Aydın Ünal
Zeytin Dalı Harekatı Batı medyası tarafından çok yakından izleniyor. Tahmin edilebileceği gibi, Batı medyası, harekatı bir terörle mücadele operasyonu olarak görmek yerine, sivillere ve Kürtlere dönük bir saldırı olarak yansıtıyor. Yanlı haberler kadar, PKK/PYD’yi şirin, masum, haklı ve “romantik” gösterme yönünde çokça haber yapılıyor.
Batı medyasının PKK/PYD içinde en çok ilgilendiği konu kadın teröristler. Hem PKK’nın hem de PYD’nin terörist kadrosunun yaklaşık yüzde 40’ı kadınlardan oluşuyor. Başta BBC, CNN, Telegraph, France 24, Wall Street Journal, Der Spiegel olmak üzere uluslararası medya, PKK/PYD’nin kadın teröristlerini sürekli ekranlarına, haberlerine taşıyorlar. Batı medyasında PKK/PYD’li kadın teröristler romantik, estetik bir tarzda sunuluyor: Elinde silahla dağlarda gezen ölüm makinaları, adeta Paris’te bir podyumda yürüyen mankenler gibi piyasaya sürülüyor. Elbette, Batı kamuoyu, yapılan haberlerin de etkisiyle PKK/PYD’nin kadın teröristlerini, feminizm için, laiklik ve sekülerizm için, çevre için, bunların yanında özgürlük için savaşan güzel kadınlar zannediyor.
PKK/PYD’deki terörist kadınları birer moda ikonu, birer manken, ya da “özgür, romantik kadın gerillalar” gibi pazarlayan sadece Batı medyası değil. Türkiye’de kimi gazetelerde yayınlanan fotoğraflar, hatta bu konuda yazılan kitaplar ve röportajlar da PKK’da kadın olmayı adeta kutsuyor, özendiriyor.
PKK/PYD’li kadın teröristler meselesi hiç de ekranlara, sayfalara yansıtıldığı gibi değil.
PKK/PYD’li kadınların en çok kullandığı slogan “Jin, Jiyan, Azadi”… Yani, “Kadın, Yaşam, Özgürlük”… Meselenin biraz içine girdiğinizde, maskeyi indirip ekranlardaki makyajı temizlediğinizde, karşınıza çıkan “Jin, Jiyan, Tecavüz” oluyor…
PKK/PYD içindeki kadın teröristlerin yaşadıklarını tüm yalınlığıyla anlatan birkaç kitap yazıldı. Bunlardan birini, “PKK’de Kadın Olmak” başlığıyla, Pervin Buldan’ın kayınbiraderi Nejdet Buldan yazdı. Örgütten kaçan Dilaram isimli bir eski terörist de, “Kandil’den Yaşanmış Tecavüz Hikayeleri” ve “Özgürlüğe Kaçış” kitaplarıyla PKK’da kadın gerçeğini ortaya koydu.
PKK’daki ilk kadın-erkek ilişkisi Abdullah Öcalan ile Fatma kod adlı Kesire Öcalan arasında yaşanıyor. Bu sorunlu evlilik ayrılıkla sonuçlanıyor ama Öcalan, kadın teorilerini hep bu sorunlu ilişki üzerine kuruyor. Öcalan, kadını değiştirdiğinde Kürtleri değiştirebileceğini keşfediyor. Kadını “kurtarılması gereken vatan” olarak tarif ediyor; “özgürleşen kadın, özgürleşen Kürdistan’dır” diyerek istikameti ortaya koyuyor.
Ancak, “kurtarmak” ve “özgürleştirmek” kavramları PKK’da farklı anlamlara geliyor. Örgütte kadınlara daha fazla yer verilmeye başlanmasıyla birlikte, örgüt içinde kadınlar taciz edilerek, tecavüz edilerek, metres yapılarak, bunlar olmadığında da yemek pişirme, bulaşık yıkama işlerinde kullanılarak “kurtarılıyor” ve “özgürleştiriliyor”.
