A.Turan ALKAN
Madem ülkenin başbakanı çıkıp, “Balyozcular AİHM’ye gidip lehlerinde karar alsalar bile biz Türkiye olarak belli bir bedel [para] verirdik ve içerde kalmaya devam ederlerdi. Bu zemini hazırlayan AK Parti iktidarı.” dedi, o zaman ben de bildiklerimi gönül rahatlığıyla açıklayabilirim demektir.
2010 yazında biz Zaman yazarları, sonradan ayrılanlar da dahil olmak üzere tatili filan boşverip anayasa değişikliği teklifi için gücümüzün yettiği kadar çalıştık, konuştuk, toplantılara katıldık, yazdık. Mesela bu fakir, İstanbul ilçelerinden birindeki AK Parti teşkilatının daveti üzerine partililere hitaben referandumun kabul edilmesinin niçin önemli olduğu konusunda bir programa katılıp konuşmuştur. O günlerde parti teşkilatının yaz rehavetine kapıldığı, referanduma yeterince asılmadığı, yolunda ‘söylentiler’ vardı. Bugün uzaktan bakılınca ciddi birer kuruluş olduğu intibâı veren birtakım kamu kuruluşlarının katkılarıyla “Bitirme Planı” hazırlanan Hizmet Hareketi topluluğunun en sade ferdi bile çalışıp çabaladı. Liberaller, “Yetmez ama evet” sloganıyla destek oldular.
O referandum böyle kazanıldı; demokrasinin önündeki dayatmaların direnci kırılsın, hukuk devleti olalım, askerî, adlî ve bürokratik vesayet kırılsın diye düşünüldü. Verdiğim emeğe, emeklere helâl olsun. Aynı maddeler yine gündeme gelse yine aynı şekilde davranırım. Doğru olanı yaptık. O gün çizip de bugün “yerim dar” diye oynamayanlar utansın!
Balyozcuların AYM’ye şahsî başvuruda bulunma haklarını kullandıkları için kesinlikle üzülmem. Üzüldüğüm nokta, efendisinden talimat almadıkça, “Orduya kumpas kurdular” gibi tuhaf bir lâfı etmesine imkân bulunmayan birinin âniden gerçekleri (!) görmeye başlayıvermesidir.
Orduya kimse kumpas kurmadı; bilakis ordu içinde yuvalanmış darbe heveslileri, milletin hukukuna kumpas kurmuşlardı. Eğer emellerinde başarılı olsalardı, bugün “Görmemişiz, pek safmışız, aldatıldık” diye milletin gözünün içine baka baka yalan söyleyenleri kemâl-i zevk ve afiyetle ağır ateşte kıtır kıtır kızartacaklardı. Darbe ruhunun ayyûka çıktığı tarih 27 Nisan 2007 tarihidir. O gece saat 23’te Genelkurmay’ın sitesine konulan bildirinin hesabı hâlâ sorulmadı. Seller geldi, yarıklar kapandı. Ültimatomu verenle alan kişiler, Osmanlı sarayından müdevver bir ofiste saatlerce baş başa verip havadan sudan yarenlik etmediler! Ne konuştuklarını bilmiyoruz fakat günün birinde mutlaka âşikâr olur ve o zaman kimin ne pazarlık yaptığını, kumpasın öteki yüzünde nelerin çevrildiğini öğreniriz...
“Sayemizde çıktılar” tespiti doğru fakat eksiktir; sâyenizde çıktılar ve sâyenizde kesinleşmiş mahkeme kararının hiçbir anlam taşımadığı bir hukuk düzenine sahip olduk. Aralarında hakikaten âdil yargılanmayan insanların da olduğu darbeci takımı sadece AYM’nin ürettiği kararla değil, hükûmetin yargı üzerinde kurduğu misli benzeri görülmemiş politik baskı sebebiyle çıktılar. 27 Mayıs düzeninin yüksek adalet divanı yargılamalarında bile hukuk bu kadar siyasileşmemiş, hiçbir TC hükümeti bugüne kadar darbeci takımı karşısında bu kadar gülünç tavizler vermek pahasına orduyu kendi safına çekmeye teşebbüs etmemişti.
Darbecilerle hesaplaşamadılar, sadece kapalı kapılar ardında pazarlık yürütüldü ve bunun adına da, “Askerî vesayet büyük ölçüde kalktı” diyorlar. Askerî vesayet şu anda gücünün doruğundadır; sarsıldı fakat yıkılmadı. Ayakta kalmak için darbecileriyle pazarlık yapıp hukuka ters takla attıracak derecede paniğe kapılmış bir heyetin karşısında Vesâyet teyze şimdi hiç olmadığı kadar mağrur ve güçlüdür.
Bu arada “Hizmet hareketini bitirme planı” hazırlayan siyasi ve bürokratik aklı tebrik ediyorum; bu devr-i şeâmet sona erdiği gün, Cumhuriyet’in hakiki savcılarına anayasayı ihlal maddesinden sorumlular hakkında dâvâ açmak için fazlaca çalışmalarına hâcet bırakmaksızın dört başı mâmur ve sıcak ve mükemmel bir itirafname hazırladılar. Tabii bundan çok daha büyük ve vahim sair ithamlardan “Bitirme Planı”na sıra kalırsa...
Dosya epey kalın olacak ve günün birinde birileri, “Neyse ki AYM’ye şahsî müracaat hakkını çıkarmışız yahu” diyecekler.
Aha da buraya yazıyorum işte!
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016