Arife KÖSE
Böyle olacağını biliyorduk...
AKP'nin, PKK'nin sınır dışına çekilme sürecini kendince düşman karşısında kazanılmış bir zafer gibi sunacağını, üstelik bunu sadece MHP tabanını rahatlatmak için değil, kendi bünyesinde de bu milliyetçi kodları taşıdığı için yapacağını biliyorduk.
Bunun son örneği, Bülent Arınç'ın, PKK'nin çekilme süreci ile "'Niye gidiyorsunuz daha karpuz kesecektik' deme imkanımız mı var? Cehennemin dibine gitsinler gidiyorlarsa. Bundan bizim sevinmemiz gerekmez mi?" demesi oldu.
AKP'nin "artık anneler ağlamasın, kimse ölmesin" ile "cehennemin dibine gitsinler" arasında sürekli gidip gelen bu söylemi, "süreç" diye geçiştirilen ve aslında adı Kürt sorununun çözüm süreci olan bu adımların, gerçekten Kürt sorununun çözümüne hizmet etmesi gerektiğini düşünen ve "Çözüme Evet" diyenlerin müdahalesini gerektiriyor.
Bülent Arınç uzayda yaşamıyor. Aylardır bu ülkede olup bitenleri cümle alem gibi o da biliyor.
Bülent Arınç'a, yıllardır açık ya da gizli bir şekilde, sınır dışına çekilmesi için PKK ve Sayın Abdullah Öcalan ile görüşenin kendi hükümeti olduğunu hatırlatmaya gerek yok. Yanlış anlamayın, bu görüşmeleri sorgulamıyorum, sonuna kadar destekliyorum.
Bülent Arınç, "'Niye gidiyorsunuz daha karpuz kesecektik' deme imkanımız mı var?" diye sorarken, yani aslında "'Niye gidiyorsunuz daha karpuz kesecektik' deme imkanımız yok" derken çok haklı. Hükümetin bunu deme imkanı yok. Çünkü bunu demenin sonucu savaş. Yine yanlış anlamayın, bunu da tehdit olsun diye söylemiyorum, 30 yıldır var olan gerçeklik bu olduğu için söylüyorum.
Bu ülkede yaşayan küçücük çocukların bile bildiği bu gerçekleri tabii ki Bülent Arınç da biliyor.
Peki o zaman tüm bunları bile bile bu sözleri neden söylüyor? Kime söylüyor?
Arınç, AKP'nin içinde ve tabanında da hiç azımsanmayacak bir yere sahip olan tipik Türk milliyetçiliği/ırkçılığı refleksiyle davranıyor. "Düşmanı deniz döktük" palavrasının bir benzerini farklı kelimelerle ama aynı ruh haliyle ve zihniyetle bir kez daha yutturmaya çalışıyor. "Devleti ve milletin bekasına ve bölünmez bütünlüğüne " halel gelmediğine hem kendi tabanındaki hem de diğer kesimlerdeki milliyetçileri ikna etme çabasına girişiyor.
Halbuki unutmayalım ki Kürt sorununun çözüm süreci olan bu süreç, bu ülkede milliyetçilerin/ırkçıların ikna edilmesiyle değil, onlara rağmen başladı. Eğer dört aydır tek bir kişi ölmediyse bunu milliyetçilerin ikna olmasına değil, onlara rağmen atılan adımlara borçluyuz. Dolayısıyla bu süreç bundan sonra da onların ikna edilmesiyle değil, onlara rağmen ilerleyecek. Akil insanlar toplantılarını Türk bayraklarıyla basanlar bu sürece hiçbir zaman ikna olmayacaklar. Onların başına gelebilecek en hayırlı şey, Kürt sorununun çözülmesiyle birlikte hayatımızdan sonsuza kadar çıkıp gitmeleri olacak.
Arınç'ın bu sözlerinin zaten bugüne kadar insanların ölmesini umursamayanların, hatta savaşın devam etmesini isteyenlerin üzerinde bir etkisi olmayacak ama Diyarbakır'da, Van'da, Hakkari'de yaşayan Kürtlerin üzerinde bir etkisi olacak. Hiç şüpheniz olmasın, Kürt halkı kendisine "cehennemin dibine gidiyorlarsa gitsinler" denmiş olarak algılayacak.
Şundan endişem yok, Kürt halkı, Bülent Arınç'ın terbiye sınırlarını aşan sözlerinden dolayı çözüm sürecine sırtını dönmeyecek kadar çok badire atlattı. Çoğu zaman cehennem bu topraklar, bu devlet oldu onlar için. Onlar yine de barış dediler, sınır dışına çekilmek de dahil olmak üzere barış için ne gerekiyorsa yaptılar.
Benim endişem, bizden Batı'da yaşayanlardan yana. Bizim, sınır dışına çekilmek suretiyle bir kez daha uzatılan bu barış eline yanıtımız "cehennemin dibine gitsinler" denmesine izin vermek mi olacak yoksa bu eli tutmak ve buradan da barış eli uzatmak mı?
Benim yanıtım belli, ben o eli tutanların ve "Çözüme Evet" diyerek Batı'dan da barış eli uzatanların safında olacağım.
Yolları açık olsun...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Hawaii’den Sonra Nükleer Savaş Tehdidini Yeniden Düşünmek
16.02.2018 - Arşivcilik suç değildir!
8.02.2017 - Panama skandalı ve kapitalizm
15.04.2016 - Kapitalizm ve çocuklar
11.04.2016 - Pegida'yı nasıl durdurabiliriz?
15.02.2016 - Irkçılığın normalleştirildiği kötü bir dünyada yaşamak
5.02.2016 - Suudi Arabistan'daki idamlar ne anlama geliyor?
10.01.2016 - 2015'in aynasından 2016'ya bakmak
28.12.2015 - Sınırları açın
8.02.2015 - Sınırları açın
4.02.2015
Yazarlar
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































NAMIK KARZİ
Türk milliyetçi tarihçiliğinin bilinen yalancılık örneklerini sayıp döküyor. &DİYORSUNUZ VE 77 1 MAYIS DADA BEN BUNUN TAM TERSİNİ YAPTIM YAPIYORUM DİYORSUNUZ.&PEKİ,KENDİ KENDİNİZE BEN NE YAPIYORUM DİYE SORUYOR MUSUNUZ.İLGİNÇ OLMAYA MI ÇALIŞIYORSUNUZ.