Ahmet TAKAN
En başta söyleyeyim;
Niyetim, gıcık aldığım bir gazetenin gıcık olduğum bir yazarını, kendi elleri ile servis ettiği materyalini bahane ederek sopalamak değil…
Biz söyleyince beyzbol sopaları ile evimizin önünde saldırıyorlar… En ufak eleştirimize katlanamayıp mahkemelere koşup davalar açtırıyorlar, gözaltına aldırıp sindirmeye çalışıyorlar… Şikayet de ettiğimi sanmayın… Ben halimden çok memnunum!..
Saray iktidarı çürüyor… Çürüme kokuşmuşluğa dönüştükçe içerideki halkaların homurtuları yükseliyor. Sanmayın ki; iyi niyetten… Tek ve en büyük korkuları iktidarı ve büyük avantaları kaybetmek!..
Cadı kazanı gibi saray iktidarı… Görüntüye bakarsanız, ortalıkta sadece bay Sedat Peker’in iddiaları yüzünden hoşnutsuzluk duyulan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu var… Ancak, kazın ayağı öyle değil… AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın milletvekilleri ile istişare toplantılarında dile getirilemeyen şikayetler kapalı kapılar ardında yüksek sesle konuşuluyor. “Reis”in gözlerinin içine baka baka nasıl konuşacaklar ki?.. Toplantılarda görüntülü kayıt yapılıyor. Bir daha milletvekili olamama korkusu var!.. Kara listeye alınma korkusu var!..
Saray iktidarı içinde kapalı kapılar ardından yükselen homurtuları ana başlıklar halinde şöyle özetleyebilirim;
-Tek adam rejimi AKP’nin de iktidarında sonunu getirecek.
-Eskisi gibi istişare edilerek kararlar alınmıyor.
-Kararları tek adamın etrafında kimlerin aldığı belli değil.
-Tayyip Erdoğan’dan randevu almak imkansızlaştı.
-Sorunlar ağırlaştı. Vatandaşın yüzüne bakacak halimiz kalmadı.
???
AKP eski Milletvekili, Yenişafak Gazetesi yazarı Mehmet Metiner’i bilirsiniz… Yandaş televizyon kanallarının vazgeçilmez isimlerinden… Katıksız “reis”çidir. Metiner için birinci kural; reis daima haklıdır. Reis’in haksız olduğu durumlarda bile birinci kural geçerlidir. Bu kıvrak siyasetçi, önceki gün, Yenişafak Gazetesi’ndeki köşesinde “bu gidişatın hayra alamet olmadığını” söyledi. “Reis”in adından bahsetmedi ama onu ve yöntemlerini açıktan hedefe koydu. Mecra Yenişafak Gazetesi, saray iktidarına üstü kapalı gibi görünse de ağır eleştirileri Mehmet Metiner yöneltince, o sözleri buraya taşımak farz oldu… Neden?.. Çünkü o ağır eleştiriler, Tayyip Erdoğan’ın yüzüne karşı yapılamasa da, AKP kulisleri her gün benzerlerini konuşuyor…
Saray iktidarındaki huzursuzluğun fotoğrafını yansıtan ve başlığı “İnsanlığı merkeze alan yeni bir tarz-ı siyaset” olan yazıdan altılar yapalım;
“Tehlikeli bir dönemden geçiyoruz.
Giderek insan olmanın uzağına düşüyoruz.
İnsanlığımız her geçen gün değer kaybediyor.
Birbirimizden giderek zihnen ve kalben uzaklaştıkça düşüş yaşıyoruz.
…
Herkesin bir kampı var.
O cephede yer alanlar seviliyor yer almayanlar düşman görülüyor.
Ne kadar büyük bir kolaycılık. Ve bir o kadar da acınası.
Birbirlerini tanıdıklarında birbirleriyle dost olabilecek nice insan birbirlerini tanımadan birbirlerinin hasmı bi-amanı oluyorlar.
