Ahmet TAŞGETİREN
Bahçeli’nin el sıkışma ve benim “Öcalan açılımı” diye nitelediğim hamlesine, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nasıl baktığı henüz ortaya konmamış olsa da özellikle Kürt siyasetinden kredi açanlar yok değil.
DEM mesela ve Selahattin Demirtaş mesela. Daha önce de altını çizdim, Demirtaş, kendisini Kandil ile birlikte dışarda tutmasına rağmen, Bahçeli’nin çağrısına kredi açtı. Üstelik sıcağı sıcağına Kandil kaynaklı TUSAŞ saldırısına en sert tepkiyi koydu.
Peki Kürt siyaset yapıları ne bekliyor olabilirler Bahçeli’nin başlattığı süreçten?
Öcalan’ın “çatışma ve şiddet zemininden” çıkarıp içine çekebileceğini iddia ettiği “hukuki ve siyasi zemin” ne?
Kürt siyasi liderlerin “Kürt sorunu” tartışmalarında zaman zaman seslendirdikleri “maksimalist” öneriler var.
Devletin de, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarından bu yana zaman zaman farklılaşsa da “kırmızı çizgileri” bulunuyor.
Aradaki farktan da, 100 yıllık çözümsüzlük ve on binlerce insanın hayatına ve Türkiye’nin kaynak kaybına yol açan çatışma süreçleri çıkıyor.
“Çözüm süreci” diye nitelenen arayışlar ise, Devletin kırmızı çizgilerde ne kadar esneyebileceği, Kürt hareketinde, bir boyutu silahlı hale gelen odakların nerede nasıl bir uzlaşma zeminine varacağı bilmecesini ifade ediyor.
Bugüne kadar devlet kimi adımlar attı, halk zemininde Kürtlerde kimi tatminler oluştu, ama örgütlü yapılar, özellikle silahlı yapılar devreden çıkmadı, üstelik silahlı yapıların uluslararası odakların projeleriyle dirsek teması oluştu.
Bu arada, komşularda, Irak’ta, özellikle son dönemde Suriye’de, Kürt varlığı Türkiye’dekinden farklı yapılara dönüştü.
Türkiye Kürtlerinin hem Türklerle ilişkiler ağı hem ülke sathına yayılış biçimiyle hem Irak’tan hem Suriye’den farklı olduğu hemen herkesin kabul ettiği bir gerçeklik. O yüzden de bir “Çözüm arayışı”ndan söz edilecekse bunun birebir Irak ve Suriye modelinde olmayacağı da kabul ediliyor.
Buna rağmen Ankara’nın uzun vadeli kaygılar taşıdığı da bir vakıa. Onun için de olayı sadece terörle mücadelenin ötesinde çözüm arayışları halinde devreye sokuyor.
Sanki gerek 2013 – 2015 çözüm süreci hamlesi ve şimdiki Bahçeli’nin açtığı parantez, gerekse ilk açılımdakine benzer şekilde henüz “gövdesini koyarcasına” sahiplenmiş gözükmese de “bir fırsat penceresi açıldığı”ndan söz eden Cumhurbaşkanı Erdoğan bu arayışı ifade ediyor. Bu defa gövdeyi Bahçeli koymuş durumda ve belki de Kürt siyasetçiler, ilk çözüm sürecine karşı en sert tepkiyi koyan Bahçeli’nin devreye girmesini daha “umut verici” olarak görüyor ve sahipleniyorlar.
İster Meclis’te, ister daha mahrem zeminlerde olsun -Meclis’te olması ve olabildiğince şeffaf olması her durumda tercih edilmeli- herhalde Kürt siyasetçilerin beklenti çerçevesi şu olacaktır:
-Öyle bir çözüm bulunsun ki, Türkiye Kürtleri silâhlı mücadeleyi asla gerekli görmesinler.
-Öyle bir çözüm bulunsun ki, Türkiye Kürtlerinin gözü asla dışarda olmasın. Yani ne Irak’a özensinler ne Suriye’ye, dolayısıyla küresel odakların bölgeye ve özellikle Türkiye’ye ilişkin projeleri akim kalsın.
-Öyle bir çözüm bulunsun ki, Türkiye hem gelişmişlik hem insan hakları ve hukuk açısından dışardaki Kürtlerin de özeneceği bir ülke olsun.
Bunların genel çerçeve olduğu açık. “Öyle bir çözüm bulunsun ki…” dendiğinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile şikâyet ettiği “anne ile oğulun ana dilinde anlaşamaması” hadisesi yanında pek çok madde sıralanacak. Diyarbakır cezaevleri olmasın, köy yakmalar olmasın, beyaz Toroslar olmasın, faili meçhuller olmasın, kayyımlar olmasın…
Kürt siyasetinin masaya koyacağı maddeler, bizim için, yani Kürt olmayanlar için şaşırtıcı, kabul edilemez bulunabilir. Devlet – Toplum ilişkilerinde yıllar içinde herkesin bir zihinsel koordinatı oluşmuş durumda. Uzunca süre, devlet zihniyetine hakim laiklik yorumları dindar insanları bunalttı mesela. Alevilerin şartları sıkıntılı mesela. Kürtler de devletin etnik bakışlarını, kendilerinin çok çok uzun süreler “Kart – kurt”a indirgenmesini ve “Türklüklerini ispat” politikalarını sorunlu görüyor.
Acaba şimdi Bahçeli ne diyor? Erdoğan ile Bahçeli nerede buluştu?
Bahçeli’ye tepki gösteren milliyetçi siyasi yapılar ne diyorlar?
Bir gerilim oluşacağı muhakkak da, bu gerilim nerede durulacak ve durulduğu noktada Sisif’in taşıdığı kaya yeniden dibe yuvarlanacak mı?
Türkiye, ülkesinde yaşayan her bireyin, ırk, din, mezhep veya başka farklılıklar ayırt edilmeksizin kendisini “Devletin en çok önemsediği insan” gibi hissedeceği bir ülke haline gelebilseydi belki bunca zaman pek çok derdi de yaşamıyor olabilirdik.
100 yılı aştık hâlâ o devlet zihniyetini arıyoruz. Onu başaramadığımız için de dışarda birileri bizimle, bölge ile oynuyorlar.
“Devlet aklı” son zamanlarda çözüm arayışlarında çok geçiyor. Kimi zaman da devlet aklının nasıl çalıştığı noktasında kuşkulara kapılıyoruz. Şimdi yeni bir sınavdayız. Erdoğan’ın sessiz kaldığı “Devlet” Bahçeli’nin öne çıktığı akıl “Devlet aklı”mıdır, yarınlarda, “Kürt sorunu” bağlamında onu çözeceğiz. Oradaki çözüm Suriye’yi de çözecek, Irak’ı da… “Devlet aklı” sınavda…
Yazarlar
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025