dönüştürmek suretiyle ülkemize kazandırması da finans yönetimi bakımından önemli bir başarıydı.”
Evet, Erdoğan damadına sadece (kısaca) Enerji Bakanlığı dönemindeki çalışmaları için teşekkür etmişti. Ekonomi yönetimindeki çalışmalarını yok saymıştı. Erdoğan’ın grup konuşmasında yaptığı tüm açıklamaları “Albayrak’a teşekkür”, “piyasaları rahatlatacak açıklamalar” başlığı ile değerlendiren penguen medya bu büyük ayrıntıyı itina ile gözden kaçırıyordu!..
★★★
Şimdi, kasırga öncesi günlere dönelim;
Biliyorsunuz, ülkemizde neye yaradığı pek anlaşılamayan kurullardan biri de Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’dur. Bana sorarsanız, diğerleri gibi bu kurulda AKP’lilerin gönüllerini hoş etme kurullarından biridir. Ancak, güvenilir saray kaynaklarımın anlattıklarını duyunca içimden “iyi ki varmış” dedim.
Okurları daha fazla merakta bırakmayalım…
Kamuoyundaki genel algı, kasırga, Murat Uysal’ın Merkez Bankası Başkanlığı görevinden cuma gecesi Resmi Gazete de yayımlanan kararnameden sonra başladı. Küsmeler, kavgalar falan filan…
Yok öyle değilmiş meğer!.. Sıkı durun;
Kararnamenin yayınladığı 6 Kasım Cuma gecesinin haftası sarayda YİK toplantısı varmış. Bu toplantıdan sonra YİK üyesi Bülent Arınç, Tayyip Erdoğan’ın koluna girmiş ve özel konuşmak istediğini belirtip bir odaya sokmuş. “Bak ben senin abinim” diye söze başlamış. (Gerçekten ben de gözlerimle, kulaklarımla çok kez şahit olmuşumdur. Tayyip Erdoğan, Bülent Arınç’a hep “abi” diye hitap eder ve her gördüğü yerde ayağa kalkar ceketinin düğmelerini ilikler öyle karşılardı.) Arınç, ekonominin kötü gidişatına izah ettikten sonra “Merkez Bankası dövizlerinin tamamen eridiğini” net olarak Erdoğan’a söylemiş. Tayyip Erdoğan, “Sen ne diyorsun? Nasıl olur yahu?” diye hiddetlenip tepki gösterince “Ben senin abinim diye” konuşmasına devam eden Arınç, geçmişte bazı ülkelerde yaşanan büyük sıkıntıları da hatırlatarak “Bizi burada…” deyip oldukça duygusal tonda söyleyeceklerini bitirmiş.
Saray kaynaklarımın anlattığına göre, Bülent Arınç’ın anlattıklarına inanmak istemeyen Tayyip Erdoğan, görüşme tamamlanır tamamlanmaz o anda Merkez Başkanlığı koltuğunda oturan Berat Albayrak’ın sıkı adamı Murat Uysal’ı telefonla aramış. “Bana şu andaki döviz rezervimizi hemen söyle” deyince işin vahametini kavrayan Murat Uysal “Efendim isterseniz ben size bir rapor hazırlayım sayın Bakan ile arz etmeye gelelim” diye işin içinden çıkmaya çalışmış. Bu cevap üzerine Erdoğan, sesini daha da yükselterek “Ben sizden kağıt falan istemiyorum. Hemen şimdi bana rakamları söyleyeceksin “ deyince Uysal kaçacak delik bulamamış. Gerçek rakamlarını duyan Erdoğan ise sinirden küplere binmiş.
Sonra neler olmuş?,
Merkez Bankası Başkanlığı’na atanan Naci Ağbal’ın Kısıklı’ya çağrılması… Bülent Arınç’ı doğrulayan brifingler… Kısıklı’da Ağbal ile karşılaşan Berat Albayrak’ın kavgaları… Ve görevden alma operasyonları…
Saray kaynaklarıma, “Resmi açıklama için neden 27 saat beklendi. Neden böyle önemli bir makam piyasaların bu kadar kırgın olduğu bir anda uzun sayılacak saatler içinde boş bırakıldı” diye sorduğumda şu yanıtı aldım;
“O gün kimse Tayyip Erdoğan’ın yanına yaklaşma cesaretini gösteremedi. Kimsenin gidip de ‘şunu bakan yapalım’ diyecek cesareti yoktu.”
İhtiyat payı bırakmak ile birlikte güvenilir saray kaynaklarımın anlattıklarına inanıyorum. “Berat Albayrak benim kırmızı çizgimdir“ diye ilan eden kendisine Bakan şikayetine gelenlere “Ne yapayım elimde 9-10 tane Berat Albayrak yok ki. Bir tane var“ diyen Tayyip Erdoğan’a “Kral çıplak” deme cesareti göstermek gerçekten takdire şayan. O yüzden, Türkiye, Bülent Arınç’a teşekkür borçlu diyorum.
★★★
Bu, bu sefer açıktan itiraf edilemeyen yeni bir “aldatıldım” vakası mı?.. Varın onun da kararını siz verin… Başkentteki AKP çevreleri, Erdoğan’ın psikolojik halini “kendini sırtından hançerlenmiş olarak hissediyor. Öfkesi de kolay kolay geçeceğe benzemiyor” diye izah ediyor. Döviz rezervlerinde aldatılan Erdoğan, müjdeli doğal gaz rezervlerine bakar, onları da kontrol eder mi?.. Bilemem!.. Ancak, başkentte başta Sabah Gazetesi olmak üzere medyanın, Berat Albayrak bağlantılı bürokrasi ve saraya yerleştirdiği SETA’cıların geleceği konunda muhtelif yorumlar yapılıyor…
Yazarlar
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021