Aydın Ünal
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran seçim zaferini AK Parti Genel Merkezi’nin balkonunda değerlendirirken, “milletimizin partimize verdiği mesajı da aldık. Önümüzdeki dönem milletimizin karşısına tüm bu eksikleri tamamlayarak çıkacağız” dedi.
Sarsılmaz bir AK Parti geleneğidir: Hepsinden zaferle çıkmış olmasına rağmen, AK Parti’nin ilgili kurulları seçim sonuçlarını etraflıca tahlil eder. “Nasıl olsa kazandık. Rakamlarla uğraşmayalım” denilmez. Her sandıktan çıkan artışın da azalışın da tahlili yapılır. Başarıyı daha da yükseltmenin, ya da düşüşe neden olan eksikleri tespit etmenin gayreti verilir. 24 Haziran seçimlerinin, özellikle yüzde 42,56 oy oranının da enine boyuna analiz edileceğinden şüphe yok. Elbette seçmenin AK Parti’ye verdiği mesaj en iyi şekilde okunacaktır ve gereği yapılacaktır. AK Parti’yi Türkiye siyasetinin en büyük hareketi yapan, AK Parti’yi daha uzun yıllar Türkiye siyasetinde birinci konumda tutacak olan da zaten milletin verdiği mesajı doğru okuması, mesajın gereğini yerine getirmesidir.
Peki, seçmen AK Parti’ye ne söyledi?
Ekonomi: Türkiye ekonomisinin özellikle 2013 Mayıs ayından itibaren uluslararası bir saldırı altında olduğu inkâr edilemez. Gezi’den 17/25 Aralık’a, PKK teröründen 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine kadar dış destekli içerden saldırılar en başta ekonomiyi etkiledi. AK Parti ağır taarruza rağmen ekonomiyi idare etti ve tahribatın sokaktaki vatandaşa dokunmasını engelledi. Konu ekonomi olunca seçmen pek mazeret duymak istemez. Yüzde 42,56’nın AK Parti’ye ilk mesajı da ekonomi olsa gerek. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte AK Parti’nin en çok üzerine eğilmesi, en hassas olması gereken alan kuşkusuz ekonomidir. Esasen, 5 yıllık istikrar ekonomide hızlı büyümeyi beraberinde getirecektir. Ekonomi yönetiminde liyakat, disiplin ve bağımsızlık hassasiyeti de yatırımları artıracaktır.
Dış Politika: ABD, Rusya, AB ile daha farklı bir ilişki geliştirilebilir miydi? Suriye, Irak, Filistin sorunlarında daha farklı bir tutum mümkün müydü? Hayır. AK Parti, Türkiye’nin bağımsızlığı, bölgenin huzuru ve terörle mücadele adına yapılması gerekeni cesaretle yaptı ve yapıyor. Dış politikada, ilkelerimizden, bağımsızlığımızdan ve terörle mücadeleden taviz verilmeden yine gereken yapılacaktır. Ancak, gerekenin, daha fazla siyaset, daha fazla diplomasi, daha fazla diyalog ve suhuletle yapılması da belli ki seçmenin arzusudur. Dış politikada millet ile AK Parti aynı istikamete bakıyorlar. Sadece millet gerilim düşsün istiyor. AK Parti bunun çözümlerini de üretecektir.
Kürt(lerin) Meselesi: AK Parti’nin yüzde 42,56, HDP’nin yüzde 11,7 oy alması seçmenin Kürt meselesi ya da Kürtlerin meselesi konusunda açık mesaj verdiğini gösteriyor. Bu mesaj asla yeni bir Çözüm Süreci mesajı değildir. PKK’nın siyasallaşmasını durduracak, Kürtlerle ve diğer etnik kesimlerle devleti daha fazla kucaklaştıracak olan parti AK Parti’dir. AK Parti ve lideri Erdoğan 16 yıl boyunca bu mücadeleyi cesaretle verdiler. Aynı bayrak altında, aynı vatan üzerinde, tek bir millet olarak, kardeş olarak, sahibinin hepimiz olduğu bir devletle geleceğe yürümemizi sağlayacak, bu aidiyetleri daha da güçlendirecek olan da Erdoğan ve AK Parti’dir. Özellikle genç nesilleri ırkçılık hastalığından uzak tutarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her bir bireyinin 1. sınıf vatandaş olduğu bir ülke mücadelesinin devamı da öyle görünüyor ki seçmenin arzusudur.
FETÖ ile Mücadele: 40 yıldır devlet içinde yapılanan ve daha önce hiçbir devlet adamının, hiçbir kurumun ve hiçbir siyasetçinin mücadeleye cesaret edemediği FETÖ ile zamanı gelince mücadeleyi başlatan ve bedel ödeyen de AK Parti ve onun lideridir. Bu mücadele kuşkusuz kesintisiz olarak, kararlılık ve cesaretle devam edecektir. Millet de topyekûn bu mücadelenin arkasındadır ve AK Parti’ye de bir kez daha “cesur olmaya devam, arkandayız” mesajı vermiştir. Seçmen aynı zamanda “daha çok hassasiyet” vurgusu da yapmış, adalet uyarısını vermiştir. FETÖ ile mücadele ederken mağduriyet oluşturulmaması, mağduriyetlerin giderilmesi, “kurunun yanında yaşın yanmaması” ve eşitlik, yani adalet, bu seçim sonucunun en net mesajlarındandır. AK Parti ve adalet aleyhine oluşan haksız ve olumsuz algının giderilmesi, önümüzdeki dönemde partinin en mühim meselesi olacaktır, olmalıdır.
Kutuplaşma ve Gerginliğin azaltılması: Türkiye’de kutuplaşma ve gerginlik muhalefet tarafından üretiliyor. AK Parti, muhalefeti, kutuplaştırıcı ve gerginlik üreten siyasetten uzaklaştırabilecek partidir. Seçmen, siyasetin dil ve üslubundan olan rahatsızlığını her partiye mesaj olarak vermiştir. Ayrıca, hem iktidar hem de muhalefet kanadının, her seçim akşamını bir “ölüm-kalım meselesi” gibi değerlendirmesi elbette sağlıklı değildir. Bu mesajı doğru okuyup kendi siyasetini, kendi dil ve üslubunu tüm siyasete örnek gösterebilecek parti de AK Parti’dir.
Liyakat: Seçimin belki de en önemli mesajlarından biri de atamalarda liyakate daha fazla hassasiyet gösterilmesidir. AK Parti kuşkusuz seçmenin bu mesajını da okuyacak, önümüzdeki dönemde bu konudaki hassasiyetini de yükseltecektir.
Elbette en kapsamlı tahlili AK Parti’nin ilgili kurulları yapacaktır. Yukardaki konular sadece malumun ilamıdır. AK Parti, cesaretini, kararlılığını, reform kabiliyetini muhafaza ederek, seçmenin uyarısına kulak vererek, hem Türkiye’nin umudu olmayı sürdürecek, hem de oylarını yeniden yükseltebilecektir.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.11.2024
16.04.2024
6.01.2020
10.12.2019
21.01.2019
10.01.2019
3.02.2019
31.12.2018
27.12.2018