Aydın Ünal
Karamsarlık bulaşıcıdır. Virüs bünyeye girip çoğalmak için uygun şartları bulursa, karamsarlık milleti de, devleti de sarsabilir.
Zor bir coğrafyada yaşıyoruz. Özellikle son birkaç yıl çok meşakkatli geçti. Türkiye’nin huzuruna, istikrarına, milletin seçtiği hükümete, Cumhurbaşkanı’na saldırılar yapıldı. Terör kimi zaman araziden şehirlere indi. Çok canımızı yitirdik. Algı operasyonlarıyla yalan ve tahrik pompalandı. Üzerine bir de, askerimizin arasına sızmış hainlerin darbe girişimlerini yaşadık.
Ne Türkiye’de, ne de bölgemizde sular durulmuyor. Ülkeyi meşgul etmek için içerde saldırılar sürüyor. Bölgemizde, Türkiye’yi de yakından ilgilendiren ve ilgilendirecek önemli gelişmeler yaşanıyor.
Esasen, böylesine zor dönemleri millet olarak ilk kez de yaşamıyoruz. Son 200 yılımız hep buhranlarla, çalkantılarla, krizlerle ve kimi zaman da yenilgilerle geçti. Ağır savaşlar, çatışmalar, kayıplar yaşadık. İşgal, göç yaşadık. Her gün canımızı acıtan terör saldırılarına, provokasyonlara şahit olduk. İnançlarımız, değerlerimiz, kutsallarımız çiğnendi. Ezanımız susturuldu, kitaplarımız yakıldı, kimliklerimiz inkar edildi. Sesimizin, taleplerimizin, irademizin kulaklara ulaşmadığı, ulaşsa da hiçbir tepkinin verilmediği yıllar geçirdik.
16 Kasım, sevgili Ahmet Kaya’nın vefatının 17’nci sene-i devriyesi. İlk albümünü 1985’de çıkarmıştı, ilk şarkısı da “Ağlama Bebeğim”di. Genç İmam Hatipliler olarak, nedendir bilinmez, daha çıktığı günlerde Ahmet Kaya’nın bu şarkısını nasıl da beğenmiş, nasıl da dilimize dolamıştık. “Ağlama bebeğim ağlama sen de / umut sende, yarın sende” diyordu Ahmet Kaya, “Çok uzakta öyle bir yer var / O yerlerde mutluluk var / Paylaşılmaya hazır / Bir hayat var” diye devam ediyordu.
1985’ten, Ahmet Kaya’nın “Ağlama Bebeğim” diye umut verdiği günden bugüne ne çok hadise yaşadık. Ne çok hayal kırıklığı, ne çok acı tattık.
Yine de, ne umudumuzu, ne heyecanımızı, ne de gelecek güzel günlere olan inancımızı kaybettik. Acılara bağışıklık kazanmış bir millet olarak, umutla geleceği kurmak için direndik, mücadele ettik.
İlahi emir, “Hüzünlenme, Allah bizimledir” diyor; “Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin” diyor… Şair ise “Kaderin üstünde bir kader vardır” diyerek İlahi emri tefsir ediyor.
Son aylarda, karamsarlık virüsünün, Türkiye’nin iklimini karartması için yoğun bir gayret olduğu gözleniyor. Dedikodularla, söylentilerle, yalan ve iftiralarla, karanlık tablolar çizerek, umudu köreltmeye çalışıyorlar. Karamsarlığı salgın haline getirip, ekonomiyi, bürokrasiyi, siyaseti felç etmek için her yola başvuruyorlar. Bölgemizdeki gelişmeleri, iyimser, en azından tarafsız bir gözle yorumlamak yerine hep kötü tarafından yorumlayarak kurşun gibi ağır bir hava üretiyorlar.
Ne böyle karamsar bir atmosfer var, ne de işler kötüye gidiyor. Kimi zaman iyi niyetle bile olsa, “temkin” ya da “tedbir” adına bile olsa, karamsarlık pompalamanın hiç kimseye hayrı yok. Dedikodu ve söylentilerden yola çıkarak, “her şey çok kötü” diye sürekli kaygı yayarak, hayıflanarak hüznü çoğaltmanın da hayrı yok. Hayrı olmadığı gibi, ekonomi, bürokrasi ve siyasetin karamsarlık söylentileriyle daha da kararabileceği gerçeği göz ardı ediliyor.
Bu millet çok büyük imtihanları, büyük badireleri, çok büyük krizleri, buhranları sabırla atlattı.
Ülkemizde ve bölgemizde yaşanan gelişmeler de sabır ve sağduyu sayesinde mutlaka aşılacaktır.
“Onların bir hesabı varsa, Allah’ın da bir hesabı var”… Umut ve inanç her şeyimiz. Onları kaybedersek, karamsarlığa teslim olursak, işte o zaman kaybederiz. “Konuşan ya hayır söylesin, ya da sussun”. Zira, “Mevla görelim neyler; neylerse güzel eyler”…
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2024
16.04.2024
6.01.2020
10.12.2019
21.01.2019
10.01.2019
3.02.2019
31.12.2018
27.12.2018