Arife KÖSE
Tutuklanan ya da ölen insanlar, arkadaşlarım hakkında yazı yazmaya çalışmak çok zor benim için. Sadece tutuklanmalarına ya da artık hayatta olmamalarına üzüldüğüm için değil, sürekli bu insanların aslında ne kadar değerli ve iyi insanlar olduklarını, terörist olmadıklarını ve asla olamayacaklarını kanıtlama çabası çok dokunduğu için. Masumiyet karinesinin gerçekten işlediği, yani suçu kanıtlanıncaya kadar herkesin gerçekten suçsuz sayıldığı bir dünyada yaşıyor olsaydık keşke. Ama maalesef, günümüzün yerli ve milli tanımının içine girmeyen herkesin “terörist” sayıldığı bir “çamur at, izi kalsın” dünyasında yaşıyoruz. Böyle bir dünyada hâlâ hayatta ve dışarıda olan bizlere de bu devâsâ terörist avının dişlilerinin arasında sıkışıp kalan arkadaşlarımızı o çarkın içinden çıkarıp alma çabası düşüyor.
İşte o dişliye son katılanlardan birisi de arşivci ve yayıncı Emin Şakir.
Arkadaşımdır Emin, yoldaşımdır. Milyonlarca insan gibi o da iyi bir insandır. Hepimiz gibi inandığı değerleri, uğruna mücadele ettiği güzel bir gelecek, işi, hobileri, bir ailesi, arkadaşları vardır.
Onun tutkusu da arşivcilik ve koleksiyonculuktu; biriktirmeyi seviyordu yani. Bilgi biriktirmeyi ve bilgisini başkalarıyla karşılıksız paylaşmayı.
Biriktirme tutkusu ve arşivcilik
1987 yılında Bulgaristan’da doğan, çocukken İzmir’e göç eden ve liseyi Gaziemir Anadolu Ticaret Lisesi’nde ve üniversiteyi 9 Eylül Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı bölümünde okuyan Emin o yıllarda da derslerden çok “biriktirmek”le ilgilenirdi. Zaten üniversiteyi de yarım bıraktı ama hayatının geri kalanında meslek olarak bilgisayar programcılığı yapmaya devam etti.
Çocukluğundan beri sakızlardan çıkan araba fotoğraflarından filmlere, müzik albümlerinden kitaplara kadar birçok şeyi biriktirdi Emin. Biriktirmek, arşivlemek gerçekten bir tutkuydu onda. Tutkularından birisi de Türkiye’de yayınlanan sol dergi ve gazetelerdi.
İlk başta sadece Troçkist yayınları biriktiriyordu. Zaten kendisi de Türkiye’deki Troçkist sol partilerden birisi olan Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP) üyesidir. Üniversite öğrenciliği yıllarında ise elindeki bu dergileri bilgisayar ortamına taşıyarak arkadaşlarıyla paylaşmaya karar verdi. Ve 2010 yılında elindeki 100 kadar Troçkist yayını bilgisayar ortamına aktardı. Sitenin adını da solyayin.com koydu.
Daha sonra Emin sitenin Troçkist yayınlarla sınırlı kalmaması gerektiğini düşündü ve siteyi Türkiye’de sol olarak tanımlanan bütün yayınlara açtı. Bu yayınların sahipleri olan gruplarla iletişime geçti, hepsinden yayınlarını istedi. Sitede kendine sol diyen ama aslında ırkçı olan yayınlar dışındaki bütün sol yayınları, kendi görüşleriyle tamamen taban taban zıt olanlar da dahil olmak üzere sitede ücretsiz olarak yayınladı. 2013 yılı itibariyle sitede 124 dergi ve gazeteye ait 4 bin 900 sayıya ulaşılabiliyordu ve bu sayı her geçen gün artmaya devam ediyordu. İlk başta grupları ikna etmek kolay olmamıştı yayınlarını vermeye ama site yavaş yavaş duyulmaya başladıkça insanlar daha Emin istemeden yayınları göndermeye başlamışlardı.
Zamanla site bir çok akademik tarih araştırmasına kaynak oldu. Princeton Üniversitesi ve Washington Üniversitesi web sitelerinde, solyayin.com’u Orta Doğu çalışmalarında yararlanılabilecek kaynaklar arasında gösterdi. Artık site yok ama sitenin adı hâlâ bu üniversitelerin web sitelerinde yer almaya devam ediyor. Böylece Emin’in sadece bir merak, bir tutku olarak başlayan çalışması birçok akademik tarih çalışmasına kaynak oluşturdu, birçok araştırmacının, tarih meraklısının başvuru kaynağı oldu.
