Ahmet TAŞGETİREN
Bir televizyon kanalım olsa, o görüntüleri her gün yayınlardım.
Hani Başbakan Davutoğlu’nun Şubat sonundaki Bingöl ziyaretinde sevgi evinde Erkan’la satranç oynarkenki görüntüleri...
O muhteşem tabiiliği. Erkan’ın;
- Şu Hoca’ya bak yaaa, deyişini...
Etrafta Başbakan’ın eşi Sare Hanım var, Aile ve Gençlik Bakanları var ve sevgi evinin çocukları var... Herkes resmiyetten çıkmış ve müthiş sevgi iklimi yaşayan bir aile ortamı içine girmiş. Kahkahalar kopuyor sınırsızca...
Başbakan’la 12 yaşındaki Erkan’ın çak yapışları...
Mağlup olmuş bir Başbakan’ın Erkan’la kucaklaşması...
Her karesi, her diyalogu sevgi tomurcukları saçan beş-on dakikalık görüntüler...
Burası Bingöl. Her gün acı haberler aldığımız bir vatan parçasının ortası.
Başbakan ancak kendi çocuklarıyla da böyle kendinden geçiyordur herhalde diye düşünüyorsunuz.
O görüntüleri seyrederken nasıl duygulandığımı anlatamam.
***
Önceki gün Silopi’deydi Başbakan.
İran’a gidecekti.
Ama uçağa bindi ve “Ver elini Silopi” dedi.
Günlerden Cuma idi. Cuma namazı neden Silopi’de kılınmasındı. Silopi kısa süre önce terörden arındırılmıştı. Şehrin yeniden imarı - inşası - ihyası gerekiyordu.
Başbakan’ın uçağı bir süredir uçuşa kapalı olan Şerafettin Elçi Havaalanı’na indi. Cuma namazına yetişildi. Başbakan’ın yanında 7 bakan, iki genel başkan yardımcısı vardı.
Hutbeyi Diyanet İşleri Başkanı Görmez Hoca okudu. Öz itibariyle”Evlerden evlere merhamet şebekesi taşıyalım” dedi.
Namazda Başbakan’ın yanı başında bölge insanının en tabii kıyafetleri içinde 77 yaşında bir mü’min vardı. Başbakan’la musafaha ederken gözyaşlarına boğuldu. Yüreğinden şu kelimeler döküldü: “Bizi buralarda yalnız koymayın.”
Cuma sonrası sokaklarda Silopililerle kucaklaştı Başbakan. Okul ziyaret etti, çocuklarla selfie yaptı. Esnafı selamladı. Halka şöyle seslendi:
“Bilinsin ki bugün bütün Türkiye’nin yüreği Silopi’yle, Cizre’yle, Sur’la atıyor. En kısa zaman içerisinde Cizre ve Sur’a da gideceğim. Silopi’de de acı günler yaşandı. Biz bu acıları sarmak için devletimizin şefkat elini milletimizle birlikte burada hissettirmek için çok kapsamlı bir çalışma içindeyiz. Teröristler kudretimizi test etmeye kalktı ve gördüler ki devletimizin milletten kaynaklanan kudreti her şeyin üstesinden gelir. Şu anda da şefkat vaktidir.
“Onlar tahrip etmeye gelebilirler, biz inşa etmeye geliyoruz. Onlar gönülleri yıkmaya geliyorlar, biz gönülleri birleştirmeye geliyoruz. Onlar dışarıdan aldıkları talimatlarla bu ülkeyi ateş çemberinin içine sokmaya çalışıyorlar, biz gönlümüzden, tarihimizden ve milletimizden aldığımız talimatla bu ülkeyi ihya ederek, ebedi kardeşliğimizi her an yaşatmak üzere gayret etmeye geliyoruz.”
Yazılarımı takip edenler bilir, çok eskilerden beri Diyarbakır Ulu Camii’nde, bir Bayram namazında Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı’nın yan yana namaz kılmalarını hayal eder dururum.
Geçenlerde Mardin gezisinde gördüm, Cuma sonrasında Davutoğlu’nun nasıl halkla sarmaş dolaş olduğunu. Şimdi Silopi’de o gönül ferahlatan manzaralar var. Bir ara sayın Gül zamanında “Cumhurbaşkanı Van sokaklarında dolaşsa ve çocukların başlarını okşasa” diye yazmıştım.
Çok acılar yaşıyoruz ama işte, bir yandan da sevginin, şefkatin, rahmetin dili devreye giriyor.
Bu toprakların tabii hali devreye girdiğinde insanlar o kadar güzelleşiyor ki...
Ne olur hep birlikte bu güzelliği çoğaltmak için çaba sarf edelim.
Bir iki cümle ile de Diyarbakır’da HDP’lilerin “organize ettiği” Cuma namazına temas edeyim. Demirtaş’ın namaz sırasında iken fotoğrafları yansıdı. Ne diyeyim, iyi oluyor, Kürt halkı HDP’lileri en azından Cuma’dan başlayarak namaza alıştırıyor. Mü’min Kürt halkına kalbi selamlar...
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
17.07.2025
13.07.2025
11.07.2025
9.07.2025
29.06.2025
10.06.2025
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025