İnsan olmak böyle bir şey değil.
İnsanlık böyle bir şey hiç değil.
Birbirimize kulaklarımız sağır, gözlerimiz kör.
Birbirimizi okumaya ve anlamaya ihtiyaç dahi hissetmiyoruz.
Bize duymak istediklerimizi söyleyenler makbul, bizi eleştirenler ve uyaranlar ise zararlı.
Her birimizin mutlak doğruları var.
Hiç birimiz yanılmış olabileceğimize veya yanlış yaptığımıza inanmıyoruz.
Kesin inançlılık, fanatizmimizi gün be gün arttırıyor.
Kendilerini hep en doğrunun temsilcileri olarak görenler ötekilerine ya acıyorlar ya da dillerinin keskin ucuyla boyuna doğrayıp duruyorlar.
Hep yanlışta olan başkaları.
Hiç kimse kendi mahallesindeki bu mutlak doğrucu fanatizmle yüzleşme cesareti gösteremiyor.
Kendi kampındakileri eleştirenler anında ihanetçi yaftası yiyor.
Kamplaşmaktan en çok şikayet edenler, nedense kutuplaştırmayı çatışmaya dönüştürenler.
Ne yaman çelişkidir bu.
Başkalarının doğrularına sahip çıkma yürekliliği kalmadı hiç kimsede.
Birbirimizi dinlemez olduk.
Dinler gibi bakıyoruz sadece.
Bakıyoruz ama görmüyoruz.
…
Yalanın bini bir para olmuş.
İftira ise gırla.
Hiç birimiz karşı kampta gördüğümüz birini artık dinlemek istemiyoruz.
Ne dinlemesi, görmek dahi istemiyoruz.
Bırakınız karşı kamptakileri kendi mahallemizde bizden farklı düşünenleri bile imliyoruz anında.
Bu kadar kin ve öfke hepimizi zehirliyor.
…
Hep kendilerini haklı görenler başkalarına haksızlık ederler.
Hep kendilerini en doğru yolda görenler başkalarını yanlıştan döndürmek için ne yapılması gerekiyorsa onu yapmak gerektiğine inanırlar.
Gerektiğinde baskıyı ve şiddeti dahi meşru addederler.
…
Her türlü ideolojik fanatizmin dışında sadece insanlığımızı kuşanarak birbirimizi tanımaya koyulursak eminim ki pek çok sorunumuzu çözmüş olacağız.
Şimdi adım atmanın vaktidir.
Bize gelmeyenlere gitme vaktidir.
Yoksa bizi birbirimize düşürmek isteyenlerin bilerek veya bilmeyerek tezgahına gelmiş oluruz.
Sadece birbirimize değil ülkemize de yazık etmiş oluruz.
Kavga ettiğimizde bizi bir araya getirip barıştıracak kimseler bırakmalıyız.
Herkesi kavganın tarafı haline dönüştürürsek evvela kendimize ve insanlığımıza yazık etmiş oluruz.
Herkesin üzerinde ittifak edeceği her kesimden güvenilir insanları kavgamızın bir tarafı olmadıkları için dışlayıp suçlarsak bu ülke için gerekli olan toplumsal barışı sağlamakta zorlanırız.
Sayıları giderek azalan bu tür insanlara karşı ihtiramda kusur işlemeyelim ki bu ülkenin ve milletin birliği de dirliği de zarar görmesin.
Hep birlikte kazanacağımız yeni bir insanlık hattı üzerinden pekala yeni bir tarz-ı siyaset inşa edebiliriz.
Henüz vakit varken birlikte bunu yapmazsak bedeli ağır olur.”
???
Adam daha ne söylesin?.. Saray iktidarının çok güzel fotoğrafını çekmiş… İktidar elden gidiyor diye bas bas bağırıyor. Merak ediyorum; Mehmet Metiner’i mahalleden kovarlar mı?..
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.01.2022
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021