Örgütün Kandil’deki ilk zamanlarında teröristler arasında ilişkiye izin verilmiyor. Birbirine sevdalanan teröristler derhal infaz ediliyor. PKK üst kadrosu tecavüz eylemlerine bulaşınca, fatura sadece kadınlara kesiliyor. Bazı kadınlar, tecavüzler sonrasında intihar ediyorlar. Kadın-erkek ilişkileri gevşetilince ise ipin ucu kaçıyor. Özellikle yönetim kadrosu Kandil’i bir fuhuş bataklığına dönüştürmeye başlıyor. Üst yönetimin, “kadın korumalar” görüntüsüyle kendilerine dağda harem kurduğu artık saklanmıyor.
“Başkan”, yani Abdullah Öcalan’ın Şam’daki “Yoğunlaştırma Evleri” aslında PKK’nın en iğrenç ve en karanlık yüzünü oluşturuyor. Şam’daki bu “yoğunlaştırılmış” kurslara katılan görgü tanıkları, her ay Başkan’a “önderlik bunları geliştirecek” denilerek 4 bakirenin getirildiğini, Başkan’ın onları “özgürleştirdiğini” anlatıyorlar. Bu kadınlara “Öcalan’ın Kadınları”, “Merkezi Kadınlar” ya da “Öcalan’ın Tanrıçaları” deniliyor; bunlar dağa gitmiyor, eylemlere katılmıyor ve örgüt içinde seçkin konumda bulunuyorlar. Bu kadınlardan konuşabilenler, kendilerine Başkan tarafından zorla tecavüz edildiğini, birçok arkadaşlarının delirdiğini ya da intihar ettiğini anlatıyorlar.
PKK’nın dağ kadrosuna 13 yaşında dahi katılanlar var. 15 yaşındaki kadınların sayısı epeyce fazla. Görgü tanıkları hamile kadınların bebekleriyle birlikte infaz edildiklerini anlatıyor. Öldürülen kadınlar çatışma bölgelerine konuyor ve TSK tarafından öldürülmüş gibi gösterilerek ailelerine teslim ediliyor. İlişkilerde suçlu taraf her zaman “kışkırttığı” gerekçesiyle kadınlar oluyor ve erkeklere dokunulmazken kadınlar idam ediliyor. Örgütten kaçmaya çalışan kadınların yakalandıklarında mağaralarda tecavüz işkencesine maruz bırakılıp öldürüldükleri de çok sayıda tanık tarafından anlatılıyor.
Batı medyası ve kısmen de Türkiye medyası PKK/PYD içindeki kadınları özgür, feminist, çevreci, kalaşnikoflu romantik “gerilla” makyajıyla pazarlarken, perdenin arkasında hikayeleri hiç anlatılmayan ve anlatılamayacak iğrençlikler özenle gizleniyor.
Şunu da ekleyelim: HDP’nin özellikle kadın vekillerinin kadınlara ilişkin meselelerde çok duyarlı gibi görünmeleri boşuna değil. “Kadın” derken, “özgürlük, özgürleştirme” derken, “yaşam” derken, yani “jin, jiyan, azadi” (kadın, yaşam, özgürlük) sloganları atarken, aslında hemen arkalarındaki tacizleri, tecavüzleri, işkenceleri, infazları, “önderlik” seviyesinden en alta kadar icra edilen rezaleti örtmeye çalışıyorlar.
40 yıldır Kürdün inancına ve Kürt kadınının iffetine musallat olan böyle bir örgütün kısmen de olsa bugün hala “Kürt özgürlük savaşçısı” imajına sahip olması, PKK’nın kendi propaganda gücüyle asla izah edilemez. Arkasında devletler, istihbarat örgütleri, uluslararası ve ulusal medya bulunmayan hiçbir örgüt gerçek ve iğrenç yüzünü bu kadar başarıyla gizleyemez.
PKK/PYD Kürt değildir; tam tersine, PKK/PYD Kürdün inancına, Kürt kadınının iffetine uzanmış tarihteki en çirkin eldir.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları

























































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2024
16.04.2024
6.01.2020
10.12.2019
21.01.2019
10.01.2019
3.02.2019
31.12.2018
27.12.2018