A.Turan ALKAN
İslâmcı arkadaşlar bir aralar, “İnsan hakları mı; İslâm'da kralı var fakat kadrini bilmemişiz; bakınız orada işte” derler, Batı'nın insanlığa hayırhah bir değer ve kavram üretemeyeceğini savunurlardı. Yani bir bakıma biz, çok eskilerde yaşadığımız bir hayâtın güzelliklerini Batı vitrininde görünce ne oldum delisine dönmemeli, küçüklük kompleksine kapılmamalıydık.
İğneyi kendime de batırıyorum: Tersinden de olsa Batılı kavramlara Müslüman elbisesi giydirerek savunduğum olmuştur. Sonunda bu müdafaalar, “İslâm'ın hiçbir beşerî sistemden eksiği yoktur” mânâsına geliyordu ve elbette bu müdafaa biçimi, İslâm'ı politik bir sistem, formu hâlâ meçhul ise de bir devlet nizamı addetmek tembelliğine dayanıyordu. Zihnî ve amelî bir tembellik. “El Dîn”in içinde ne olduğu ve olması gerektiği hakkında hâlâ ulemâ beyninde ihtilâf var. Sizi yormamak için peşin söyleyim, hâşâ ulemâdan sayılmam fakat naçiz kanaatim, ‘Din'in, hazır mobilya ambalajlarından çıkan ‘nasıl monte edilir?' kitapçığı olmadığıdır. Din, en geniş mânâsıyla ahlâk, daha doğrusu hüsn-i ahlâktır ve hüsn-i ahlâkın hayata geçirilmesi, yemin ederim ki bir siyasi rejim tasarlamaktan, bir devlet nizamı kurup işletmekten daha ağır bir sorumluluktur.
Bu varsayıma, tarihi tecrübemiz bakımından itirazım var: Doğru olsa eseri görünürdü. İslâm tarihinde kuyruklu yıldız gibi parlayıp geçen birkaç istisnâi ve kısa âdil melik haricinde bu varsayımı ayakta tutacak bir olaylar koleksiyonuna sahip değiliz. Demokrasiyi Müslümanlar icat etmedi ve İslâm tarihinde tam olmasa da buna benzer uygulamalar bulunmuyor. Müslümanların siyasi alışkanlığı monarşiye biat, hükümete itaattir. Hukukun, iktidar gücünden ayrı işlemesi prensibinin ise ‘şudur' diyebileceğimiz bir misâli yok. Hukuk daima ‘Sultan'ın maiyetinde oldu ve hâlâ öyledir.
Bu varsayımı şu noktada destekler ve sonuna kadar savunurum ama: Muzu kabuğundan soyar gibi, ‘Din'i ahlâktan ayırıp bir nevi ibadet disiplini şekline koyarak İslâm'ı iktidara getirme ülküsü yerine ahlâkı hayata taşıma fikrine ağırlık verseydik, şüphesiz insanlığa daha hayırlı ve özlenir bir model sunabilirdik. Minicik kafama ve daracık karîhama göre Allah'ın insanlardan yapmalarını murad ettiği en ağır vazife de budur; bir ütopya. İnsanları naturasına kolay ve munis gelen çözümler yerine ‘dar kapı'ya, feragate, bölüşmeye, hakşinaslığa, tek kelimeyle insanı tabiatının fevkine çıkmaya teşvik eden bir ütopya. Siyasetin pratiğinde geniş kapı, becerikli ve cerbezeli birini bulup ‘aman fitne çıkmasın' diye ona biat etmektir. Bakmayınız siz Sünnisiyle Şiisiyle Müslümanların Muaviye'ye ‘Saltanatı bu adam icat etti' diye saydırıp durmalarına. Muaviye kendinden önce icat edilen bir ‘geniş kapı' modelini Müslümanlar üzerine tatbik etti ve ‘kolayca' muvaffak oldu. Dar kapıyı Hazreti Ali seçti, omuzladı ve yenildi. Hazreti Ali, kelimenin bütün müştaklarıyla Müslümandı; Muaviye ise kavramın bütün çağrışımlarıyla siyaset adamı!
Biz bugün hâlâ ardından ‘Allah vechini keremlendirsin' diye yâd ettiğimiz Hazreti Ali'nin uğradığı mağlubiyetin enkazı altındayız. Dünya tarihine ‘budur' diye misal gösterdiğimiz cihangirlerin, meliklerin veya emsâlinin verniği biraz kazınsa altından, devleti maslahat icabı dinden bile aziz tutan bir müstebid, en zorlama yorumla başarılı bir monark çıkar ve kafilenin tamamı Muaviye'nin harmaniyesinden türemişlerdir.
‘İdareciler neyse fakat ahali sağlamdı azizim' yorumlarına gelince; diyorum ki ‘Hani nerde nerde?' Zulmün en âşikâr, hatta naklen yayınlanan cinsine bile rıza gösteren bir topluluğun yüzünü hangi “demokratik” veya “İslami” erdemlerinden ötürü yıkayacağız?
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2016
13.07.2016
11.07.2016
10.07.2016
8.02.2016
7.02.2016
6.02.2016
4.02.2016
3.02.2016
2.02.2016