Akif BEKİ
Eskiden yoktu böyle bir adet. Doğruluğu yanlışlığı tartışılır, yalanlayan yalanlar ama kaçak yapı haberlerine erişim yasağı konmazdı. İddia sahiplerine ve haberi yapan gazetecilere soruşturma da açılmazdı.
Hürriyet'in başındayken Ertuğrul Özkök'ün yazlığında kaçak yapı haberleri yapıldı. Yazlığının poster gibi fotoğrafı basıldı. Kaçak denilen iskelesi yıktırılana dek peşi bırakılmadı.
Yine AK Parti dönemiydi. Özkök'ün peşine iktidar medyası takılmıştı.
Fakat...
Ne terör ve mafya tehdidi altındaki bir gazetecinin evini, adresini adeta hedef göstermekten kimseye terör soruşturması açıldı.
Ne de "Kaçak varsa suç duyurusunda bulunursun, haber yapmak da nedir, hem bu haber bayat, ayrıca iktidarın başarılarını anlatmaya ayrılacak ekran ve sayfaları bununla doldurmayı amaçlamaktadır" gerekçesiyle o yayınlara erişim yasağı getirildi.
Yanlış hatırlamıyorsam RTÜK de, "İktidarın başarılarını anlatmakla görevli ekranların gündem değiştirmesi, dikkat dağıtması, bir yazlıktaki kaçak yapı iddiasını konuşturarak devletle milletin başarılarını gölgelemesi kabul edilemez" diye hiçbir TV'yi cezalandırmadı.
Vatan gazetesinin sahibiyken Zafer Mutlu'nun evinin balkon tadilatı da aynı radara yakalanmıştı.
AK Parti dönemiydi yine, 10 yıl oluyor. İktidar medyası, balkon tadilatını İBB'ye durdurtmadan bırakmadı yakasını. Teras dubleksinde oturduğu yalı apartmanını da komple onunmuş gibi gösterdiler. Soruşturma, ceza ve yasaklar yine de sadece Mutlu'ya geldi. O haberlerse hala erişime açık.
Yanlış anlaşılmasın, Özkök de Mutlu da iddiaları sonuna kadar yalanladı...
O eski adet artık yerinde durmuyor diye bir an endişe etmiştim. Yoksa Sözcü yazarı Yılmaz Özdil'in Bodrum'daki yazlığıyla ilgili kaçak yapı haberleri de erişime kapatılacak mıydı?
Öyle ya, Özdil'in de sevmeyeni seveninden az değil. Belli mi olur, bakarsınız adeta hedef gösterdiği ve dikkatleri iktidarın başarılarından uzaklaştırdığı için haberler engellenir, maazallah gazetecilere soruşturma açılabilirdi.
Neyse ki korktuğum olmadı...
Evinin boy boy fotoğrafları basılabiliyor hala, elden ele de dolaştırılıyor sosyal medyada.
Kaçak eklentiler yaptı diye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca İmar Affı'ndan aldığı belgenin iptal edildiği yazılıyor bir gün...
Öbür gün yeni bir aşama; sonradan ilave denilen müştemilat vesairi yıktırma kararı duyuruluyor.
Ertesinde, 'tapuyu üstüne yaptığı eşi hakkında savcılığa suç duyurusu da yolda' anonsu...
Hah şöyle ya...RTÜK, savcı, polis ne karışır gazete ve TV'lerin neyi haber yapıp yapmayacağına!
Bir de basın özgürlüğü yok derler. Bak, iktidar medyası neyi isterse üstüne gidiyor. Seçtiği konuyu pehlivan tefrikası gibi sündüre sündüre, serbestçe de konuşturuyor. E daha ne!
AVM’cilerin fendi perakendecileri yendi
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak’ın, AVM’lerin 4 Mayıs’ta açılmasını istediği bilgisi yalanlanmıştı. Kaynak, AVM Yatırımcıları Derneği’ydi.
Güya AVM’ciler, 4 Mayıs’a yetişmez diye 11 Mayıs’ta açmayı teklif etmişlerdi.
Perakendecilerse istim üstündeydi, erken buluyorlardı, bayram sonrasına erteletmeye uğraşıyorlardı. O arada da AVM’cilerle kira ve ortak gider anlaşmazlıklarını çözmeye...
Daha geçen cumaydı. Sağlık Bakanı Koca ile Bilim Kurulu, ‘erken gevşemeyelim’ uyarısıyla bayram sonrasına normalleşme randevusu veriyordu. “AVM’lerin açılması başka bahara” başlığıyla tartışmanın noktalandığını yazmıştım.
Bakan Koca ve Kurul’un direnişi sayesinde, yalnızca perakendeciler değil halk sağlığı da tehlikeyi ucuz atlattı diye sevinmiştim.
Ama yalanlanan tarih doğru çıktı. 11 Mayıs’ta kapıları açıyorlar. Erken değil sürpriz, baskın açılış şeklinde.
Sözde aceleye getirilmeyecekti. AVM’cilerin demesine göre kademeli olacak, önce vaka sayısı az küçük illerden başlanacaktı.
Şimdi İstanbul AVM’leri siftaha hazırlanıyor.
Kira alamayan AVM’ciler mi bastırdı, ekonominin alarm zilleri mi baskın geldi, bilmiyoruz.
Fakat yaraya merhem olacak mı, oldukça şüpheli.
Halk gitmezse, iş yapamayan perakendeciler kira ve giderleri nasıl ödeyecek? İyileştirmedikleri kiraları toplayamayan AVM’ler, nasıl ayakta kalacak?
Diyanet’ten gelen mesaj
Zina ve eşcinsellik temalı hutbe tartışması üzerine, Başkan Ali Erbaş Hoca’dan gelen bir mesaj beni ta çocukluğuma götürdü.
Çünkü Mehmet Ocak’tan gibi tepkisini bana göstermek yerine, babama şikayet etmişti. Gülmeyin, belki de Ocaktan’ın rahmetli babacığını yakınlarda kaybettiğimizi bildiği içindir.
Ankara Barosunun, tepkiyi İslamofobikliğe vardırmasını ilk günden eleştirdim...
Hutbelerde, inanmayan ya da günahkar vatandaşların hak ve özgürlüklerine saygı isteyenlere ise hak verdim...
Diyanet’ten eşcinsellik ve zinayı onaylaması, ayetleri inkar etmesi beklenemez de dedim...
Fakat bunları dememişim, bu ayrımları yapmamışım gibi şikayet etmiş Hoca.
Diyanet’ten dinsizlik, imansızlık vaazı beklenemez. Ama Diyanet’e en ufak eleştiriyi din düşmanlığı, Allah’a karşı gelmek gibi alması beklenebilir mi?
“Haçlı İrtica-Erdoğan’ın Yüce Divan Dosyası” kitabını yazan Perinçek kadar bile mücahit ve destekçi olamamaktan gocunmalı mıyım, o da apayrı bir dram.
İmamlarının arkasında namaz kılınıp kılınmayacağını dahi tartışan, Diyanet’e demediğini bırakmayanlar, laf ettirmeyecek kadar Diyanetçi kesilmişse yanlışlık bende mi?
Hoca’dan ricam, klavyeye sarılmadan önce lütfen yazılanları bir daha okuyun. Ve mümkünse şikayetlerinizi bana, memnuniyetlerinizi babama bildirin. Selam ve dua ile...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
7.11.2025
5.11.2025
1.11.2025
31.10.2025
28.10.2025
16.10.2025
14.10.2025
11.10.2025