Ahmet TAŞGETİREN
Son gittiğim Anadolu şehirlerinden birinde, gençler havaalanından aldılar, şehre doğru ilerliyoruz.
Böyle ortamlarda genelde “Nasıl görüyorsunuz Hocam durumu?” diye sorular sorulur.
Soru soruyu açtı, bir ara, birisi “Hocam, dedi, acaba Davutoğlu ve Abdullah Gül ihanet ederler mi?”
- Kime?
- Reis’e.
Benim içimden geçen ilk düşünce, “Konu buralara bu soru ile gelmiş demek ki...” şeklinde oldu. Üzüldüm.
Bu soru Tayyip Bey’in kendisine sorulsa ne cevap verirdi, diye düşündüm öncelikle. Sonra anlattım:
- Asla, dedim. Böyle bir ihtimali akla getirmek bile mümkün değil. Ahmet Davutoğlu’nu lise yıllarından tanırım, dedim, babasını da tanırım, mü’min mütedeyyin bir insandı Allah rahmet eylesin. İslami hizmet alanlarına karşı son derece müşfik, yardımcı bir insandı.
Davutoğlu, o zamanlar Alman lisesi diye bilinen İstanbul Erkek Lisesi’nde mü’min – müslüman olarak kimliğini korudu, kendini yetiştirdi, sonra Boğaziçi’nde mü’min – müslüman kimliği ile var oldu, bizim neslimizin yetiştirdiği önemli bir ilim adamı, düşünce adamıdır. Refah döneminde düşünceleriyle ve D-8’e Malezya’daki katkılarıyla hizmet etmiştir.
Bilim Sanat Vakfı gibi bir bilim ocağının merkez insanı olmuş, birçok genç bilim adamının yetişmesine öncülük etmiştir.
Ak Parti iktidarları döneminde, Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan’ın görevlendirmesiyle danışman, dışişleri bakanı ve başbakan olarak hizmet etmiştir.
Bugün ona gösterilecek güvensizlik, hem Tayyip Erdoğan’ı hem Abdullah Gül’ü 15 yıl boyunca sağlıksız karar vermekle suçlamak anlamına gelir.
Başbakanlıktan ayrıldı ve burukluk yaşasa bile bugün hala, en küçük bir aykırı tavrı ortaya çıkmadı.
Dedim ki:
- Abdullah Gül ihanet eder mi? Bu soru ne kadar abestir! Bu, çocukluğundan beri aynı davayı solumuş insanların üzerine kolayca çizgi çekme anlamına geliyor ki, ben asıl bunu vahim olarak görüyorum. Diyelim ki Tayyip Bey’den farklı kanaatlere sahip oldular, bu, ihanet anlamına mı geliyor? Böyle bir kanaate varırken, aynı misyona gönül vermiş ve önemli sorumluluklar üstlenmiş bir insanın üstünü çizdiğimizin nasıl farkına varamıyoruz? Abdullah Gül, bir konuda bir tavır sergilerken, onun kendi misyonu ile çelişip çelişmediğini dikkate almayacak kadar duyarsız mıdır?
Dedim ki:
- Bana göre, Bülent Arınç da asla ihanet etmez. O isimlerle ihaneti yan yana getirmeyi de o insanların zül olarak telakki edeceklerini düşünüyorum. Bu soru onlar için yaralayıcıdır.
Dedim ki:
- İnsanlarımızı azaltmamamız lazım. Böyle bir tavır, tarihin bu kırılma anında çok önemli misyonlar üstlenmiş olan ve yanında - arkasında durduğumuzu zannettiğimiz Tayyip Erdoğan’ı azaltmak anlamına geliyor. Ben hep, yola birlikte çıkmış olanların ayrışmasının bir dava için tahrip edici mahiyet taşıdığını düşünmüşümdür.
Dedim ki:
- Bir liderin yanına sonradan yanaşanlar, kendilerine yer açmayı birikimleriyle değil, liderin sağını solunu biçerek temin etmeyi düşünürler.
Bir süreç yaşıyoruz. Ben, “milletin birliğini temsil” gibi bir ana vasfı bulunacak olan Cumhurbaşkanlığının her kademede bu birliği tahkim edecek bir konumda olması ve gösterilmesini zaruri görüyorum. Çünkü milletin gerçekten büyük bir kaynaşmaya ihtiyacı var. Kendi tabii muhitinde bile ayrışmalar oluşturacak bir dilin, doğrudan Tayyip Erdoğan’ı vuracağı kanaatindeyim. Bunun referandum ve sonra gelecek Cumhurbaşkanlığı seçimi için ne kadar büyük risk oluşturacağını azıcık basireti bulunan herkes görür.
Basiretten nasibi olmayanlara ise söylenecek sözü, benim değil, daha yukarlarda birilerinin söylemesi lazım. Anadolu’ya da, yukarlardaki ilişkilere ve haklarında böyle sorular üretilen benzerlerine dair daha pozitif mesajlar göndermek gerekiyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
5.06.2025
22.05.2025
18.05.2025
13.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
1.05.2025
29.04.2025
25.04.2025
19.04.2025