A.Turan ALKAN
Hocam, birbirine benzemeyen olguları karşılaştırıp hüküm çıkarmanın yanlışlığını biliyorum ama ister istemez şöyle düşündüm: Keşke vaktiyle ben de Keleş’i omuzlayıp dağa çıksaydım; ben de yol kesip haraç toplasam, şehirlerin kalabalık yerlerinde canlı bombalar patlatsam, karakol basıp sotalı yerlerde askerlere polislere pusu kursaydım...
-Hop hop... ağır ol bakalım Çekirge efendi, sâkin ol ve tane tane konuş. Neler saçmalıyorsun bakayım öyle?
-Hükümet tasarısından bahsediyordum üstâdım. Çözüm süreci diye diye gelinen noktaya bakın? BDP eşbaşkan yardımcısı Meral hanım’ın tasarıyı değerlendirirken kullandığı üst dil beni şahsen çok incitti. Diyor ki, “Eh, bu tasarı pek yeterli değil; hele hele bizim gibi sütten çıkmış temiz aile çocuklarına terörist felan denilmesi incitici; önemli değil, aşarız bunları; eksiklik, muğlaklık var ama biz ilerde doldururuz bunun içini. Nasıl doldururuz? Eksikler halkın mücadelesiyle tamamlanır. Sonuçta büyük bir halk mücadelesi, isyan ve onbinlerce ölümün üzerinden gelinen bir yerdir bu nokta...”
-Vay vay vay... Barış böyle bir şeydir Çekirge; acı ilâç...
-Barış için acı ilâç içmeye razı bir hükûmet, aynı feragati diğer vatandaşlarına da göstermeli değil midir ama hocam? Ben bugüne kadar devlete isyan etmedim; ne şiddet kullandım, ne silahlı çete kurdum, ne uyuşturucu işlerine bulaştım ne de silah zoruyla siyaset yürüten bir parti kurmak fikrine hoş baktım. Şimdi mâruz kaldığımız aşağılayıcı muamele ile yeni düşman konsepti içindeyim ama... Devletin dün PKK ve isyancı Kürtler diye bir düşmana ihtiyacı vardı; bugün PKK’lılar için içine pamuk döşenmiş çerçeveli torba kanun çıkarılıp, şefkatten adeta titreyen bir sesle “Yuvana dön evladım” diye ricada bulunulurken ben ve benim gibiler önümüzdeki dönemin Kürd’ü, mürtecîsi, Haşhaşîsi, sülüğü, paralel örgüt militanı olarak hedefe konulduk. Resmen ayrıma tâbiyiz, 30’lu yılların Almanyası’nda Yahudi olmak da böyle bir şeydi sonuçta. Resmi kuruluşlar elele verip sürek avları düzenliyorlar. Bunu hak edecek ne yaptım ben hocam?
-Çekirgeciğim, yavrum, evlâdım; henüz çok gençsin ve haklı bir infiâl içindesin fakat sâkin düşününce kabul edeceksin ki, göller bölgesinde bir ada olmak büyük suçtur. Senin meziyet diye saydığın kanuna saygılı olmak, eğitime inanmak, imânı ve ruhu kurtarmak için nasihati seçmek, bütün faaliyetleri meşrû çerçevede sürdürmek, kriminal işlere bulaşmamak ve hepsinden daha fena olmak üzere sevmeyenlerin bile saygı ve takdirini kazanmak affedilmez bir cürümdür! Sana bakanlar, temiz nâsiyende kendi yüzlerinin cürûfunu, bulaştıkları kirli işlerin karartısını görerek öfkeden çılgına dönüyorlar. Dünyalık yerine iman ve âhiret selâmetini tercih etmen bazı ‘karakter’lerde aşağılık hissini mayalı hamur gibi kabartıyor. Dediğin gibi vaktiyle keleşi omuzlayıp dağa çıksan, bu adamlara anlaşılır gelen bir dili konuşmuş olurdun. Silahlıyı silahla caydıramazsan taviz verir, oturur anlaşırsın; icabında başında külahı sırtında silahıyla eşkıyaya vezaret verir sistemin içine dahil edersin. Sistem mücrimlerden ve zorbalardan hoşlanır çünkü bir yerde aynı dili konuşuyorlar. Sen anlaşılamıyorsun Çekirge; tedirgin edici derecede düzgün ve şeffafsın. Devletin para kanallarına kene gibi yapışıp asalaklık yapmadan kendi imkânlarınla, sadakayla, himmetle, iane ile eli yüzü düzgün adam yetiştiriyorsun; eski tâbirle Allah’tan başka kimseye müdânân, eyvallahın yok. Be küçüğüm, aylardan beri en kabiliyetli, burnu iyi koku alan ve sırf bu yüzden geçinen adamlar bile hakkında şöyle ele avuca gelir bir suç isnad edemiyorlar. Sigara bile içmez, canını çok yaksalar bile ağız dolusu küfretmesini bile bilmezsin be evlâdım!.. Vaktâ ki sana ihtiyaçları vardı yâren oldular, şimdi hâcetleri kalmadı aslî fıtratlarına dönüp hakaret ediyorlar. Bu başına gelenler sana müstehaktır be evlâdım... Kendini, senin hulkunda olanlarla, hatta daha iyilerle kıyasla. Nefsine haksızlık etme. Haydi var yürü, Allah yolunu âsân eder inşallah!
Not: İnadına inadına 1435’inci Ramazanınızı tebrik ediyorum ey mü’minler; şeytan çatlatma mevsimidir!
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016