OHÂL’in olağanı: Dosyada gizlilik kararı
Bu çalışma akademisyenlerin, araştırmacıların, tarihçilerin ve sol yayınlarla ilgilenenlerin gözünden kaçmadığı gibi devletin de gözünden kaçmadı. Bundan iki yıl önce bir gün evi basıldı, polis bütün arşivine, bilgisayarlarına, telefonuna ve hard disk’lerine el koydu. Hakkında soruşturma başlatıldı.
Ancak bu aralar âdetten ya, soruşturmada gizlilik kararı var, avukatı Funda Ata da dahil olmak üzere hiç kimse Emin’in gerçekten neyle suçlandığını bilmiyordu. Ta ki 28 Kasım 2017’de mahkemeye çıkarıldığı güne kadar. O gün de ve hâlâ dosyayı kimse göremedi ama avukatı Funda Ata, tutuklandığı gün dosyaya site arşivinde kullanılmak üzere derlenmiş yayınların dijital bilgisayar ve telefon çözümlemeleri geldiğini, bu dijital yayınlar ve İzmir’deki Gezi eylemlerine katılması gerekçe gösterilerek terör örgütü propagandasından dolayı tutuklandığını söylüyor. Dolayısıyla şu ana kadar bilinen tek şey Emin’e isnad edilen suç. Ancak dosyadaki gizlilik kararından dolayı bu suçun hangi kanıtlara dayanarak isnad edildiği bilinmiyor.
Emin İstanbul’da yaşıyordu, pasaportu vardı, bu iki yıl boyunca çeşitli kereler yurt dışına gitti ve geri döndü. Dolayısıyla kaçmaya niyetinin olmadığı çok açık. Ne zaman ifadeye çağırılsa gitti ve ifadesini verdi. Polis, evini bastığında bütün arşive el koyduğu için delilleri karartma gibi bir ihtimal söz konusu değil. Yani Emin’in tutuklu yargılanması için hiçbir neden yok, tutukluluk hâlinin bizzat kendisinin bir cezaya dönüşmüş olmasından başka.
Avukatı Funda Ata, Emin’in tutukluluğuna itiraz ettiklerini, ancak serbest bırakılacağı konusunda umutlarının olmadığını çünkü günümüzde genel eğilimin herkesi tutuklamak olduğunu ve zaten OHÂL koşullarının da bunu kolaylaştırdığını söylüyor.
Bilgi ve bilgiye erişim hakkı
Emin’in tutuklanmasının hiçbir hukukî gerekçesinin olmadığını biliyoruz. Ama neden cezalandırmak istendiğini de biliyoruz. Tarih yazımının kontrolü, denetimi, geçmişin bilgisine erişimin kontrolü iktidar olmanın önemli bir parçasıdır. İktidarlar kendi anlatımları dışında başka, alternatif tarih anlatımlarından hoşlanmazlar, alternatif tarih yazımlarını her zaman engellemeye, engelleyemedikleri yerde de itibarsızlaştırmaya çalışırlar. İsterler ki tarihi sadece onlar yazsın.
Emin’in çalışması alternatif bir tarih yazımına kaynak olabilecek bir arşivdi. Sadece bir tutku olarak başlayan biriktirme yolculuğu onu bütün Türkiye sol tarihini, yayınlarını, dergilerini, bu dergilerdeki bilgi ve tartışmaları herkesin erişebileceği açık bir kaynak olarak, hiçbir karşılık almaksızın herkesin erişimine sunduğu bir web sitesi oluşturmaya getirdi. Tabii ki o yayınlardaki yazılar, bilgiler, anlatımlar iktidarların seveceği türden değildi, o yayınlarda okullardaki tarih kitaplarında asla göremeyeceğimiz, okuyamayacağımız başka bir tarih vardı. Emin’i tutuklayarak ve web sitesinin kapanmasına yol açarak sadece onun bilgiye erişim ve bilgiyi paylaşma hakkını değil, bizim de bilgiye erişim hakkımızı elimizden almış oldular.
Bütün iktidarlar gibi bu iktidar da siteyi kapatıp Emin’i tutuklayınca bu bilgilerin ortadan kaybolacağını sanıyor. Ve bütün iktidarlar gibi yanılıyor. Emin cezaevinden çıkacak. Ve bu bilgiler, bu tarih ister solyayin.com gibi web siteleri, ister sözlü anlatımlar, ister yayınlar yoluyla yine kuşaklar boyu aktarılacak.
Arşivcilik suç değildir! Gazetecilik suç değildir!
Arife Köse
(P24)
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.02.2018
8.02.2017
15.04.2016
11.04.2016
15.02.2016
5.02.2016
10.01.2016
28.12.2015
8.02.2015
4.02.2015